Sağlıkçılar "sağlıkta şiddeti" oynadı

Son günlerde kamuoyunun gündeminden düşmeyen "sağlıktaki şiddet" sorunu, Konya'nın Beyşehir ilçesinde sağlık çalışanlarının oynadığı tiyatro oyunu ile gözler önüne serildi.
Sağlık-Sen Konya Şubesi Beyşehir Temsilciliği tarafından Göl Düğün Salonu'nda sahnelenen tek perdelik tiyatro gösterisini Beyşehir Kaymakamı Muzaffer Başıbüyük, Beyşehir Belediye Başkanı İzzet Taşcı, Beyşehir İlçe Sağlık Grup Başkanı Dr. D. Ali Aslanlar, Beyşehir Devlet Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Ali Çelik, AK Parti Beyşehir İlçe Başkanı Nafiz Huğlu, Sağlık-Sen Konya Şubesi Başkanı Himmet Bayar, Beyşehir Temsilcisi Mesut Can ve sağlık personeli ile aileleri ve vatandaşlar izledi. Tiyatro oyununun yönetmeni olan ve oyunda rol alan aile hekimi Dr. Murat Uyav, gösteriden önce gazetecilere yaptığı açıklamada, kendisi de dahil oyunda rol alan tüm arkadaşlarının Konya'daki çeşitli sağlık kuruluşlarında görevli sağlık çalışanı olduğunu vurgulayarak, "Herkes burada amatör. Biz konuya dikkat çekmek ve kamuoyu oluşturmak adına bu işe teşebbüs ettik. Sağlık çalışanları olarak mesai saatleri içerisinde her an şiddete uğrama ihtimalimiz var. Şiddetin sözlü biçimi günümüzde daha yoğun. Özellikle acillerde çok yoğun. Alttan almak suretiyle idare ediyoruz ama hasta profili çok değişti. Bunun sebeplerini artık birilerinin araştırması lazım, bu oyunla biz bir ucundan tuttuk. Sağlık mensupları olarak bilgiye ve emeğe saygı gösterilmesini istiyoruz. Doktorlar kolay yetişmiyor" dedi. Dr. Uyav, tek perdelik oyunda montunu yanlış giyen bir şoför ve doktorun başına gelen, içerisinde şiddetin de konu edildiği trajikomik bir olayı canlandırmaya çalıştıklarını söyledi.
Tiyatro gösterisi öncesi bir konuşma yapan Sağlık Sen Konya Şube Başkanı Himmet Bayar ise, sağlıkta giderek artan şiddet olaylarının son dönemde vahim bir hal aldığına dikkat çekerek, bu konunun takipçisi olacaklarını söyledi.
Beyşehir Kaymakamı Muzaffer Başıbüyük de, tiyatro gösterisinin ardından yaptığı konuşmada, vatandaşların yoğunlukla tepkisel hareketinin sağlık çalışanlarına olmakla birlikte aslında kamunun her alanında bir sınır tanımamanın söz konusu olabildiğine vurgu yaptı. Türkiye'de vatandaş odaklı yönetim, vatandaşa göre hareket etme gibi çok güzel bir anlayışla hizmet edebilmek için her kamu görevlisinin çalıştığını ama maalesef vatandaşların zaman zaman bir tanımamazlık içerisinde olabildiğine dikkat çeken Başıbüyük, "Yıllar önce tabii kamuda çalışmak, devlet memuru olmak ayrı bir karizma, dokunulmaz, ulaşılamaz bir merci ve mevki olarak algılanmış. Vatandaşlarımız çok çekmişler aslında, devlete ve devlet adamına ulaşmak, devlet adına kalem oynatana ulaşmak ve doğru olarak kendi hakkını savunabilmek için çok çekmişler. Bunun tepkisel bir sonucu olarak belki ama vatandaşa tanınan, zaten hakkı olan hakkı kullanma imkanı sağlandığında ise vatandaşta bir aymazlık ve sınır tanımama, her zaman kendinin haklı olduğunu ve her istediğini yaptırabilme, yaptıramadığı zaman da en kaba tepki olan şiddete kadar davranış modelleri uygulama gibi bir yol içerisine maalesef girmiştir. Tabii aslında biz devlet idaresi olarak vatandaşın her türlü hakkına sonsuz saygı duyuyoruz. Onların aslında hizmetçisiyiz, bunu da kabul ediyoruz. Onların vergisiyle biz maaşımızı alıyoruz ama biz de vergi veriyoruz öbür taraftan. Belki de 'benim vergimle burada çalıyorsun' diyen insandan kat kat da fazla vergi veriyoruz aslında. Herkes kazancının vergisini bu memlekette vermek zorunda zaten. Dolayısıyla bunların kanun dışında talepleriyle karşılaştığımızda sırf devletten maaş alıyoruz diye bunları yapmak zorunda değiliz. Ve bu kapsamda artık inşallah devlet adına hukuki düzenlemeler geliştirme ve uygulatma gücüne sahip olan otoriteler, bir orta yolu bulacak hukuki metinleri inşallah çıkartırlar, biz de o metinler kapsamında herkesin layık olduğuna sahip olmasını temin ederiz. Herkes haddini ve çizgisini bilir diye ümit ediyorum" şeklinde konuştu.