Prof. Dr. Dağlı: Ölümlü Kazalar Artıyor, Hız Sınırları Düşürülmeli

Prof. Dr. Dağlı: Ölümlü Kazalar Artıyor, Hız Sınırları Düşürülmeli

Sağlık Enstitüsü Derneği Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı, hız sınırlarının düşürülmesinin ölümlü ve yaralanmalı kazaların tüm kazalara oranını anlamlı olarak düşürebileceğini söyledi. 2013 yılında gerçekleşen ölümlü yaralanmalı...

Sağlık Enstitüsü Derneği Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı, hız sınırlarının düşürülmesinin ölümlü ve yaralanmalı kazaların tüm kazalara oranını anlamlı olarak düşürebileceğini söyledi. 2013 yılında gerçekleşen ölümlü yaralanmalı kazaların, toplam kazaların yüzde 13.36’sını oluşturduğunu belirten Dağlı, "Yerleşim yeri veya yerleşim yeri dışında ölümlü ve yaralanmalı kazaların büyük çoğunluğunun düz, eğimsiz, kavşak olmayan ve geçit bulunmayan yollarda yani maksimum hız sınırında sürüş yapmaya uygun yollarda meydana geldi. Yol güvenliği hakkının tesisi için hız sınırlarının düşürülmesi gerekiyor." diye konuştu.

Sağlık Enstitüsü Derneği Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı ve Sağlık Enstitüsü Derneği Küresel Yol Güvenliği Programı Direktörü Tanzer Gezer, Afyon’da yaşanan ve üniversite öğrencisi 8 gencin ölümü ile sonuçlanan trafik kazası ve hız limitlerinin azaltılması ile iglili yazılı açıklama yaptı. 2013 yılında gerçekleşen ölümlü yaralanmalı kazalar, toplam kazaların yüzde 13.36’sını oluşturduğunu belirten Dağlı, "Bu oran 2012 yılında yüzde 10.35 oranındaydı. Kazanın olduğu yerdeki yolun geometrik özelliğine göre trafik kazası ve sonucu incelendiğinde, yerleşim yeri veya yerleşim yeri dışında ölümlü ve yaralanmalı kazaların büyük çoğunluğu düz, eğimsiz, kavşak olmayan ve geçit bulunmayan yollarda yani maksimum hız sınırında sürüş yapmaya uygun yollarda meydana geldi." diye konuştu.

2013 yılında meydana gelen kazalarda ölen ve yaralananların 19 bin 505’inin 0-9 yaş arası çocukların olmasının acıtıcı bir gerçek olduğunu kaydeden Dağlı, "Bu çocuklarımızın 202’si olay yerinde yaşamını kaybetti. Yaralanan 10-14 yaş grubu 13.405 çocuğun akıbeti bilinmiyor. Tıpkı 15-24 yaş grubunda yaralanan 68.170 gencimiz gibi. Yol güvenliği hakkının tesisi için hız sınırlarının düşürülmesi gerekiyor." dedi.

2020’YE KADAR TRAFIKTE ÖLENLERIN VE YARALANANLARIN SAYISINDA yüzde 50 AZALMA HEDEFIMIZ SINIFTA KALDI

Derneğin Küresel Yol Güvenliği Programı Direktörü Tanzer Gezer ise uygulamada alınan tüm önlemlerin, yetkililerce kesilen binlerce cezanın, trafikte ölenlerin ve yaralananların sayısını azaltmada ve ölümlü yaralanmalı kazaların toplam kazalara oranını düşürmekte etkili olmadığının altını çizdi. Gezer, 2013 yılında trafik kazasında ölen ve yaralanan sayısının 278 bin 514 olarak gerçekleştiğini, bu sayının 2012 yılındaki ölen ve yaralanan sayısından 6.685 kişi daha fazla olduğunu söyledi. Ölen ve yaralananların yüzde 57’sinin 25-64 yaş grubunda olması dikkat çekici diyen Gezer, ekonomiye katılım çağında 159 bin 655 yetişkinden yani aktif işgücü kaybından bahsedildiğini, kazaların topluma ve ekonomiye maliyetinin çok yüksek olduğunu belirtti.

HIZLI ARAÇLAR VE YÜKSEK HIZ SINIRLARI KAZALARI ARTIRIYOR

Türkiye İstatistik Kurumu’nun son yayınladığı veriye göre Ocak-Ağustos döneminde trafiğe kaydı yapılan 373 bin 810 adet otomobilin yüzde 68’inin 1400 ve üstü motor silindir hacmine sahip ve bu araçların yüksek hızlara çok kısa zamanda ulaşabildiğini hatırlatan Gezer şöyle devam etti: "Trafik Yönetmeliği, yerleşim yeri içinde araç cinsine bakılmaksızın hız sınırını 50 km/saat olarak belirliyor. Buna göre yerleşim yeri içinde bir otomobil de bu hızda seyir ediyor minibüs, otobüs, kamyonet, kamyon hatta çekiciler de. Yerleşim yerinde yerel yönetimlere hız sınırını arttırma yetkisi verildiği ve yönetimlerin bunu uyguladıkları gözetildiğinde yerleşim yeri içerisinde hız sınırları, bölünmüş devlet ve il yolları, belediyelerin yapım ve bakımından sorumlu olduğu, taşıma kapasitesi yüksek yollarda 82 km/saate kadar artıyor."

Gezer ayrıca, polisin hız cezası yazarken sürücüye yüzde 10 oranında bir opsiyon da tanıdığı gözetildiğinde yerleşim yeri içinde hız sınırları 90 km/saat olarak düzenlenmiş olduğunu, bu durumda kaza anında maksimum korunma için emniyet kemerinin istisnasız her yolcu için zorunlu kılınması için gerekli hukuksal düzenlemenin daha fazla ertelenmesinin yanlış olacağını söyledi.

CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.