Sultan II. Mahmud devrinde bir Ramazan günü̈ zaptiyeler bir Bektaşî babasını rakı içerken suçüstü̈ yakalar. Padişaha götürürler. Bektaşî rakı şişesini saklayarak huzura çıkar…

II. Mahmud:

- Erenler, elini göster, der.
Bektaşî sol elini gösterir. Ötekiyle şişeyi saklar.

- Öteki elini de göster.
Baba arka arkaya yürüyerek duvara gelip dayanır. Şişeyi duvarla sırtı arasında sıkıştırarak iki elini birden gösterir.
İkinci Mahmud bu sefer şu emri verir:

- Şimdi öne doğru gel.
Bektaşî Babası dayanamaz patlar:

- Halt etme Mahmud, bana şişeyi kırdıracaksın.

*

45 binin üzerinde ortağı 14 bine yakın çalışanı Torku, Konya Şeker, Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi başta olmak üzere yüzlerce iştiraki olan Anadolu Birlik Holding’in son dönem yaşadıkları yukarıdaki hadiseye denk…

Nasıl mı? Anlatmaya çalışacağız.

*

Harika bir sistem kurmuşlardı… Türkiye’de kurulan harika sistemleri siyaset kurumu maalesef ifsat etmeden duramaz… Yukarıdan gelen baskıyla Soma Termik Santral ve Kangal Termik Santraller ‘in özelleştirme ihalelerinde milyar dolar rakamlarla kucaklarında kaldı. Hem de milyonlar da harcayarak “Revizyonda yapacaksınız” şartı ile…

*

İhalelerde şanslılara(!) şirket içinde bulunan çelik kasalarda unutulan milyonlarca lira paralarla bu şehirde bile özelleştirmeler yapılırken, Anadolu Birlik Holding’e semeriyle seksene yüklediler…

‘Efendim girmeselerdi, almasalardı’ diye bilirisiniz ama öyle bir dünya yok.

Diğer taraftan şanslıların(!) vergi borçları sıfırlanırken, KDV muafiyetleri ikram edilirken Anadolu Birliğin özelleştirmeden kaynaklanan döviz cinsi borcu kur dalgalanmalarıyla birlikte yaptığı ödeme ve taksitlerle azalacağına artı da arttı. Dolar kuru 1.680 TL iken yapılan özelleştirmede bu rakamlar şimdi kur 9.980.’e dayandığında varın siz hesap edin ortadaki manzarayı.

75 sente devlet elektrik alacaktı özelleştirmeden sonra bu rakamı 35 sente kadar düşürdü.

Yani hem borcu katlandı hem de gelir getirecek kalemleri budandı.

*

Recep Konuk’un hakkını yememek lazım süreçte olağanüstü bir savaş verdi, insanüstü bir gayret sarf etti. Ama Türkiye şartlarını(!), sürecin koşullarını yenemedi ama direndi. Dişini sıktı konuşamadı. ‘Ee efendim konuşsaydı. ’ diyenler olabilir… Konuşsaydı ortada holding falanda kalmazdı…

*

‘Ne kadar borcu var ki ödenir Allah’ın izniyle’ diye bilirsiniz.

Devlet bankaları da dahil tahmini 1 milyar 125 milyon Dolar artı 80 milyon Euro civarı borcu var…

Çark nasıl dönüyor peki? Kredileri yeni kredilerle çevirmeye çalışıyorlar… Tüm inisiyatif şimdi, kumar borçları için kredi çekip ödemeyen Serdar Ortaç’a kıyak yapan, Demirören Gruba imtiyazlı krediler kullandırıp geri alamayan devlet bankalarında.

Aynı jestler 40 bin çiftçi ortağı 14 bin çalışanı olan, gece gündüz üretim yapan Anadolu Birlik Holdinge maalesef yeterince sağlanamıyor…

*

Tüm bunlar masadayken seçimlere gidildi. Hem siyaset hem de belli başlı lobiler farklı bir adayın kazanması noktasında görüş birliğine vardılar. Masa başında, lüks ofislerde yapılan planlar(!) tarladan geri döndü. Çiftçi kendine dayatılanı değil, ayağına geleni, içinden çıkanı, sahada çalışanı başkan seçiverdi…

*

Ramazan Erkoyuncu’yu hiç tanımam hayatımda denk gelmişliğim, çay içmişliğim yok. Hatta seçimlerden sonra duydum ismini diye bilirim… Seçimi aldığı günden beri evine girmediğini yakın arkadaşlarından dinledim.

Geceli gündüzlü bu yapıyı ayakta tutmak, bir çıkış yolu bulmak için terliyor, pazarlıklar yapıyor, el öpüyor, pabuç çeviriyor, çalmadık kapı bırakmıyor.

*

Bu sarmaldan çıkmak için azami iş birliğine açık bir tutum sergiliyor…

Şehirde AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Leyla Şahin Usta başta olmak üzere, İl Başkanı Hasan Anğı, Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay yapının ayakta durması için olağanüstü bir gayret sarf ediyorlar. Bir sonuç alacaklarına da yürekten inananlardanım… Bunların bu gayretlerini görmezden gelmek de insafsızlık olur…

Allah razı olsun.

*

‘Bu sarmaldan holding yakasını nasıl kurtarır?’ sorusunu çok sayıda isme sordum.

Hepsinin cevabı hemen hemen aynı;

1. Termik Santrallerin bir an önce uygun şartlarda iadesi şart.”

2. Devletin bankalarla ilgili kısmada ciddi anlamda omuz vermesi lazım”

3.  

Ramazan Erkoyuncu’nun vizyonunda ne var? diye soracak olursanız… Gördüğümüz ve dinlediğimiz kadarıyla, Holdingi ve tüm iştiraklerini yeni kuracağı profesyonellerden oluşan bir kadro yönetecek. Hızla işletmeler rehabilitasyona alınacak, holdingin sağladığı istihdam rakamları da başta olmak her şey baştan aşağıya yenilenecek.

Bu vizyonda geceli gündüzlü toplantılar ve akabinde acı reçete kabilinden tedbirler aldığını görüyoruz...

*

Ama birileri hala en başta anlattığımız Bektaşi hikayesinde ki gibi şişeye odaklanmış durumda… Fazla kurcalar, ayak bağı olup, siyaseten hesap gütmeye kalkarlar, Erkoyuncu’nun daha fazla eğilmesini isterlerse işte o zaman halt edip o şişeyi kırdırırlar. Burası Konya’nın ve Konyalıların. Konya’da 14 bin kişiye iş veren başka bir kuruluş gösterin.

45 bin ortağı tarlada terlerken, 14 bin kişi geceli gündüzlü üretim yapıyor… Kavganın kazananı olmaz, toz bile kondurmadan sahip çıkmamız lazım…

------

“ 2”

Lokman Hekim;

İki şeyi unutma:

Allah Teâlâ’yı ve ölümü.

İki şeyi de unut:

Başkasına yaptığın iyiliği ve başkasının sana yaptığı kötülüğü.”

------

DERVİŞE SORMUŞLAR;

“En zor olan nedir?”

“-Sözdür

Anlatması da zor,

Anlaması da..”

----

FIKRAYLA

Temel ve Fadime uzun yıllar resmi nikahsız yaşamaktadır. Bir gün Fadime:

- Temel bu iş böyle olmuyor, evlenelim artık, demiş.

Temel gayet sakin:
- Bizi bu yaştan sonra kim alır Fadimem..

Şehirde de fıkrada ki Temel gibi ipe un seren saf(!) görünümlü cin(!) çok aman dikkat edin çarpılmayın.

FOTOĞRAFLA

"Dünyadaki en güçlü insanlar kimlerdir diye sorsalar; Kendi başının çaresine bakmayı öğrenmiş kadınlardır derdim."

- Cemal Süreyya

----------

HADİSLE

“Siz kolaylaştırmakla emrolundunuz.”