Paran varsa tedavi ol!

Paran varsa tedavi ol!

Hastane ve sağlık ocaklarına giden vatandaşlar, katılım payı sürprizi ile karşı karşıya kalıyor. Vatandaşları zor durumda bırakan uygulama,sağlıkta geriye gidiş ve sosyal devlet ilkesinin ihlali olarak yorumlanıyor



Maliye Bakanlığının 1 Ekim 2009 tarihinde yürürlüğe giren Tedavi Katılım Payının Uygulanmasına İlişkin Tebliği’ne göre sağlık ocağına giden sigortalı hastalardan ve yeşil kart sahibi vatandaşlardan da muayene katılım payı alınıyor. Sağlık ocaklarının da paralı hale gelmesi, Sağlık Bakanlığının uzun süredir yürüttüğü ‘reform’ çalışmalarından geriye dönüş olarak yorumlanırken, sosyal devlet ilkesiyle de çelişiyor. Tebliğe göre ilaç yazılsın-yazılmasın her hasta gittiği sağlık kuruluşuna göre, katılım payı ödemek zorunda. Ekim ayından önce, 4 ay boyunca alınmayan katılım paylarında geriye dönük tahsilatların da yapılmaya başlanması, vatandaşların eczanelerde acı bir sürprizle karşı karşıya kalmasına neden oluyor. Bu durum eczacılarla hastaların karşı karşıya gelmesine de yol açıyor. Sağlık ocağına giden sigortalı hastalardan bile muayene katkı payı alınıyor.
Tebliğe göre alınan katılım payları şu şekilde:
Birinci basamak sağlık kuruluşları ve aile hekimliği muayenelerinde:     2 TL,
İkinci ve üçüncü basamak resmi sağlık kurumlarında:                    8 TL,
Özel sağlık kurumlarında:                            15 TL.
Hastaya ilaç verilmemesi halinde, ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşları ile özel sağlık kurumlarında 3 TL reçete bedeli düşülüyor, kalan ücret sonraki muayenelerin ilaç alımlarında hastanın karşısına çıkıyor.
NEREDEN NEREYE GELİNDİ?
1 Ekim 2008’te yürürlüğe giren tebliğde vatandaşlar devlet hastanelerine 3, eğitim ve araştırma hastanelerine 4, üniversite hastanelerine 6, özel sağlık kuruluşlarına ise 8 TL katılım payı ödüyordu. Sağlık ocaklarında tedavi ise ücretsizdi. Danıştay’ın ‘eşitlik ilkesine aykırılık’ nedeniyle 23 Nisan 2009 tarihinde verdiği yürütmeyi durdurma kararının ardından katılım payları, 2 TL’de eşitlenmişti. Ancak Danıştay’ın önceki kararını göz ardı eden Maliye Bakanlığı, katılım paylarını daha da ileri götürerek kamuoyunun tepkisini çekti. Maliye Bakanlığı’nın uygulamayı gözden geçirmesi, sağlık ocaklarının yeniden ücretsiz hale getirilmesi, diğer sağlık kuruluşlarında da katılım paylarının makul bir düzeye çekilmesi bekleniyor.
ZENGİN: :BU UYGULAMA YOKSUL HASTALARI ETKİLEYECEK
Katılım payını değerlendiren Toplum Sağlığı Araştırma ve Geliştirme Merkezi Başkanı Prof. Dr. Nazmi Zengin, şunları söyledi: “Sağlık hizmetlerinde esas olan hastanın cebinden ödeme yapmamasıdır. Kimsenin cebinden bir para çıkmayacaksa, ‘ABD ekonomisini bile sarsan sağlık giderleri nereden karşılanacak’ diye sorabilirsiniz. Bizim cepten ödeme yapılmaması derken kasdettiğimiz hastanın hizmeti aldığı noktada, yani sağlık ocağında veya aile hekiminin bürosunda ya da hastanede cebinden ödeme yapmamasıdır. Bu konuda ülke olarak iyi bir noktaya gelmişken geri adım olarak görülebilecek uygulamaların başlatılması gerçekten üzücüdür. Sağlık ocağı ya da aile hekimlerine yapılan başvurularda katılım payı alınması ise kabul edilemez bir uygulamadır. Kabul edilemez çünkü dünya örneklerine baktığımız zaman bu uygulamaların özellikle yoksul hastaların sağlık kuruluşlarına başvuru oranını azalttığını yani ağır hasta durumuna gelene kadar sağlık hizmeti almadığı görülüyor. İkinci bir husus da hastanelerdeki yığılmaların önüne geçilmesinde en etkili faktör birinci basamak tabir ettiğimiz hizmetlerde hastanın herhangi bir ek ödeme yapmamasıdır.
Özel hastanelere gidenlerin ödemesi gereken katkı payı da makul görünmüyor. Sağlıkta özelleşmenin önü açılırken dile getirilen kaygılara kulaklarını tıkayan yetkililer bugün sağlık alanında özel sektörün giderek artan payını kısıtlamak için hastaları mağdur edebilecek bir katkı payı ile dengeleme yapmaya çalışmaktadırlar. Basından özel hastanelere başvuran hastalara acil servis girişi yapılarak katkı payının alınmadığına dair haberler okuyoruz. Bu çok tehlikeli bir yoldur: Bu yola başvurulursa sonuçta özel hastaneler de, devlet de, hekimlik meslek ahlakı da yara alır. Bunun vebalini kimse ödeyemez.”
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.