Üretim temelli ekonomi modeli yok.

Faizci kapitalist ekonomik sistem cirit atıyor.

**

Elde avuçta kalan son fabrikalar da satılıyor.

"Şeker Fabrikaları zarar ediyormuş!"

Sözde bir zarar eden sadece Şeker Fabrikaları mı?

Aklımda deli sorular.

**

Para, betona gömülüyor.

Sadece rantiye ve şantiye üzerinden ekonomik model tercih ediliyor.

Tık yok!

**

Tarım ve hayvancılık bitiyor, önlem alınmıyor.

İhtiyacımız olmadığı halde hayvan ithal ediliyor.

**

Eee sonra?

"Ülkemiz üzerinde büyük oyunlar oynanıyor" deyip, işin kolayına kaçılıyor.

Oyunlar oynanıyor, amenna.

Ama Allah (c.c) da bu oyunları bertaraf etmek için akıl vermiş, fikir vermiş.

Binbir eziyetle kurulmuş fabrikaları kapatıp, ekonomik sorunlar ile baş edilebilir mi?

**

Dolar ve Euro yükseliyor.

Yükselmeler, Allah'ın belası bu bitmek ve tükenmek bilmeyen dış güçlerin parmağı ile oluyor.

Tamam hadi buna da katılırım.

Katılırım da kardeşim yeterince üretim de yokki!

Nasıl yok demeyin.

"Savunma sanayinde sürekli üretim oluyormuş da, bu konuşulmuyormuş da; bir kesim hala ithal samana takmışmış"

Bak,bak, bak.

Tabi takar.

Hayvancılık bitiyorsa ithal saman yüzünden, yüksek elektrik, doğalgaz faturasından ya da yemden bitiyor.

İhracatımız bile ithalat üzerinden sağlanıyor.

Sen ürettiğin bir ürünün yüzde 70'ini ya da yüzde 81'ini her neyse dışarıdan al, sonra ihracatım arttı diye vatandaşa yuttur.

Yok öyle yağma.

Nominal artışlar ile övünüp duruyoruz.

Reel oranlara bakmak lazım.

**

Patates fiyatı artar, "Vatandaş, patates yemesin"

Soğan fiyatı artar, "Vatandaş, soğan yemesin"

Et fiyatı artar, "Vatandaş, et yemesin"

Yumurta fiyatı artar, "Vatandaş, yumurta yemesin"

Vatandaş ne yesin?

Allah için bırakın bu ayakları.

Gerçekleri görmemezlikten gelmek kimseye bir şey kazandırmıyor, kazandırmadı da.

Ekonomide ters giden bir şeyler var.

Kimden ve neden geldiği belli olsa da olmasa da.

En basiti yahu!

Asgari ücret alan adam; kirasını mı ödesin, faturasını mı, tedavi parasını mı, neyi? Yoksa mutfağını mı doldursun?