Rezalet bitmedi!
Televizyon kanallarındaki rezalet devam ediyor. Toplumun temeline yine dinamit koyuluyor. Daha önce gündüz kuşağında yayınlanan evlilik programları, yoğun tepkilerin ardından kaldırılmıştı. Televizyon kanallarının gündüz kuşağında yayına başlayan programlar evlilik programlarını aratmıyor. Aile içi bölünmüşlükler, gayrimeşru ilişkiler, yasak aşk cinayetleri, şiddet, intihar, kaçırma olayları, bunalımlar; çeşitli yollarla izleyicilere aktarılıyor. Reyting uğruna toplumun temel değerleri ayaklar altına alınıyor.
İNSANLAR BİRBİRİNE ŞÜPHE İLE BAKMAYA BAŞLADI
Uzmanlar ise izleyicilere uyarılarda bulunuyor. Bu tarz programların kişilerin üzerinde derin etkiler bıraktığını dile getiren Uzmanlar, “Toplum olarak zor günler geçirdiğimiz şu dönemde gerek sosyal medya gerekse televizyon kanallarındaki gündüz kuşağı programları iyice kirlendi. Yaşanan olayları gördükçe daha çok moralimiz bozuluyor ve hepimiz giderek birbirimizden nefret ediyoruz. Güven duygumuz yıkılıyor. İnsanlar eşlerine ve çocuklarına şüphe ile bakmaya başlıyor. Şiddet içerikli, aile kurumunu parçalamaya yönelik bu televizyon programları, çocukların saldırganlaşmasına da yol açıyor” dedi.
PROGRAMLAR İNSANI ŞİDDETE SÜRÜKLÜYOR
Yapılan araştırmaların medyada yayınlanan özellikle de televizyonda yer alan şiddet olaylarının, toplum genelindeki saldırganlık oranları üzerinde istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir artışı tetiklediğini ortaya koyan uzmanlar, şunları söyledi: “Medyanın değerlerimizi, tutum ve davranışlarımızı şekillendirmede ne denli bir etkileyici güç olduğunu hepimiz biliyoruz. Son yıllarda basına ve klinik ortamlarımıza yansıyan birçok vaka örneğini net bir şekilde görüyoruz. Artan ve özellikle çocuklar ve gençler arasında yaygınlaşan, öldürme, yaralama, kavga, taciz, tecavüz ve tehdit gibi şiddet olayları; medyada yer alan şiddetin çocuklar ve ergenler üzerindeki etkisini yine gözler önüne seriyor.”
CİNAYETİ AYDINLATMA PROGRAMLARI ARTTI
Gündüz kuşaklarının yabana atılamayacak izleyici potansiyeli olduğuna da dikkat çeken Uzmanlar, kadınların duygularının sömürüldüğünü de ifade etti. Televizyondaki programların özellikle kadınları depresyona soktuğun aktaran Uzmanlar, “Bu programların büyük kısmı reyting için yapılıyor. İşin garip tarafı, halkımız bunları eleştiriyor. Fakat kendilerini bu programları izlemekten de alıkoyamıyor. Cinayet programlarının izlenme sebebi ise adalete olan güvenin sarsılmasıdır. Son zamanlarda gündüz kuşağında cinayeti aydınlatma programları hayli yaygınlaştı. Suç işleyenin takibi, bulunması ve hatta adliyede çok uzun süre beklemeler oluyor. Dolayısıyla televizyondaki bu programlar, böyle sürüncemede kalan olaylara destek görevi görüyor” açıklamalarında bulundu.
EMRE ÖZGÜL merhabahaber.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.