‘Onur’lu hayat mücadelesi

Onur her şeye rağmen hayata sımsıkı sarılıyor.

Yaklaşık 13 yıl önce teyzesinin oğlu Bilal Aydar (39) ile hayatını birleştiren Hasret Aydar (33), evliliklerinden kısa süre sonra Onur adını verdikleri bir erkek çocuk dünyaya getirdi. 
Aydar çifti, tek çocukları olan Onur'u, 2 yaşına geldiğinde karın ağrısı şikayetiyle doktora götürdü. 
Alerji teşhisiyle evine gönderilen küçük Onur'un rahatsızlığı gün geçtikçe daha da artmaya başladı. Sürekli istifra eden, parmakları ve vücudu şişerek moraran, derisi dökülen, sürekli ağrı çeken küçük çocuğa en sonunda ''Vaskülüt Hipersensitivite'' teşhisi konuldu. 
VÜCUDU UYUŞMASIN DİYE EL İŞİ YAPIYOR
Halen Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde tedavi gören, 12 yaşındaki Onur, annesinden öğrendiği el işleriyle vücudu ve ellerindeki uyuşmayı önlemeye çalışıyor. 
Rahatsızlığı nedeniyle yüzde 70 özürlü raporu bulunan Onur, her şeye rağmen anne ve babasının desteğiyle hayata sımsıkı sarılmaya çalışıyor. 
Anne Hasret Aydar, sağlık durumu her geçen gün daha da kötüye giden oğlunu yaşatabilmek için eşiyle elinden geleni yaptıklarını söyledi. 
Ancak bazen maddi imkansızlıklar nedeniyle zor günler yaşayabildiklerini belirten Aydar, ''Yol parası bulmakta güçlük çekiyoruz. Oğlumun her istediğini alamıyoruz. Bazen öyle bir an oluyor ki; Onur'u rahatsızlığı arttığında yarı baygın şekilde hastaneye yetiştirmeye çalışıyoruz'' dedi. 
Oğlunun yaşıtları gibi koşup oynayamadığını, okula gidemediğini anlatan Aydar, şunları kaydetti: ''Hastalığından dolayı zaten kendisi dışarı çıkmak istemiyor. Hemen yoruluyor. Küçük bir çocuk olduğu için evde tek başına canı sıkılıyor. Onunla oyun oynayarak sıkılmamasını sağlamaya çalışıyorum. Oğlumla adeta bir bebek gibi ilgileniyorum. Gece rahatsızlanıp fenalaşmasından korktuğum için onunla yatıp, onunla kalkıyorum, başından hiç ayrılmıyorum. Vücudunu dinç tutmak, elindeki ve vücudundaki uyuşmayı engellemek için el işi yapıyor. Patik ördü. Şimdi yelek örüyor. Bir şeyler üreten oğlum, bu sayede elindeki uyuşmayı önlediğini görünce mutlu oluyor. O'nun yaşamasını istiyoruz.'' 
NADİR GÖRÜLEN BİR HASTALIK
Gördüğü ilaç tedavisiyle ayakta durabilen Onur'un doktoru, Hacettepe Üniversitesi Pediatrik Romatoloji ve Nefroloji Ünitesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Seza Özen, küçük Onur'un 2006 yılından buyana bir tür damar romatizması teşhisiyle izlendiğini belirtti. 
Bu tür damar romatizmasının çok nadir görüldüğünü ifade eden Özen, şunları kaydetti: 
''Onur'un hastalığında vücuttaki damarlarda iltihap oluyor. Eğer derideki damarlarda bu hastalık varsa deri döküntüsü, iç organlarda tutulum oluyorsa karın ağrısı görülebiliyor. Bu damar romatizmasında vücutta C3 denilen bir madde düşüyor ve tutulan organların fonksiyonlarındaki azalmaya bağlı bulgular ortaya çıkabiliyor. Vücuttaki bu damarları metro hatlarına benzetebiliriz. Nasıl bu hatların etrafındaki duvarlar hasar gördüğünde metro çalışmazsa, kan damarlarının etrafındaki duvar da hasarlandığında fonksiyon göremez.'' 
Özen, küçük Onur'un ilaç tedavisinin sürdüğünü belirterek, ağrıları hafifletici anlamda bazı el hareketiyle ilgili egzersizlerin faydalı olabileceğini, bu tür hastalara ağrılarının hafifletilmesi için bazı el hareketlerini önerdiklerini bildirildi.