Piramitlerde Türk izleri var
Eğitimci-yazar Ersal Özkan, Çin’deki Beyaz Piramitleri yakından gördüğünü belirterek “Çinli yetkililer tarafından üzeri ağaçlandırılan piramitlerde Türk izlerini gördüm. Ay-yıldız kabartmalar ve Uygurca tabletler de vardı” dedi
Konya Aydınlar Ocağı’nın Salı Sohbeti’nde, “Çin Seyahat İzlenimleri ve Türk Piramitleri”ni anlatan Şâir – Yazar Ersal Özkan, Çin’in orta kesimindeki Xaanxi eyaletinin başkenti Xian (şian) da Türk izleri var. Çin kaynaklarında “Beyaz Piramit” olarak geçen bu bölgedeki Türk Piramitleri’ni gördüm. Bu piramitler Türk tarihi açısından büyük önem arzediyor” dedi.
Sille Kültür Evi’nde gerçekleştirilen sohbette, 1,5 milyarlık Çin’e yaptığı geziyle ilgili izlenimlerini anlatırken bu çeşit gezilerin araştırmacılar açısından önemli olduğunu vurgulayan eğitimci – yazar Ersal Özkan, “Bu bölgeye daha önce araştırma yapmak için başkalarının gittiğini ancak araştırmacıların görüntü almasına izin verilmediği söyleniyor. Ben bu bölgeye gittim ve Türk Piramitleri’ni yakından gördüm. Hatta resimledim bile.
Çin yetkililerine, piramitlerin içinde Türklere ait olduğunu düşündükleri sembol, heykel ve tabletleri sorduğumuzda bize “Eski dönemlerde Uygurlar, Çinliler adına paralı asker olarak görev yapıyorlardı. Buradaki semboller ve işaretler onlardan kalma, diyorlar. Buradaki piramitler Nevşehir’deki mağaraları andırıyor. Mağaradan içeri girdiğimde; Oğuz Kaan’ı temsil eden bir mumya canlılığını hâlâ muhafaza ediyordu. Bu mumyanın başında bulunan kayada çeşitli işaret ve yazıların yanı sıra ay yıldız ve kurt başları ile Uygurca yazılı tabletler gördüm. Heykelin üst kısmında çift boynuza benzer bir objenin bulunduğunu, kafasının ortasında da bir “ay-yıldız” simgesi var. Heykelin yanında da kucağında çocuk olan başka bir kadın heykelinin ve yerde bir mumya daha var. Bu mumyaların çoğu halk tarafından tahrip edilmesine rağmen yine de yüz kısımları canlı vaziyette, fakat silik olarak görülebiliyor” diye konuştu.Çin’deki Türk Piramitleri’nin, Türkiye’de ilk defa dönemin Devlet Bakanı Halil Şıvgın tarafından 1983’de dile getirilerek gündeme geldiğini kaydeden yazar Ersal Özkan, “Mağaraların daha aşağısına korkumuzdan inemiyoruz. Çünkü mağarada ışıklandırma yok. Ancak cep telefonlarıyla yönümüzü tayin edebildik. Burada en çok Alman araştırmacıları gördük. Çeşitli ülkelerden ziyaretçiler de vardı. Dağlık alandaki mağaralar çok dağınık ve uzak. Yasak demek yanlış olur. Eserler çok bakir ve müze şekline getirilmesi ise çok zor gibi görünüyor. Burası doğal bir film alanı olabilir. Çinliler, sit alanı kavramının yerleşmesini istemiyorlar. Bazı batılı araştırmacılar bu bölgeye gelmişler. Piramitlerle ilgili şimdiye kadar net şekilde çekilmiş resimler yok. Piramitlerin sayısının irili ufaklı 100 civarında olduğu belirtilirken, söz konusu piramitlerin kime ait olduğu ve içindekiler hakkında kesin bir bilgi de bulunmuyor” dedi.
ÇİN’E SEYAHAT VE UYGURLAR
Çin’e seyahat edecek açısından bazı bilgiler de varan ve önemli yerlerini 1000 Dolar karşılığında gezebileceklerini ve 100 Doların da bin Yuan ettiğini kaydeden Özkan, bu konuda şunları söyledi: “Çin’de paranın (rüşvet) giremeyeceği kapı yok. Bunu müşahede edebiliyorsunuz. Bir de yemeklerini yiyebilmek için midenizle epey mücadele ediyorsunuz. Çubukları kullanmak ayrı bir meziyet istiyor. Çin, sayıları milyonlara varan Uygur Türkleri’nden korkuyorlar. Bu korkularının da Uygurların, Çin mafyasında güçlü konumda olmalarından ileri geldiğini söylüyorlar.”
Sille Kültür Evi’nde gerçekleştirilen sohbette, 1,5 milyarlık Çin’e yaptığı geziyle ilgili izlenimlerini anlatırken bu çeşit gezilerin araştırmacılar açısından önemli olduğunu vurgulayan eğitimci – yazar Ersal Özkan, “Bu bölgeye daha önce araştırma yapmak için başkalarının gittiğini ancak araştırmacıların görüntü almasına izin verilmediği söyleniyor. Ben bu bölgeye gittim ve Türk Piramitleri’ni yakından gördüm. Hatta resimledim bile.
Çin yetkililerine, piramitlerin içinde Türklere ait olduğunu düşündükleri sembol, heykel ve tabletleri sorduğumuzda bize “Eski dönemlerde Uygurlar, Çinliler adına paralı asker olarak görev yapıyorlardı. Buradaki semboller ve işaretler onlardan kalma, diyorlar. Buradaki piramitler Nevşehir’deki mağaraları andırıyor. Mağaradan içeri girdiğimde; Oğuz Kaan’ı temsil eden bir mumya canlılığını hâlâ muhafaza ediyordu. Bu mumyanın başında bulunan kayada çeşitli işaret ve yazıların yanı sıra ay yıldız ve kurt başları ile Uygurca yazılı tabletler gördüm. Heykelin üst kısmında çift boynuza benzer bir objenin bulunduğunu, kafasının ortasında da bir “ay-yıldız” simgesi var. Heykelin yanında da kucağında çocuk olan başka bir kadın heykelinin ve yerde bir mumya daha var. Bu mumyaların çoğu halk tarafından tahrip edilmesine rağmen yine de yüz kısımları canlı vaziyette, fakat silik olarak görülebiliyor” diye konuştu.Çin’deki Türk Piramitleri’nin, Türkiye’de ilk defa dönemin Devlet Bakanı Halil Şıvgın tarafından 1983’de dile getirilerek gündeme geldiğini kaydeden yazar Ersal Özkan, “Mağaraların daha aşağısına korkumuzdan inemiyoruz. Çünkü mağarada ışıklandırma yok. Ancak cep telefonlarıyla yönümüzü tayin edebildik. Burada en çok Alman araştırmacıları gördük. Çeşitli ülkelerden ziyaretçiler de vardı. Dağlık alandaki mağaralar çok dağınık ve uzak. Yasak demek yanlış olur. Eserler çok bakir ve müze şekline getirilmesi ise çok zor gibi görünüyor. Burası doğal bir film alanı olabilir. Çinliler, sit alanı kavramının yerleşmesini istemiyorlar. Bazı batılı araştırmacılar bu bölgeye gelmişler. Piramitlerle ilgili şimdiye kadar net şekilde çekilmiş resimler yok. Piramitlerin sayısının irili ufaklı 100 civarında olduğu belirtilirken, söz konusu piramitlerin kime ait olduğu ve içindekiler hakkında kesin bir bilgi de bulunmuyor” dedi.
ÇİN’E SEYAHAT VE UYGURLAR
Çin’e seyahat edecek açısından bazı bilgiler de varan ve önemli yerlerini 1000 Dolar karşılığında gezebileceklerini ve 100 Doların da bin Yuan ettiğini kaydeden Özkan, bu konuda şunları söyledi: “Çin’de paranın (rüşvet) giremeyeceği kapı yok. Bunu müşahede edebiliyorsunuz. Bir de yemeklerini yiyebilmek için midenizle epey mücadele ediyorsunuz. Çubukları kullanmak ayrı bir meziyet istiyor. Çin, sayıları milyonlara varan Uygur Türkleri’nden korkuyorlar. Bu korkularının da Uygurların, Çin mafyasında güçlü konumda olmalarından ileri geldiğini söylüyorlar.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.