Galatasaray maçını yaz mutlaka diyor arkadaşlar.

Neyini yazayım birader..

Kendi sahasından çıkamayan Konyaspor’u mu?

Muslera’nın maç boyunca orta sahalarda gezinmesini mi?

3 metre top süremeyen Burak’ın, beklerimizi tesbih gibi dizmesini mi?

Üst üste üç pas yapamayan Galatasaray’ın, pas yüzdesi rekoru kırmasını mı?

Beklerimiz Mehmet Uslu ile Tolga’nın her rakibini kaçırmasını mı?

Bir tane isabetli orta açamamalarını mı?

Sabri’den bacak arasına varıncaya kadar envai çeşit çalım yemesini mi?

Uğur İnceman’ın bir tane top kesememesini mi, takımı bir kere bile öne taşıyamamasını mı?

Hasan Kabze’nin son vuruşlardaki beceriksizliğini mi?

Neyi yazayım.

Aykut Hoca’nın Tolga’da ısrar etmesini anlamak mümkün değil. Alternatifi olmasa anlarım. Ama elinde hırsıyla, tecrübesiyle takıma katkı sağlayan, her şeyden önce yüreğiyle oynayan Ali Turan gibi bir isim varken Tolga’da karar kılması, antrenman verilerini değil bana göre Ali Turan ile ilgili kişisel takıntılarının olduğu ihtimalini kuvvetlendiriyor.

Hadi Ali Turan’ı kesiyorsun, elinde Tolga’dan kat be kat daha iyi olan Benjamin Fuchs var, onu kullan.

Önceki geceki mağlubiyetin hazırlayıcısı, Uğur İnceman ve Tolga’da ısrar eden sistemdir. Bir an önce hatalardan dönülmesi için Galatasaray maçı uyarıcı olmuştur.

35 bin seyircinin geldiği bir maça DjalmaCampos ya da GabrielTorje’den herhangi biriyle çıkmıyorsan, seyirciye de ihanet etmiş oluyorsunuz. Çünkü takımı ileriye taşıyabilecek, rakip beklerinin “sahanızda cirit atmasını” engelleyebilecek Türkiye ligindeki en önemli iki kanat oyuncularından ikisine sahipsiniz.  Yanlış kadro seçimi sonrası maçın kahramanı, fıkralara konu olan Sabri Reyis olmuştur.

Mehmet Uslu, Sabri karşısında resmen dayak yedi. Yemediği çalım türü kalmadı.

Rakibi karşısında iki top yapamayacan, hücuma kalkmayı beceremeyen, ayağı eline dolaşan takımımız için bundan sonraki maçlarda mutlaka özgüven yüklemesi yapılmalı, eldeki en iyi kadro oyuna sürülmelidir. Bazı futbolcuları harcamak adına Konyaspor harcanmamalıdır.

Konyaspor’un maçta olumlu yazılabilecek tek yanı varsa o da, muhteşem taraftarıydı.

Türkiye’nin seyirci rekorunun kırıldığı maçta, yağmur çamur dinlemeden stadyumu Konyaspor için dolduran seyirciden başka güzel hiçbir şey yoktu.

Taraftar gruplarımız çok çok iyiydi. Ama maalesef hiç bekledikleri bir skorla karşılaştılar.

Alınan bu sonuç taraftarı takıma küstürmesin. Diğer maçlarda da stadı mutlaka doldursunlar.

Belki de bu kadar kalabalık topluluk, rakip takımdan çok bizim futbolcuları etkiledi. Onların bu ortama alışması için birkaç maçta daha stadın dolması gerekiyor.

Son sözümüz ise;

Mesut Bakkal, Uğur Tütüneker dönemindeki yazılarımda belirttiğim gibi, sakat ya da cezalı olmadığı sürece Konyaspor’un sağbeki Ali Turan’dır. Gerisi hikayedir.

Kalın Sağlıcakla.