Ramazan ekonomik olarak zor geçecek! İşte son durum

Önümüzdeki hafta pazartesiyi salıya bağlayan gece ilk sahur yapılacak. On bir ayın sultanı mübarek Ramazan ayına 1 hafta kaldı. Esnaflar, Ramazana özel hazırlıklarını yaptı. Vatandaş ise yüksek enflasyonist ortamda 1 ayı nasıl geçireceğinin, nasıl alışveriş yapacağının ve nasıl besleneceğinin hesabını yapıyor. Mübarek aya sayılı günler kala yine birçok ürüne zam geldi. Hayvansal gıda ürünleri başta olmak üzere, birçok kalem ürün zamlandı. Vatandaş, temel tüketim ürünlerini almakta bile hayli zorlandığını ifade ediyor.

RAMAZAN ÖNCESİ FİYATLARI ŞİŞİRMEK VATANDAŞA SUİKASTTIR!

Konya Tüketiciler Birliği Başkanı Mustafa Dinç, Ramazana 1 ay kala piyasada fiyatların şişirilmesiyle ilgili yıllardır konuştuklarını ancak bu konuda önleyici bir yol alınamadığını aktardı. “Söyleye söyleye dilimizde tüy bitti. Çok basit denetimlerle halledilebilecek bir konu bu” diyen Başkan Mustafa Dinç, her yıl aynı senaryoların yaşandığının altını çizdi. Devlet ve bürokrasinin aslında her şeyi bildiğini ancak denetim ve cezai yöntemlerle fırsatçılık yapan esnafların caydırılamadığını dile getiren Konya Tüketiciler Birliği Başkanı Mustafa Dinç, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ramazan ayı öncesi kararlı bir şekilde fiyatlarla oynayanların üzerine gidilmesi gerekir.

Piyasadaki tüm ürünlerin fiyatında Ramazan öncesi dalgalanma oldu. Maliyetlerde bir artış olmadığı halde, fiyatlar yükseldi. Ramazan nedeniyle fiyatlarda bir artış söz konusu. Bu, vatandaşa suikasttır. İnsanlar öyle ya da böyle Ramazan ayı dolayısıyla alışveriş yapacak. Fırsat biliyorlar bunu ve fiyatlar şişiriliyor. En büyük cezayı yine vatandaş çekiyor. Vatandaşın alım gücü zaten ortada. 10 sene önce asgari ücretle karnını doyuran insanlar, bugün açlık sınırının altında. Bir evde 2-3 kişi çalışmıyorsa, insanlar karnını doyuramaz hale geldi. 10 yıl öncesine göre asgari ücretin alım gücü 3 kata yakın azaldı.”

MAKARNA, PİLAV VE EKMEK YERİNE PROTEİNLİ ÜRÜNLER TÜKETİLMELİ

Ramazan ayında insanların muhakkak sahur yapması gerektiğini ifade eden Diyetisyen Uğur Arslanbay, sahurda iftardan kalan yemeklerin değil de kahvaltılık hafif besinlerin tüketilmesinin daha doğru olacağını vurguladı. İftarın da zeytin, hurma, su ile açılabileceğini belirten Arslanbay, ılık bir çorbayla yemeğe devam etmenin önemine değindi. Çorba içtikten sonra en az 5 dakika beklenmesi gerektiğini söyleyen Diyetisyen Uğur Arslanbay, şunları kaydetti: “O süreç zarfında kısa bir yürüyüş yapılabilir.

İftarda çok yağlı olmayacak şekilde beslenmeye devam etmek gerekiyor. Ramazan ayında karbonhidratlı ürünlerin çokça tüketilmesini önermiyoruz. Ekmek, makarna ve pilavın aşırı tüketimi kan şekerini yükselteceği için çeşitli problemlere davetiye çıkarabilir. Biz, Ramazanda protein içeriği fazla olan ürünlerin fazla tüketilmesini tavsiye ediyoruz. Proteinli ürünler aynı zamanda tokluk hissi sağlar ve çok yemek yemenin önüne geçer. Vatandaşa iftardan sahura kadar olan kısımda mutlaka 1-2 porsiyon meyve tüketmesini öneriyoruz. Gün içinde mutlaka 1,5-2 litre su tüketimi gerekiyor. İftardan 1,5 saat sonra en az 15-20 dakika fiziksel aktivite yapmalıyız.” Diyetisyenler, her fırsatta makarna, pilav ve ekmek gibi karbonhidratlı ürünlerden uzak durulması, proteinli beslenilmesi gerektiğini söylerken, vatandaş da ekonomik şartlardan dolayı sağlıklı beslenemediğini, genellikle bakliyat grubu ürünlere, ekmeğe ve makarnaya ağırlık verdiğini söylüyor.

EMRE ÖZGÜL