Referandumdan seçime
Sizlerin bu yazıyı okuduğunuz saatlerde anayasa referandumu sonuçları resmi olmayan rakamlara göre nerede ise netleşmiş olacaktır.
Gerçi sonuçlar biraz daha konuşulacak ve senin parti kazandı benim parti kaybetti muhabbeti yapılacak hatta yemeğine veya gömleğine elbisesine iddiaya girenler kaybetmiş veya kazanmış olacaklardır.
Veya son haftalarda iktidarın ya da muhalefetin gözüne girebilmek için kıyasıya bir yarış içine giren kamuoyu araştırma anketleri yapan şirketlerin yayınladıkları sonuçların hangisinin sonuçları tutturup tutturmadığı konuşulacak.
Ama asıl muhabbet referandumda sandıktan çıkan sonuçların gelecekte bir anayasa referandumu veya daha doğru bir beklenti ile bir erken seçimi ifade edip etmediği tartışılacaktır.
Çünkü vatandaş bilir ki referandum sonucunu kendisi için bir başarı olarak gören iktidarlar veya muhalefet partileri bu başarıyı oya tahvil etmek ister.
Bu geçmişte hep böyle olmuştur.
Hatta milli bir mesele olarak görülen Kıbrıs Barış Harekâtı bile o dönemde harekâtta elde edilen başarı rüzgârı ile iktidarı yakalamak isteyen CHP nin erken seçim karartı almasına sebep olmuştur.
İktidar ve muhalefet partilerinin sözcüleri şimdi böyle bir şey olmayacak veya ufukta bir erken seçim gözükmüyor deseler de yarının ne getireceğini bilmeyen siyasetçiler ilk teyakkuza geçen kişiler olacaktır.
Çünkü bu ülkede iktidardaki siyasi parti sözcüleri ne zaman bir şey hakkında hedefimizde böyle bir şey yoktur demiş ise o konu çok kısa zamanda gündeme gelmiştir.
Geçmişte akaryakıt zamlarında bu böyle idi.
Tüp gaza zam yok denilse herkes zam yapılıyor diye anlardı.
Ekmeğe zam yok açıklaması yapılmasının üstünden ay geçmeden ekmek zamlanırdı.
Hakeza sigaraya zam yok denildi mi ertesi hafta zam gelirdi.
Yine geçmişte ne zaman hükümet veya genelkurmay tarafından bedelli askerlik gündemimizde yok denilmiş ise takip eden ilk yıl içinde bedeli askerlik kararı alınması normal karşılanırdı ve dövizler hazırlanmaya başlanırdı.
Şimdi bunlar yok diyebilirsiniz.
Ama seçim her zaman gündemimizde olmaya devam ediyor.
Ve bu gidişle de devam edecek.
El hâsılı velkelam tıpkı askerliğin son günlerindeki erken terhis beklentisi hikâyesi gibi.
Çünkü hâlihazırda milletvekili olanlar kadar eski milletvekilleri ile milletvekilliği hayali kuranlar için hiç bitmeyen bir arzudur erken seçim.
Bunlar için önlerinde 2 yol var.
Referandum süresince gecelerini gündüzlerine katarak yaptıkları çalışmalarda gösterdikleri canhıraş gayretlerin bir an önce neticesini almayı sabırsızlıkla beklemektedirler.
Ya da devlet katında kendisi uygun bir göreve razı olup bu görevde ortaya koyacağı özel becerileri ile beklentisini öne çıkarıp gelecek seçime kadar ertelemek.
Ne yaparsın ki bu ülkede üzerine her lacivert elbiseyi geçirene vekillik nasip olmuyor işte.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.