“Allah, ancak samimiyetle ve sadece kendi rızası gözetilerek yapılan ameli kabul eder.” ( Nesâî, Cihâd, 24.)

Samimiyet ve halis niyet dediğimiz zaman yaptığımız her fiilimizde herhangi bir yalan veya gösteriş karıştırmadan özümüzde ve sözümüzde bir olarak yaptığımız amellerimiz aklımıza gelmelidir. Peki, bunun dışında yapılan fillerimiz nereye gidiyor?

***

Ne yazık ki hepimizin de farkında olduğumuz bir durum burada dikkatimizi çekmelidir. Yaptığımız iş ve eylemlerimizi özümsemeden ve severek yapmadığımız hiçbir işten verim alamamaktayız. Bunu örneklendirecek olursak en basitinden yaptığımız yemeğin suyu aynı, tuzu aynı ama bu yemeği eşimle, çocuklarımla, arkadaş ve dostlarımla yiyeceğim, severek yapayım demedikten sonra bakın göreceksiniz ki bir şeyler eksik olmuş ve o yemekten tat ve lezzet alamayacaksınız.

Yetiştirdiğiniz bir bitki veya çiçeği düşünün her gün su veriyorsunuz, bakımlarını yapıyorsunuz ama gönülden yapmıyorsunuz bu işi, sadece iş olsun diye yapıyorsunuz emin olun ki iki çiçeğin arasında yani sevgi ile büyütmenin ve sevgisiz büyütmenin arasında dağlar kadar fark olacaktır.

Aynı durum öz evlatlarımız için de aynıdır. Hepimiz çevremizde veya kendimizde birçok olaya ve yaşantıya şahit olmaktayız. Anne, baba veya yakınlarının şefkatiyle büyüyen bir birey ile sevgiden ve merhametten uzak yetişen bir birey arasında büyük bir farkın olduğunu hep birlikte görmekte ve şahit olmaktayız.

***

Görüldüğü üzere her ne iş yaparsak yapalım özümüzle, sözümüzle ve gönülden yapılan amelimiz, ibadetimiz, işimiz ve davranışlarımız samimi ise halis niyetli ise hedefine varacak, değilse ne yazık ki hedefine varmayan bir ok gibi sadece kuru bir oyalanma ve yorgunluktan öteye geçemeyecektir. Burada Peygamber Efendimiz (s) in “Ameller ancak niyetlere göre değer kazanır ve herkes niyet ettiği şeyin karşılığını alacaktır.” (Buhârî, “ Bed'ül-Vahy”, 1) ifadesi ise kulaklarımızda her daim çınlaması gereken bir söz olarak kalmalıdır.

***

Şunu da unutmayalım dostlar, yalandan, samimiyetten uzak yaptığımız işler, sahte gülücükler, gün gelecek yerini karamsarlığa ve pişmanlığa bırakacaktır.

Rabbimden niyazım şudur ki, bizleri samimiyetten ve halis niyetten ayırmasın, yaptığımız iş ve amellerimizi hayra, iyiliğe çıkarsın. Yalandan, riyadan ve samimiyetsizlikten bizleri beri eylesin.

Bu duygu ve düşüncelerimle;

Selam, dua ve muhabbetlerimi sunuyorum.

Bayram MİROĞLU