Sandıklar açıldı
Seçim zamanında olacak ve olmayacak sözleri ile başlayan erken seçim yapıldı bitti.
Sandıklar açıldı ve siyasi partilerin tabir caiz ise tıraşları önlerine döküldü.
Kimileri sevindi kimileri üzüldü.
Rahmetli Erbakan Hoca sağken elde edilen seçim sonucuna üzülüp ağlayan bir genci nasıl teselli ettiği henüz unutulmadı.
Daha çok seçim gelip geçecek sağ olanlara.
Çok üzülen ve sevinenler olacak seçimler bu minval üzere devam ettikçe.
Bu seçim nedeniyle akıllarda kalanları yazmak istiyorum bu yazıda.
İktidar partisi mensupları seçimleri kendilerinin kazanması halinde Filistin, Mısır ve Suriye başta olmak üzere pek çok İslam Ülkesinde dualar edilecek şükür namazları kılınacak diye yine propaganda yapacaklar.
Tıpkı Mısır’da hapis hayatı yaşayan Muhammed Mursi’yi geçen seçimden bu yana unuttukları gibi yine unutacaklar.
Ya da Siyonist İsrail’in geçen seçimden buyana saldırılarına ses çıkarmadıkları gibi yine ses çıkarmayacaklar ama propaganda döneminde yine Filistin’i dillerine dolayacaklar.
Sandıklar açıldı.
Seçimden 3 ila 5 gün öncesinden başlamak üzere sürekli olarak siyaset üstü olduklarını beyan eden ancak nedense tek bir merkez den emir almışçasına bu seçimde taraflarını belli eden hoca efendilerin(!) siyasetlerinin sandığa ne kadar yansıdığını da görmüş olduk.
Özellikle son 2 gün içinde FETÖ ziyaretçisi hoca efendilerinin(!) video kayıtlarını telefon rehberlerindeki kişilere yayma telaşı içine düşenlerin ibretamiz davranışlarını gördük hep birlikte.
Bir taraftan kendilerine Süleyman(cı)lı denilen gurubun seçimde kimlere oy verilmesini ya da verilmemesini işaret etiklerini gösteren imzasız yazıyı belge diye göstererek onları ayıplayan ve kötüleyenlerin kendi video kayıtları ile nasıl bir kötü hale düştüklerini gördük.
Bu hoca efendilerden(!) söz açmışken şunu da ilave etmek azım geldiğine inanıyoruz.
Toplumu yönlendirdiklerine inanılan bu hoca efendilerin(!) gerçekten siyasiler üzerinde bir etkilerinin olduğuna inanılıyorsa kime oy verilmesini açıklamaktan ziyade seçim ilan edilir edilmez hatta ondan bile aylar öncesinde bir araya gelerek partiler arasında nasıl bir ittifak oluşturulması gerektiği konusunda görüşlerini açıklamalıydılar.
Böylelikle yine özellikle bu seçimde görülen yalan, töhmet ve iftira kampanyalarının önüne geçmiş olurlardı.
Ama bu seçimde gördük ki hoca efendilerin(!) görüşlerini son ana kadar açıklamamalarının bizce en önemli sebebi herhangi bir siyasi parti ve ittifakı canı gönülden desteklediklerinden dolayı değildir.
Hoca efendilerin(!) özellikle mevcut iktidarı desteklemelerinin nedenlerinden belki de en önemlisi 15 Temmuzdan sonra oluşturulan olağanüstü hal uygulamasının belirsizliğidir.
Çünkü FETÖ ile ilgili olarak haklarında vaki olacak en küçük bir şüphe veya ortaya atılabilecek en küçük bir iddianın onları ne hale getirebileceğini gayet iyi bilmeleridir desteklerinin asıl nedeni.
Bununla ilgili olarak hafızalarına kazınan en canlı örnek seçim öncesi Furkan Vakfına yapılanlardır.
Bundan dolayıdır ki mikrofonu eline her alışta memurların zina parasından aldığı maaş üzerine güzellemeler(!) yapan Şevki Yılmaz başta olmak üzere kendilerine hoca veya hocaefendi denilenlerin korku nedeniyle düştükleri acziyet hiçbir zaman unutulmayacaktır.
Bu seçimle ilgili olarak hiç unutulmayacak olan husus ise siyasi partilerin gerek ücretle gerekse gönüllü olarak çalıştırdıkları kişilerin özellikle internet ortamındaki haksız ve ahlaksız saldırılarıdır.
Kendi siyasi programlarını ve vaatlerini ifade etmek yerine insanları kötüleme yolunu seçen bu edep ve ahlak yoksunlarını gördükçe insan kalitesinin bu kadar düştüğüne hayıflanıp bunlar mı bu milletin istikbali olanlar ve bunlar mı bu ümmeti ayağa kaldıracak kadro demekten insan kendini alamıyor?
Şimdi seçim sonuçları üzerine sevinmek veya üzülmek vakti değil.
Şimdi elbirliği ile oluşturduğumuz bu gayri ahlaki ve gayri insani yapıyı yok etme zamanı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.