Ramazan'da bol sıvı tüketin

Ramazan'da bol sıvı tüketin

Ramazan ayında insanların beslenmelerine dikkat etmesi gerektiğini aktaran Diyetisyen Hilal Acar, iftar ile sahur arasında bol sıvı tüketilerek, "İftarda yemeğe yüklenilmemeli"

Ramazan ayında insanların beslenmelerine dikkat etmesi gerektiğini aktaran Diyetisyen Hilal Acar, iftar ile sahur arasında bol sıvı tüketilerek, "İftarda yemeğe yüklenilmemeli. Yemek yemeyi dört öğüne yaymalı ve yağlı yemeklerden kaçınılmalıdır" dedi.

 

 

Ramazan ayında insanlar nasıl beslenmeleri gerektiği konusunda uzmanlardan görüş bekliyor. Havaların sıcak olması gün içinde fazla sıvı kaybına neden oluyor. Uzmanlar ise insanların iftar ile sahur arasında bol bol sıvı tüketmeleri gerektiğini vurguluyor. Konya Özel Farabi Hastanesi Diyet ve Beslenme Uzmanı Hilal Acar da, iftar ve sahur arasına insanların 2 öğün daha ekleyerek az ancak sık beslenmelerinin sindirim sistemini rahatlatacağını söyledi. Ramazan ayında sadece iftar ve sahurda yemeğe yüklenmenin bünyeyi alt üst edebilir uyarısında bulunan Diyetisyen Hilal Acar, "Ramazanda tüketmemiz gereken besin maddeleri miktarında bir değişiklik olmazken bu besinlerin tüketiminin iftar ve sahur olmak üzere 2 öğünle sınırlandırılmasının yanlış olur. Sağlıklı beslenme kurallarından olan az az ve sık sık beslenmeyi ramazan ayında da uygulamamız gerekir. Ramazanda iftar ve sahur öğünlerini bölerek 3 veya 4 öğüne yaymak sindirim sistemimizin düzeni açısından önemlidir. Yaklaşık 14 saatlik açlıktan sonra ağır yemeklerle bir anda yükleme yapmak midede yanma, gaz, bulantı ve kabızlık gibi pek çok sağlık problemini de beraberinde getiriyor. Bu problemleri en aza indirmek için iftarımızı iftariyeliklerle ve yağdan fakir bir çorbayla açıp 30 dakika kadar mideyi dinlendirdikten sonra ana yemeğe geçmek fayda sağlar” dedi.

 

TOKLUK İÇİN SEBZE VE MEYVE YENMELİ

 

Ramazanda yapılan en büyük hatalardan birisinin de sahur öğününü atlamak olduğunu söyleyen Diyetisyen Acar, “Sahur yapmadan oruç tutmak insanlarda yorgunluk, baş ağrısı, dikkat azalması, stres, metabolik hızda azalma ve hipoglisemi problemlerini arttırmaktadır. Gün boyu sürecek açlığa vücudumuzun dayanabilmesi için geceden yemek yerine sahura kalkmak çok daha sağlıklı olacaktır. Kan şekerimizin günün erken saatlerinde düşmesini engellemek için sahur öğünü mutlaka yapılmalıdır. Sahurda ağır yemekler yerine kahvaltı ya da zeytinyağlı sebze yemekleri tercih edilmelidir. Tokluğumuzun uzun sürmesi için sahurda çiğ sebzeler ve meyveler mutlaka sofralarda bulundurulmalıdır” diye konuştu.

 

İFTARDAN SONRA YÜRÜYÜŞ YAPILMALI

 

Sağlıklı yaşamın temel noktalarından olan fiziksel aktivitenin Ramazan ayında daha çok önem kazandığını ifade eden Acar, “Uzun süreli açlıklar sonunda yavaşlayan metabolizma hızımız ve tüketilen kalorisi yüksek hamur işi, yağlı et ürünleri ve tatlılar Ramazan ayında kilo alımını kolaylaştırmaktadır. Bu nedenle iftar sonrasında yapacağımız yürüyüşler hem sindirim problemlerimizi azaltır, hem de metabolizma hızımızı düzenleyerek kilo almamızı engeller” dedi.

 

"Ramazan ayının yaz aylarına denk gelmesi sıvı tüketiminin önemini arttırdı. Yetişkin bir insanın günde en az 1.5 - 2 litre su içmesi gerekir. Çorba, komposto, taze sıkılmış meyve suları ve soda sıvı ihtiyacımızın bir bölümünü karşılamaktadır. Gün içinde su kaybının önlenmesi için özellikle sahurda sıvı alımına önem verilmelidir" diyen Acar, "İftar sofrasında yemekle beraber su tüketimini biraz daha kısıtlayarak iftarla sahur arası 10 - 12 su bardağı su içmek doğru olacaktır. Su içmek bağırsak ve böbreklerin çalışmasını hızlandırır. Çay, kahve, kola gibi kafeinli ve asitli içecekler, vücudumuzdaki suyu kullanırlar. Bu nedenle Ramazan’da su dengesini koruyabilmek için bu tür içeceklerin tüketimine dikkat edilmesi gerekir” ifadelerini kullandı.

 

KIZARTMA YERİNE HAŞLAMA YEMEKLER TERCİH EDİLMELİ

 

Diyet ve Beslenme Uzmanı Hilal Acar, yeterli ve dengeli beslenmek için günlük 4 besin grubunda yer alan yiyecekleri tüketmenin faydalı olacağını belirterek, "Süt ürünleri, et, yumurta, kuru baklagiller, sebze ve meyveler ile ekmek ve tahıl ürünlerinin tüketilmesi gerekir.  Ayrıca Ramazanda vitamin ve mineral ihtiyacımızı karşılamak ve kabızlık problemini önlemek için günlük 2 porsiyon sebze yemeği, 3-4 porsiyon meyve tüketmeliyiz. Doygunluk için kepeği ayrılmamış tahıl ürünleri kullanılmalıdır. Pirinç pilavı, makarna yerine bulgur pilavı gibi posası yüksek besinler tercih edilmelidir. Daha hafif ve sağlıklı olması için yemekler, kızartma ve kavurma yerine; haşlama, ızgara, buğulama veya fırında pişirme yöntemleri ile hazırlanmalıdır. Tatlı ihtiyacı için şerbetli tatlılar yerine kalori değeri düşük ancak besin değeri yüksek sütlü ve meyve tatlıları tüketilmelidir” dedi.

 

ÇOCUKLARA ORUÇ TUTTURMAYIN

 

Orucun, sağlıklı kişiler için farz olan bir ibadet olduğunu da anımsatan Diyetisyen Hilal Acar, sözlerini şöyle tamamladı: “Diyabet (şeker hastalığı), yüksek tansiyon, kalp hastalığı, böbrek yetmezliği, ağır astım gibi kronik hastalığı olan kişilerin ve 3 - 4 saatte bir ilaç almak zorunda olan hastaların oruç tutmaları sakıncalıdır. Bu nedenle rahatsızlıkları olan hastaların, oruç tutmadan önce doktorlarına danışmaları gerekmektedir. Ayrıca hamile ve emziren bayanların, büyüme çağındaki çocukların da oruç tutmaları uygun değildir.”

 

MUSTAFA AKÇA

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.