Muzaffer Dereli

Muzaffer Dereli

Ömür testisi her an boşalmakta

Ömür testisi her an boşalmakta

Hayat su misâli akıp gitmekte. Ömür testisi her an akmakta. İnsan geldiğine gidiş için hep yol almakta.

Hani Üstad Necip Fazıl’ın (r.al.) dediği gibi;

İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;

Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.

Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;

Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.

Her şey akar; su, tarih, yıldız, insan ve fikir;

Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir.

Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat;

Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat!

Günler, haftalar ve yıllar… Mübarek geceler ve aylar… Ya da her insan için ayrı önem arz eden zaman dilimleri… Hepsi bir bir geçip gitmekte.

İşte bir Ramazan’ı daha uğurladık. O da gitti. Diğerleri gibi. Bir daha var mı yok mu bilemiyoruz.

Evet, önemli olan nasıl gitti o anlar? İşte budur düşünülmesi gereken.

İnsan, en kıymetli sermayesinin ömür olduğunu idrak ederse, bütün bunlar bir anlam ifade eder. Yoksa hiçbir anlamı olmaz. Yüce Rabbimizin bunun için “asra” yemin ettiğine şahit oluyoruz.

Nefsinin bataklığında debelenerek yaşayan insanlar, acaba ne zaman uyanırlar bu halden? İş işten geçtikten sonra olursa neye yarar?

İbadetsiz bir hayat, hayat anlamına gelir mi hiç?

İşte bundan akan kir…

Hayat, yaşamaktır. Yaşamak ise Yüce Rabbimizin emir ve yasaklarını uygulamaktır.

Yaşamak, Hakk’a kulluktur; özün yanarcasına

Manânın her anında tefekkür; ağlarcasına...

 

İşte, bundan akan da nur..

İşte, güzellik buradadır.

İşte, insanlık buradadır.

Bunun dışındakiler hiçbir anlam ifade etmez.

Çünkü sonsuz bir hayata gideceğiz. Orada insana lazım olan ancak kulluktur. Acep ne götürüyoruz, bakıyor muyuz?

Gâye Hakk’a kulluk olmalı, zîra gerisi boş,

Yoksa ebedî yurda varılır, bomboş ve bir hoş...

 

Biz, çocuklarımız ve etrafımız. Hepsini düşünmek mecburiyetindeyiz. Rabbim âhir ve âkıbetimizi hayreylesin!

Dünya varlık ve saltanatı içerisinde bocalayan bir nesil var ortada. Boş vermiş bir neslin sonu ne olur? İmkânları güzel değerlendirmek için gayret etmemiz gerekiyor. Bir çaba içerisinde olmamız lazım bu manada. Çünkü;

Ömür testisi her an boşalmakta…

Artık mü’minin ayağa kalkması gerek;

“İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su;

Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu.

Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek;

Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?

Kafdağını assalar, belki çeker de bir kıl!

Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl!

Sakarya; sâf çocuğu, mâsum Anadolu'nun,

Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun!

Sen ve ben, gözyaşıyla ıslanmış hamurdanız;

Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız!

Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader;

Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider!

Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz;

Sen kıvrıl, ben gideyim, Son Peygamber Kılavuz!

Yol O’nun, varlık O’nun, gerisi hep angarya;

Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk Sakarya!..”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Muzaffer Dereli Arşivi