Partili Cumhurbaşkanı
Başbakan Davutoğlu bozuk para gibi harcandı. AKP Genel Başkanını kaybederken, Türkiye’yle birlikte özellikle Konya da Başbakanını kaybetti.
Şehirde halk nezdinde için için bir üzüntü ve istifham hakimse de dışa yansıyan bir tepki yok.
Belediyeler, STK’lar, parti teşkilatları… derin bir sessizlik içinde.
Başbakan yerine amorti olarak yeni hükümette Konya’ya bir bakan verilir mi, o da belli değil.
Bu ara Ak Parti cenahında yeni bir hazırlık başladı. O da “Partili Cumhurbaşkanı”
Bunun için kanuni düzenlemeler vs. konuşuluyor.
Biz milletçe yıllardır hep tek partili CHP döneminin uygulamalarını eleştirdik. Valilerin bile CHP İl Başkanı gibi davranmasını dilimize doladık.
Şimdi bırakın Valiyi, Cumhurbaşkanı’nı partili yapmaya çalışıyoruz.
Evet bu ülkede AKP yüzde elliler civarında yüksek bir oya sahiptir. Bu küçümsenecek, görmezden gelinecek bir rakam değildir. Ama diğer yüzde elli de Ak Partili değildir. Bu da bir vakıadır.
Beğen veya beğenme bu ülkede CHP’li, MHP’li, HDP’li, Saadet’li, Büyük Birlikçi ve diğer görüşlere sahip insanlar da yaşamaktadır.
Adı üstünde “Cumhur” Başkanlığı o insanları da temsil eden, etmesi gereken bir makam olmalıdır. Aksi takdirde Ak Parti dışındaki görüşlere sahip bir vatandaş derdini kime anlatacaktır? Başı sıkışınca kime gidecektir?
Onlara ayrı bir ülke, ayrı bir cumhurbaşkanı mı bulacağız?
Bazen “Ak Parti eşittir Türkiye” gibi formüller üretiliyor. “Ak Parti Türkiye demek, Türkiye Ak Parti demektir” diye iddia ediliyor.
Hayır efendim. “Ak Parti eşittir Türkiye” formülü doğru değil, “Ak Parti eşittir Türkiye’nin yarısı” formülü doğrudur.
Bir daha söylüyorum: Evet Ak Parti yüzde elli gibi yüksek bir oy ve desteğe sahiptir, bu doğru ve inkar edilemez bir gerçektir ama diğer yüzde elli de bu ülkede yaşıyor, TC vatandaşıdır, vergi veriyor, askere gidiyor ve oyunu da Ak Partiye vermiyor.
Buna göre de Cumhurbaşkanı her ne kadar şu anda Ak Parti kökenli, onun kurucusu Tayyib Erdoğan olsa da, o makam halkın tamamını temsil edebilmesi açısından tarafsız olmalıdır.
Gerektiği zaman diğer parti başkanlarını çağırıp ülkenin temel meseleleri hakkında müzakereler yapabilmelidir. Ak Parti’ye oy vermeyen insanların da derdini dinlemeli, muhatap almalıdır.
O kapıya sadece yüzde elli-atmış değil, halkın yüzde yüzü, herkes güven ve saygı duymalıdır. Doğrusu, yakışanı budur.
Bektaşi’ye “Abdestsiz namaz olmaz” demişler. “Valla ben kıldım, oldu” demiş.
Cumhurbaşkanı’nın partili olabileceğini savunanlar yanlış yapar. “Ben yaptım oldu” mantığıyla hareket ederlerse abdestsiz namaz ne kadar doğruysa, bu iş te o kadar doğru olur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.