Sağlık harcaması vatandaşın cebini yakıyor
Türkiye’de Sağlık Stratejileri ve Harcamalar raporuna göre fatura vatandaşa kesiliyor. 2009'da cebinden 8 milyar lira harcayan vatandaşın giderlerinin bu yıl sonunda 15 milyar lirayı bulması bekleniyor. Türkiye’de Sosyal Güvenlik Kurumu açıklarının son dört yılda yeniden artış eğilimine girmesinin faturası, 2008 yılında uygulanmaya başlanan Sağlıkta Dönüşüm Programı’na rağmen vatandaşa kesilmeye başlandı.
İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nın (İSMMMO) hazırladığı “Türkiye’de Sağlık Stratejileri ve Harcamalar” adlı rapora göre vatandaşın cebinden çıkan sağlık harcamaları tutarı 14 milyar liraya ulaşırken 2014 yıl sonu itibariyle 15 milyar lirayı bulacağı kaydedildi.
SGK AÇIĞI BÜTÇEYİ ZORLUYOR
İSMMMO raporuna göre, 'Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın resmen uygulanmaya başlandığı 1 Ekim 2008'den sonraki verilere göre de bir kesimin karadelik olarak adlandırdığı sosyal güvenlik açığı konusunda giderek belirginleşen negatif tablo bütçeyi zorluyor. 2009 yılında 28.7 milyar lira olan Türkiye'nin sosyal güvenlik açığı, 2011'de 16.2 milyar liraya düştükten sonra yeniden çıkışa geçti. Açık, Genel Sağlık Sigortası uygulamasının zorunlu hale getirildiği 2012'den itibaren yükselerek 17.2 milyarı, 2013 yılında ise 19.6 milyar lirayı buldu. 2014 yılı SGK açık beklentisi ise 21.5 milyar lira.
BÜYÜK RİSK BEKLENİYOR
Rapora ilişkin değerlendirmede bulunan İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (İSMMMO) Başkanı Yahya Arıkan sağlıkta hastalık değil, hasta merkezli bir sistemin kurulmasının önemine işaret etti. Arıkan tüm halkı kapsayan, yüksek standartlara sahip, performanslı, bir altyapının önemini vurguladı. Arıkan, Türkiye nüfusunun ileriki yıllarda yaşlanmasına bağlı olarak ekonomiyi ve bütçeyi daha büyük risklerin beklediğini ifade etti.
Arıkan şöyle konuştu: “Sağlık politikalarında çocuk, kadın, yaşlı gibi gruplara yönelik bir stratejinin oluşturulması gerekiyor. Aynı şekilde gerek özel gerekse de kamu sağlık kurumlarında nitelikli insan gücü, işleyen bir altyapının yanında, hizmet programlarının geliştirilmesi gerekiyor.
PLANLAMA ŞART
Özellikle de sağlık bütçesi nüfus bilim verilerine dayalı olarak planlanırsa vatandaşın ileride sağlığa cebinden ödeyeceği harcamalar minimize edilebilir. Sosyal devlet de bunu gerektirir."
90 MİLYON KEZ ACİLE GİTTİK
Çalışan ve emeklilerden halen 10 farklı isimle katkı payı istenirken, para ödemekten kurtulmak isteyen vatandaş hastanelerin acil servislerine yöneldi. 77 milyon nüfuslu Türkiye’de hastalar bir yılda tedavi için 90 milyon kez acil servislere gitti.
10 ÇEŞİT KATKI PAYI ÖDÜYORUZ
- İlaç bedelinin yüzde 10-20'si
- Muayene için 5-12 Türk lirası
- Reçete için 3 Türk Lirası
- Eşdeğer ilacın en ucuzunun yüzde 10’u
- İlaç kutusu başına ek 1 Türk Lirası
- Tetkik parası
- Öncelikli tetkik parası
- Özel hastane işlemlerinde liste fiyatından % 200’e ulaşan oranlarda ödeme
- İstisnai hizmetle hastaneye göre değişen otelcilik ücretleri ödemesi
-Telefonla randevu için 4.5 lirayı bulan harcama
HER SENE ARTIYOR
Türkiye İstatistik Kurumu, Sosyal Güvenlik Kurumu, OECD, Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları’nın verilerinden yararlanılarak hazırlanan çalışmaya göre vatandaşın cebinden çıkan sağlık ödemeleri her yıl bir öncekine göre ciddi artış gösterdi.
2009 yılında 8.1 milyar lira olan bu tutar, 2012 yılında 11.7 milyarı aşarken, TÜİK’in son açıkladığı veriye göre 2013’te rakam 13.2 milyar liraya ulaştı. 2014 yılında ise söz konusu rakam tahmini 15 milyar lirayı bulacak.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.