Polis Dövüp Hastaneye Bagajda Götürdü; Hazine İse ‘kendi Kusuru’ Dedi

Eskişehir'deki Gezi Parkı eylemleri sırasında polisler tarafından demir sopayla dövülen ve polis otosunun bagajına konarak şehirde dolaştırılan üniversiteli Tevfik Caner Ertay'la birlikte toplam 14 kişi hakkında ‘Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nu muhalefetten’ açılan dava beraatla bitti. Ancak Ertay’ın, avukatı aracılığıyla Ağır Ceza Mahkemesi’ne Hazine'ye yönelik açtığı tazminat davasında Hazine; mahkemeye verdiği savunmada, “Ertay’ın gözaltı kararının yasaya uygun olduğu, davacı tarafından işlendiği düşünülen suç, tutuklamayı gerekli kıldığı gibi, davacı tutuklamaya kendi kusurlu ve ihmali davranışları ile sebep olmuştur.” ifadelerine yer verdi.

Eskişehir’deki Gezi Parkı eylemlerine katılan ve polisler tarafından demir sopayla dövüldükten sonra polis otosunun bagajına konarak şehirde dolaştırılan üniversiteli Tevfik Caner Ertay ve 14 kişi hakkında, akşam eylem ve yürüyüşe katıldıkları gerekçesiyle “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na Muhalefetten” dava açıldı.

Eskişehir 2. Asliye Ceza Mahkemesi Hakim karşısına çıkan Ertay ve diğer arkadaşları davadan beraat etti. Hakim, gerekçeli kararında, sanıklara yöneltilen suçlamanın soruşturma dosyasının içeriğine uymadığını ve iddia edilen suç tipinin gerçekleşmediğini; demokratik hakkını kullananlar ile suça karışanlar arasında ayrıma gidilmeksizin, suçlamanın bütün bir topluluğa yöneltildiğini vurgu yaptı.

“Olayın organize olduğu, planlanarak gerçekleştirildiği yönündeki iddiayı destekleyecek herhangi bir delil ve bilginin iddianame üzerinde işaret edilmediği” ifadelerine yer verilen gerekçeli kararda, şöyle denildi: “ Ayrıca demokratik hakkını kullanan kişiler ile bu hakkını kötüye kullanarak direnme ve mala zarar verme gibi ikincil suç işleyen kişiler hakkında soruşturma makamlarınca herhangi bir tasnif yapılmadan, eylemler bireyselleştirilmeden, en kolay yol seçilerek, suçlamanın bütün bir topluluğa yöneltildiği hususunun da altını çizmek gerektiği düşünülmelidir.”

DEVLET HEZİNESİ TAZMİNAT İSTENİNCE, 'KENDİ KUSURU' SAVUNMASINI YAPTI

Kararında savcılığı eleştiren Hakim, “Demokratik hakkını kullanan kişiler ile bu hakkı kötüye kullananlar hakkında tasnif yapılmadan, en kolay yol seçilerek, suçlamanın bütün topluluğa yöneltildiğini.” kaydetti. 3. Asliye Mahkemesi’nin verdiği bu karar temyize gidilmeksizin kesinleşti. Bunun üzerine Tevfik Caner Ertay, avukatı Pınar Çelik Arpacı aracılığıyla Eskişehir Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurarak müvekkilinin haksız gözaltına alınması sebebiyle 1500 TL maddi 30 bin TL manevi tazminatın devlet Hazinesi'nden tazminat talebinde bulundu.

Avukat Arpacı, müvekkili Ertay ile diğer sanıkların ilgili mahkemece beraatlerine karar verildiğini Kaydetti. Müvekkilinin olay günü haksız yere gözaltına alındığını, polislerce dövülerek vücudunda ciddi yaralanmaların oluştuğunu, bunun savcılık ve hastane raporlarıyla da tespit olunduğunu dikkat çeken Avukat Arpacı, “Verilen beraat kararı ile müvekkilin haksız olarak gözaltına alındığı sabit olmuş ve CMK’nın 141 ile 142. maddeleri gereği tazminat talep hakkı doğmuştur. Müvekkilimin polislerce dövüldüğünü, polis otosuyla hastaneye bagajda getirilişini gösteren görüntü kayıtları da ortaya çıkmıştır. Hukuki delilleri de sizlere sunarak Devlet Hazinesi’nden müvekkilimin için tazminat talep ediyoruz.” ifadesini kullandı.

Açılan tazminat davası üzerine Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi, Devlet Hazinesi’nden konuya ilişkin savunmasını istedi. Polis otosunun bagajından çıkarılıp tekerlekli sandalyeyle hastaneye taşınırken görüntülerinin ortaya çıkması üzerine Ertay’ın avukatı Arpacı, ‘haksız gözaltı’ iddiası ve tazminat istemiyle açılan davaya Devlet Hazinesinden ilginç bir savunma geldi. Devlet Hazinesinin hukukçuları aracılığıyla Eskişehir Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi’ne verdiği savunmada, Ertay’ın "Gözaltına alınmaya kendi kusurlu davranışları ile sebep olmuştur." ifadesini kullandı. Gözaltına alma kararının yasaya uygun olduğunun iddia edildiği Devlet Hazinesinin savunmasında, şu ifadelerin kullanılması dikkat çekti: “Davacı tarafından işlendiği düşünülen suç, tutuklamayı gerekli kıldığı gibi, davacı tutuklamaya kendi kusurlu ve ihmali davranışları ile sebep olmuştur.”

CİHAN