Sahte saate dikkat

Piyasaya çok sayıda sahte ve çakma saat sürülüyor. Sahte ürünler noktasında vatandaşı uyaran Saatçi Ali Rıza Bahadur, "5-10 liraya satılan kalitesiz, kanserojen madde içeren saatler var. Dikkatli olun" dedi

Saat tamirciliği unutulmaya yüz tutan meslekler arasında yer alıyor. Mesleği icra etmek isteyen pek bulunmuyor. Birçok meslek gibi saat tamirciliği de tarihe karışacak. Ustadan oğula geçen mesleğin geleceği yok. Saat tamir eden usta sayısı gün geçtikçe azalıyor. Ayrıca kalitesiz saatlerin kanserojen madde içerdiği ve insan sağlığını tehlikeye attığı da biliniyor. Saatçi Ali Rıza Bahadur, meslek ve saatler hakkında bilgi verdi. Bahadur, "Şu anda tamir olayı pek fazla yok. Pil, kordon ve cam en çok değiştirilen parçalar içerisinde. Eskiden çok sayıda otomatik saat ve kurmalı saat tamire geliyordu. Şu an ise bu saatler nerdeyse hiç tamire gelmiyor. Bu yıl saat piyasası biraz sıkıntılıydı” sözlerini kullandı.

YETİŞTİRMEK İÇİN ELEMAN BULAMIYORUZ

Saat tamircisi yetiştirmek için eleman bulamadıklarını ifade eden Bahadur, “Ben 37 yaşındayım benden bir kuşak altımız yok. Saat tamirciliği sektöründe en genç usta şuan 30 yaşında. Çırak yok diyebilirim, çünkü yeni nesil bu işi yapmak istemiyor. Saatçi ile saat tamircisi farklı şeyler. Saatçilerin çoğu sadece saat satar ama saat tamirinden anlamaz. Bu işten anlayan saatçi sayısı da çok az. Saat tamircilerinin çoğu bu işi babasından ya da ustasından öğrenmiştir. Konya’daki saat tamircilerini saysak onbeş-yirmi tane anca çıkar. Saat tamirciliği mesleğini olumsuz etkileyen bir başka unsur da eğitim sisteminde ki değişikler oldu. Zorunlu eğitim yılının artması ile her sektörde eleman açığı oluştuğu gibi bizde de eleman eksikliği oluştu. Şimdiki gençler bu tarz meslekleri tercih etmiyorlar. Çok sabır isteyen bir meslek çünkü çok küçük malzemelerle uğraşıyoruz” şeklinde konuştu. "Saat satışları yıl bazında normal durumda" diyen Bahadur, “Eskiye göre saat çeşidi çok daha fazla. Ama saat satışını şu an sadece saatçiler yapmıyor. Çok sektör saat satışı yapar oldu. Kuyumcular, giyimciler, ayakkabıcılar bile saat satar oldu. Saatten anlamayan kişiler bile saat satıyor. Adama saat nasıl yapılır diye sorsak hiçbir özelliğini bilmez. Satışı sadece saatçiler yapmalı. Türkiye’ye yılda iki milyon adet saat kayıtlı olarak geliyor. Kayıtsız gelen saat sayısı ile birlikte bu üç milyonu bulabiliyor” diye konuştu.

SAAT FİYATLARI KALİTEYE GÖRE DEĞİŞİYOR

“Saat fiyatları saatin kalitesine ve markasına göre değişiklik gösterebiliyor. Piyasada eskiden beş-on liraya satılan çok kalitesiz kanserojen madde içeren saatler vardı. Bunların ülkeye girişi Mayıs ayı itibariyle yasaklandı. Şuan piyasada halen bu saatlerden var. Bundan sonra kanserojen madde içeren saatler ülkemize girmeyecek. Alırken dikkat edelim, ucuz saat takacağız diye sağlığımızdan olmayalım. Ucuz saatte kalite düşük oluyor ve bu da insan cildine direkt temas ettiği için çeşitli hastalıklara sebebiyet verebiliyor. Yurtdışında çöp olarak atılan atıklar Çin tarafından alınıyor ve geri dönüşüm ile çeşitli malzemelere dönüştürülüyor. Bu malzemeler kalitesiz ve ucuz saatlerde de kullanılıyor” dedi. Bahadur, sözlerini şöyle tamamladı: “Saat piyasasında son dönemlerde sahte saat sayısında bir hayli artış oldu. Vatandaşlarımız bu konuya lütfen biraz hassasiyet göstersinler. Bu çakma ürünler ülkeye kaçak giriyor. Dolayısıyla vergi de ödemiyorlar. Bu saatleri ülkeye kaçak olarak kimlerin getirdiği belli değil. Bu saatlerin gelmesinde terör örgütlerinin bile parmağı olabilir. Paramızın nereye gittiğini araştırmamız lazım. Vatandaşımız belli başlı markaları saatçilerden alsın. Sahte saat olayını bitirmemiz gerekiyor. Saat alışverişini bildikleri ve güvendikleri saatçilerden yapsınlar.”

SALİH ACIBADEM