Ruhunuzu eğitimle doyurun

2019-2020 eğitim ve öğretim dönemi başladı. Her kurumda olduğu gibi Gençlik Eğitim Kurumları'nda da yeni dönem heyecanı yaşandı. Yeni dönemin ilk günü Gençlik Eğitim tarafından bütün planlamalar yapılarak, bir dönemin yol haritası çizildi. Yeni rota çizilirken esas alınan en önemli alan ise yine Rehberlik oldu. Gençlik Eğitim Kurumları Rehber Öğretmenleri gerek öğrencilerini gerekse velilerini “Rehberlik ve karar verme konularında” bilgilendirdi.

SORUNLARINIZA YARDIMCI OLALIM

Özel Enderun Fen ve Anadolu Lisesi Rehber Öğretmeni Halim Selvi, “Rehberlik ve Karar verme” konularında açıklamalarda bulunarak, rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerinin birinci derecede, bireylerin ‘Karar verme’ sorunlarına yardımcı olduğunu aktardı. Dale Carnegie' nin “Batan güneş için ağlamayın; yeniden doğduğunda ne yapacağınıza karar verin” sözlerine aktararak, konuşmasına başlayan Selvi, “Rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri, birinci derecede, bireylerin ‘Karar verme’ sorunlarına yardımcı olur.’ Fiziksel ve toplumsal yaşamla ilgili olgulardan kaynaklanan sorunların ve bunlara ait çözüm yollarının tanıtılması ile öğrencilerin sorun çözüm çözebilme becerilerini geliştirilmesi rehberliğin amaçlarından bir tanesidir. Rehberlik ve psikolojik danışmanlık; bireye kişisel sorunlarının çözümü için gerekli olan olgusal bilgileri sağlayan kişinin isteklerini ve imkânlarını, çeşitli özelliklerini tanımasına yardımcı olan ve nihayet bu bilgilerden yararlanarak özünü gerçekleştirmesine yardım eden bir hizmet alanıdır” şeklinde konuştu.

ORTAYA BİR GEREKLİLİK ÇIKIYOR

“İnsan, doğumdan ölümüne kadar, fiziksel ve toplumsal çevresi ile etkileşim halindedir ve bu etkileşim süreci boyunca her an çevrenin istek ve beklentilerine uygun davranışlar geliştirir” diyen Selvi, şunları kaydetti: “Bireyde meydana gelen davranış değişikliklerinin bir kısmı rastlantılarla ve kendiliğinden gerçekleşir. Bir kısmı ise yetişkinler tarafından planlı ve kasıtlı olarak gerçekleştirilir. Bireyde toplumca istenen davranışları geliştirme sürecine ‘Eğitim’ adı verilmektedir. Örgün eğitim, bu davranış geliştirme işlemini planlı bir biçimde geliştirme sürecidir. Ancak, toplumsal değişme hızının gittikçe artması üzerine, bireylerin bilgili ve hâlihazır topluma uyum gösteren kimseler olarak değil, hızla değişen ve karmaşık hale gelen toplumda ortaya çıkmakta olan sorunlarla baş edebilecek ve durmadan değişen çevresine uyum gösterebilecek kimseler olarak yetiştirilmeleri gereği daha çok hissedilmektedir. Bu nedenle, artık okullarda bireylere, geçmişin ve bugünün sorunlarına bulunmuş çözümleri aktarma yanında, belki daha da önemli olarak, onların problem çözme güçlerinin geliştirilmesi amacına da yer verilmeye başlanmıştır.”

BİREYLERE DESTEK SAĞLIYOR

İnsanın çevresine uyum sağlarken çok kere yeni yollar bulmak zorunda kaldığını da dile getiren Selvi, konuşmasını şu ifadelerle sonlandırdı:  “Gelişmiş bir sinir sistemine sahip olmak insana, içgüdü türünden davranışlar yerine  ‘öğrenilmiş davranışlar’ geliştirme olanağı sağlamıştır. İnsan geniş bir öğrenme ve problem çözme gücü sayesinde, bir ihtiyacını karşılamada eski davranış biçimleri işe yaramayınca yenisini geliştirme imkânına sahiptir. Bunu yaparken, geçmişte edindiği deneyimlerini işe koşabilir; onları yeni durumlara uyarlayabilir ya da onların yeni bir sentezini yapabilir ve sorunlara yeni çözümler getirebilir. Ayrıca, kendi deneyimlerinin yanında başka deneyimlerden de yararlanabilir. Problem çözme işleminde başarı, her şeyden önce problemin doğru bir biçimde tanımlanmasına bağlıdır. Kişiyi huzursuz eden durumun ne olduğu kesin bir biçimde tanımlanamazsa çözümü için doğru yaklaşım da bulunamaz.  Diyebiliriz ki; rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri, birinci derecede, bireylerin  ‘Karar verme’ sorunlarına yardımcı olmaktadır. Karar verme, yukarıda da belirtildiği gibi, bir güçlüğü gidermede şu ya da bu seçeneğe yönelme meselesidir. Karar verme, problem çözme işleminin en önemli aşamasını oluşturmaktadır.  İnsan, hayatı boyunca pek çok konuda karar verir. Bazı konularda verilen kararlar bütün hayatı etkileyecek güce sahip olabilir. Böyle dönemlerde insan kaygılı bunalım yaşayabilir; yalnız olgusal bilgiye değil, ‘Psikolojik Destek’ ihtiyacı hâsıl olabilir. Rehberlik ve Psikolojik Danışma, bireylere bu desteği sağlamaya çalışır. Edison’un tabiriyle; ‘Bir mermer parçası için heykeltıraş neyse, ruh için de eğitim odur.’”

ÖĞRETMENLERLE TANIŞMAYI İHMAL ETMEYİN

Özel Enderun Fen Ve Anadolu Lisesi Rehber Öğretmeni Mehmet Doğan ise insanın yaşamı boyunca eğitime ihtiyaç duyduğunu belirterek, konuşmasına başladı. Doğan, “Uzun bir tatilin arkasından okullarımız 9 Eylül 2019 tarihinde açılıyor. 1 milyonu aşan öğretmen, 17 milyonu aşan öğrenci okula başlayacak. Anaokuluna, ilkokul 1.sınıfa, ortaokul 5.sınıfa ve lise 9.sınıfa başlayanlarda yeni bir okula başlamanın ve arkadaş edinmenin heyecanı vardır. Okula yeni başlayacak velilere tavsiyem öğrencilerin heyecanlarına ortak olsunlar. Okula yeni başlayan öğrencilerimize bazı tavsiyelerimiz olacak: Öğretmenleri ile tanışsınlar ve kendilerini tanıtsınlar. Öğretmenlerinize soru sormaktan yeni arkadaş edinmekten çekinmeyin, iletişime açık olun” diye konuştu.

HEDEFİNİZE GÖRE YOL ALMAYI DENEYİN

“Öğrencilerimizin okulun ilk haftasından itibaren ders çalışmaya başlamaları, her gün ders tekrarı yapmaları, uyku düzenini ayarlamaları gerekecek” diyen Doğan, şu ifadeleri kullandı: “ Ders çalışacakları saatlerde arkadaşlarının onları rahatsız etmesine izin vermemeli, hayır diyebilmeliler.Değerli öğrenciler, teknolojiden (cep telefonu, bilgisayar, tablet televizyon vs.) uzak durmalısınız. İhtiyacınız olduğunda kullanmalısınız. Sosyal paylaşım sitelerine belirli zamanlarda vakit ayırmalısınız. Kendimize çalışma motivasyonumuzu artırmak için hedef belirlemeliyiz. Hedefi olmayan insan, ağaçtan düşen bir yaprak gibidir, rüzgâr ne taraftan eserse o tarafa gider. Hedefine hiçbir zaman ulaşamaz. Kendinize uygun düzenli bir ders programınız olsun. Sevdiğiniz derse ve anladığınız konulara sürekli çalışıp eksik konularınız göz ardı etmemelisiniz. Dersi veya konuyu anlamıyorum diye çalışmazlık etmeyin. Ders çalışmaktan hiçbir zaman yılmayın, kendinize sınava ne kadar kaldığını hatırlatan bir takviminiz olsun. Girdiğiniz her denemenin analizini yapın, yanlış çözdüğünüz veya yapamadığınız soruların hangi konulara ait olduğunu tespit edin ve konulardaki eksikliği kapatmaya çalışın.”

KİTAP OKUMAYI BOŞ ZAMAN ARACI OLARAK GÖRMEYİN

Öğrencilere kendinize güvenin, her konunun üstesinden geleceğinize inanın, öğretmenlerinizin tavsiyelerini dikkate alın tavsiyelerinde bulunan Doğan, yine öğrencilere “Farklı kaynaklardan soru çözün ama soru bankalarını boşa harcamayın, soru bankasında bir tane bile çözülmedik soru kalmasın, bir soruyu çözmeden diğer soruya hemen geçmeyin, çözemediğiniz soruları arkadaşlarınıza, öğretmenlerinize sormaktan çekinmeyin” uyarılarında da bulundu. Doğan, “Kitap okuyun, hikâye, roman, makale vb. çeşitlilikte okuyun. İlginiz doğrultusunda okursanız sıkılmazsınız. Kitap okumak boş zamanı değerlendirme etkinliği değildir. Kitap okudukça ufkunuz genişleyecek, kelime dağarcınız artacak, hayata bakış açınız değişiktir. Okuduğunuz soruları daha iyi anlayacaksınız. Bunun yanı sıra sosyal ve kültürel faaliyetlerde bulunun. İnsan sosyal bir varlıktır. Sinemaya gitmek, spor yapmak, akraba ziyaretinde bulunmak ailenizle vakit geçirmek sizlerin iletişim ve sosyal yönünüzü geliştirecektir. Kısacası değerli öğrenciler, hayata hazırlanmak için alacağınız iyi bir lise eğitimi demek; kendinizi geliştirebileceğiniz üniversite, kariyer yapabileceğiniz meslek, huzurlu ve mutlu olacağınız aile, hayat standartları yüksek bir yaşam, vatanına, milletine ve tüm insanlığa hayrı dokunacak bir birey olmak demektir” dedi.