Prof. Dr. Özsaran: Kalsiyum Ve D Vitamini Ağırlıklı Beslenin

Prof. Dr. Özsaran: Kalsiyum Ve D Vitamini Ağırlıklı Beslenin

Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aydın Özsaran, kadınların 50 yaşından sonra halk arasında "kemik erimesi" olarak bilinen ostreoporoz riski taşıdığını belirterek,...

Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aydın Özsaran, kadınların 50 yaşından sonra halk arasında "kemik erimesi" olarak bilinen ostreoporoz riski taşıdığını belirterek, korunmak için kalsiyum ve D vitamini ağırlıklı beslenmenin önemini vurguladı.

Dünya Osteoporoz Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada Özsaran, genetik yapısında osteoporoz riski taşıyanların hastalığa yakalanma olasılığının yüksek olduğunu, bu durumda olan bireylerin beslenmelerine çok dikkat etmesi gerektiğini belirtti. Kadınlarda daha çok menopoz sonrası artış gözlenen osteoporoz erkeklerde daha az görülmekle birlikte 35 yaşından sonra kemik erimesinin başladığını belirten Prof. Dr. Özsaran, korunmanın çocukluk yaşlarından itibaren başlaması gerektiğini belirterek, çocukluk ve gençlik yıllarından itibaren genellikle kalsiyum bakımından zengin süt ve süt ürünleriyle beslenenlerin ve D vitamini alanların, hastalığa yakalanma riskinin daha az olduğunu dile getirdi. Prof. Dr. Özsaran, “Kemik erimesi hastalığı omurgaların daralması, omurgaların yüksekliğinde azalma ve ileriki yaşlarda boy kısalmasına sebep olmaktadır. Trabükel ağsı yapının kalsiyum eksikliği sonucu kemiğin basıklaşmasına bağlı olarak, menopoz sonrası kadınlarda boy kısalığı, kamburlaşma ve felç riskleri görülebilir.” dedi.

SİGARADAN KAÇININ

Sigaranın hastalığı olumsuz etkilediğini belirten Özsaran, “Bu hastalığa yakalanmamak için günde en az 10 dakika güneşli bir yerde yürüyüş ve günlük egzersizler yapılmalıdır. Kortizon kullananlar, sigara içenler, uzun süre mide koruyucu hapı kullananlar en önemli risk gruplarını oluşturmaktadırlar. Kadınların menopoza girdikten sonra kemik yoğunluğu ölçümü yaptırmaları, onların hastalığa yakalanma riskini azaltacaktır.” diye konuştu.

SEBEBİ TEK OLMAYABİLİR

Osteoporozun tek başına bir hastalık olmadığını ve bir şeyin sonucu olduğunu da vurgulayan Prof. Dr. Özsaran, “Kemik, yapısal olarak trabükel denilen ağsı bir yapıya sahiptir. İnsanların kemik yapısı, yassı ve uzun kemiklerden oluşur. Yassı kemikler daha çok kaburga, omurga ve kafa kemiklerinde bulunur. Uzun kemikler ise daha çok kollar ve bacaklarda görülür. Bu ağsı yapının bir mantığı vardır. Bu mantık ise ağsı yapı kemiklerin elastikiyetini sağlayarak, kemiğin ani kırılmasını engeller. Kemikler ana iskeleti meydana getirdiğinden dolayı yük binmektedir. Zaman içerisinde ve çeşitli hastalıklara bağlı olarak bu ağsı yapıdaki kalsiyumda birikme ve ağsı yapının gevşemesi ve zayıflaması söz konusu olabilmektedir. Kadın hastalıkları ve doğum açısından baktığımızda, özellikle menopoz sonrasında kemik kütlesinde ciddi bir kalsiyumun kemik dışına göçüyle birlikte osteopeni denilen, kemik yoğunluğunda azalma ve buna bağlı olarak osteoporoz denilen kemik erimesi ortaya çıkar. Kemiklerdeki yoğunluk azalması, kırılma risklerini artırır. Yaşlılardaki kalça kemiği kırılması, buna verilebilecek güzel bir örnektir.” dedi. CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.