"Problemi Yapan İnsan, Çözecek Olan Da İnsandır"

"Problemi Yapan İnsan, Çözecek Olan Da İnsandır"

Dr. Reşit Haylamaz, 23 yılda Hz. Muhammed (SAV)'in bütün problemleri çözmüş ve kıyamete kadar sürecek işlerin temelini attığını söyledi.

Dr. Reşit Haylamaz, 23 yılda Hz. Muhammed (SAV)'in bütün problemleri çözmüş ve kıyamete kadar sürecek işlerin temelini attığını söyledi. "Problemi yapan insan, çözecek olan da insandır" diyen Haylamaz, çözmenin en kolay yolunun da aynı dil ve gönülden karşılıklı konuşmaktan geçtiğini anlattı.

Kaynak Kültür Yayın Grubu öncülüğünde Anadolu’nun dört bir yanında gerçekleştirilen kültür günlerinin yeni sezondaki ilk durağı Ağrı oldu.
İki gün süren Kültür Günleri'nde konuşan Işık Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Dr. Reşit Haylamaz, ‘Gönül Tahtımızın Eşsiz Sultanı Efendimiz Sallallahu Aleyhi Vesellem'i günümüze bakan hoşgörü ve diyalog yönü ile anlattı.

Dünü bilen çok ama bu günü bilen çok az olduğuna vurgu yapan Haylamaz, 23 yılda Hz. Peygamber'in bütün problemleri çözmüş ve kıyamete kadar sürecek işlerin temelini attığını söyledi. "Problemi yapan insan, çözecek olan da insandır" diyen Haylamaz, çözmenin en kolay yolunun da aynı dil ve gönülden karşılıklı konuşmaktan geçtiğini anlattı. Dünyada en çok sıkıntı, zulüm, şiddet ve tuzak görenin Hz. Peygamber olduğunu dile getiren Haylamaz, "O yaşayan Kur’andır ve mücessem bir tefsirdir. O hiçbir zaman şiddet taraflısı olmamış, kavga taraflısı olmamış. Hiçbir kimse ile kavga etmemiştir. 13 yıl Mekke’de kaldığı sürede yaşadığı gerginliğe rağmen hiç gerginlik tarafı olmamıştır. 8 bin saat yaşayan Efendimiz, toplamda 12 saat savaş içinde olmuştur. Onun için insanlık için kavga ederek hizmet edilmez ve edemeyiz.” dedi.

Uhud Savaşı'nda 70 şehidin birçok uzuvları kadınlar tarafından alınarak vahşet denecek kadar perişan ettikleri halde Hz. Peygamber'in hiç kimseye beddua etmediğini dile getiren Haylamaz, sözlerine şöyle devam etti: "Her şeye rağmen herkesi affetmiş ve kendi gemisine almıştır. Eski defter ve hesapları karıştırmamış ve gündemine almamıştır. Diyalog için her yolu denemiştir. Bedir’de düşman safından ölenleri bile defnetmiştir. İşte empati kurulacak en önemli maddedir. Efendimiz'in hayatında sahip çıkmadığı insan yoktur. O hep yaşatma ideali ile yaşamıştır. Sahabe'den en güzel örnek Hint'tir. Hint’i bile affetmiş ve kimsenin cehenneme gitmesini istememiştir. Veda Haccı'nda bile görüşemeyeceği insanlardan helallik istemiştir.”

Müslüman'ın hayatında Kur’an ve namazı anlayarak kılma konferansı veren Prof. Dr. Davut Aydüz ise şunları söyledi: "Kur’an, Peygamber Efendimiz'in en büyük mucizesidir. Kur’an’ın gayesi Saadet-i Dareyn olarak, Cahiliye dönemini Saadet Asrı yaptı. Kötü alışkanlıkları ahlak-ı aliye yaptı. 23 senede ıslah etti. Kur’an’ın büyüklüğünü anlamak için o asra gitmek gerek.”

Kur'an’a karşı dört vazifeden birinci vazifenin tecvitli olarak okumasını öğrenmek olduğunu ifade eden Aydüz, "İkinci vazife okunan Kur’an’ın manasını öğrenmektir. Bir meal ve tefsir okumak gerekir. Üçüncü vazife öğrendiklerimizi hayatımızda yaşamaktır. Dördüncüsü öğrenip yaşadıklarımızı başkalarına da anlatmaktır. 'Kur’an-ın Anlamıyla Buluşmak Platformu'nun yaptığı araştırmaya göre toplumun yüzde 94’ünün evinde Kur’an var. Yüzde 78’inin evinde meallisi var. Üçte bir Kur’an okuyor. Ve yüzde 5 meale başvuruyor. Kur’an-ı Kerim okumak Allah ile konuşmaktır. Okuyunca gazete ve mektup okur gibi okumamalıdır.” sözlerine yer verdi.

Anlayarak okumanın yanında Hz. Peygamber'in bir hadisinde 'Kur’an hüzünle indi hüzünle okuyun' diyen Aydüz, "Bize sesleniyor gibi okumak ve bütüncül bakmak gerekir. Bu asırda Kur'an-ı garip bırakmamak gerekir.” ifadesini kullandı.

Namazı anlayarak kılmak konusuna değinen Aydüz, Mümin'in hayatında namazın önemli olduğunu ifade etti. Namazın teorik ve pratik yönlerine değinen Aydüz, 'Muhakkak ki namazlarınızda huşu içinde olan Müminler, mutluluk ve başarıya erip kurtuldular' ayeti ile önemine dikkat çekti.
"En kötü hırsız namaz hırsızlığıdır." diyen Aydüz, "Dünyada bizden daha hızlı namaz kılan yoktur. Onun için namazı ikame etmek gerekir. İkame demek namazı tadili erkana göre kılmak demektir. Namazı zamanında kılmak. Namazı devamlı kılmak ve huşu ile kılmaktır.” dedi. Namazın, insanı hayasızlıktan ve kötülüklerden koruduğunu ifade eden ayet-i kerime ile namazın müminler için hayatın ta kendisi olduğu kaydeden Aydüz, namazın şeytana uyularak geçiştirilecek bir ibadet olmadığını vurguladı. CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.