Nörolog Nilgün Yardımcı: Als'de Öncelikle Doğru Tanıyı Koymak Lazım

Nörolog Nilgün Yardımcı: Als'de Öncelikle Doğru Tanıyı Koymak Lazım

Turgut Özal Üniversitesi Hastanesi Nöroloji Uzmanı Yardımcı Doç. Dr. Nilgün Yardımcı, son zamanlarda medyanın yardımıyla gündeme gelen Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS) hastalığı ile ilgili, “ALS hastalığı ilerleyici bir hastalıktır....

Turgut Özal Üniversitesi Hastanesi Nöroloji Uzmanı Yardımcı Doç. Dr. Nilgün Yardımcı, son zamanlarda medyanın yardımıyla gündeme gelen Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS) hastalığı ile ilgili, “ALS hastalığı ilerleyici bir hastalıktır. Bu bir kural. Hastalığın tanısını koyduktan sonra öncelikli olarak doğru tanıyı koymak lazım. Tipik bulgular zaman içinde gerçekleşebiliyor. Dolayısıyla doğru tanı ve doğru yaklaşım çok önemli.” dedi.

ALS hastalığı hakkında Cihan'a açıklama yapan Nilgün Yardımcı, ALS'nin, aynı zamanda motor nöron hastalığı olarak da anılan, beyin ve spinal kordun motor sinir hücrelerinde ilerleyici kayıp ile karakterize bir hastalık olduğuna işaret ederek, “Her yıl dünyada ortalama olarak her 100 bin kişide 1-2 oranında ALS tanısı konuyor. Klinik bulgular, genellikle 50-60 yaşlar arasında başlıyor. Hastalıktan erkekler, kadınlara göre biraz daha sık görülen bir hastalıktır.” bilgisini verdi.

Yardımcı, ALS hatalığının nasıl başladığını ve hangi evrelerden geçtiğini ise şöyle anlattı: “ALS hastalığında; hastalık, merkezi sinir sisteminde, omurilik ve beyin sapında motor sinir hücrelerin yönettiği kaslarda kuvvetsizlik ortaya çıkıyor. Çünkü yeteri kadar uyaran alamıyorlar. Bu kuvvetsizlik genelde alt ekstremitelerden başlıyor, yani bacaklardan başlıyor. Tek taraflı başlar. Önce bir bacak etkilenir. Bazı hastalardan kollardan başlar, asimetrik bir kuraldır. Hastalığın ilerleyen dönemlerinde diğer bütün ekstremiteler hastalığa katılıyor.”

Hastaların şikayet ettikleri bulgunun kuvvetsizlik olduğuna dikkat çeken Yardımcı, “Yani ayağım takılıyor, ayağım eskisi kadar kuvvetli değil, yazı yazarken zorlanıyorum gibi bulgularla geliyorlar.” diyerek, hastalığa bağlı olarak kaslarda erime meydana geldiğini, hastanın bunu zayıflama olarak görüp, bir bacağının daha ince olduğunu ifade edebildiğini dile getirdi.

ALS hastalarında duygusal değişmeler olabileceğine de değinen Yardımcı, “Depresyona meyil olabilir, hiç beklenmedik yerde patlayıcı gülmeler veya ağlamalar gözlenebiliyor. ALS hastalığı ilerleyici bir hastalık. Hastalığın ileri dönemlerinde konuşma kasları, yutma kasları, solunum kasları etkileniyor.” dedi.

Kişinin tüm hayatının, kas güçsüzlüğüne bağlı çok zor bir duruma geldiğine değinen Yardımcı, burada en önemli noktanın hastanın şuurunda değişiklik olmadığını, hatta hastanın son anlarına kadar şuurunun açık olabileceğinin altını çizerek, “Hasta son anlarına kadar konuşamayacak durumda olsa da parmağıyla işaret ederek kelimeleri yazabilir, o şekilde iletişime geçebilir.” hatırlatmasında bulundu.

“DOĞRU TANI, DOĞRU YAKLAŞIM”

Nöroloji Uzmanı Yardımcı Doç. Dr. Nilgün Yardımcı, sözlerine şöyle devam etti: “ALS hastalığı, ilerleyici bir hastalıktır. Bu, bir kural. Hastalığın tanısını koyduktan sonra öncelikli olarak doğru tanıyı koymak lazım. Tipik bulgular zaman içinde gerçekleşebiliyor. Dolayısıyla doğru tanı ve doğru yaklaşım çok önemli.” olduğunu söyledi. Hastalık tanısını nasıl koyduklarını anlatan Nörolog Yardımcı, “Hastanın şikayetleri, gelişimi çok önemli. Ne oldu? Neler eklendi? Klinik bulgular çok önemli, bunların yanında bazı yardımcı testler de var teşhisi koymak için. Bunların başında kasların fonksiyonlarının değerlendirildiği EMG geliyor. EMG, ALS tanısında çok önemli. Bazı kan testleri, beyin ve kas rezonans görüntülemeleri de yapılabiliyor. Bütün bunlardan sonra ALS tanısı konulduğunda ne yapıyoruz? Aslında bu hastalığı şu anda tamamen iyileştirmek mümkün değil. Şu anda tedavide kullanılan bir tek ajan var. Bunun adı Riluzol. Antugulutamat ajan. Glutamat seviyesini azaltarak motor nöronlarının gördüğü hasarı azaltıyor. Ama tam bir kesin tedavi değil. ALS hastalığı için çok ciddi çalışmalar var. Çünkü ALS hastası şuuru açık olması, her şeyi görerek, fark ederek ilerleyen bir hastalık.”

“HASTALIĞIN GÜNDEMDE OLMASINI SOSYAL MEDYA SAĞLADI”

Nörologların, ALS hastalığını bilmesine rağmen toplum arasında çok bilinen bir hastalık olmadığını dile getiren Doç. Dr. Yardımcı, “Ama çok sık olan bir hastalık değil. Her yıl 100 binde bir-iki vakanın gelişimi ve doğru tanı bazen zordur. Diğer kas hastalıklarıyla karışabilen bir hastalık. ALS’nin bu kadar gündemde olmasına sosyal medya yol açtı. Aslanda bir bakıma güzel oldu. Bilinçliliği artırdı. ALS hastalığı nedir? Bu sorular sorulmaya başlandı. Konuşmalarda bile gündeme gelmesi güzel bir şey oldu. Tedavisinin geliştirilmesi gereken bir hastalık. Hastalık açısından dikkat çekilirlik güzel bir şey oldu.” açıklamasını yaptı.

Tedavi uygulamasında bir ajan kullanılıyor hatırlatmasında bulunan Yardımcı, durumun o kadar da umutsuz olmadığını kaydederek, “Hastaların beklenen yaşam süresi üç-beş yıl civarında. Ama yüzde 10’luk kısım daha uzun yaşıyor. Bunun en güzel örneği 1960’lı yılların başında ALS’a yakalanan ve bugün yaşayan ünlü evrenbilimcisi Stephan Hawking’tir.” örneğini verdi.

“ALS, HASTALIĞINDA TAKIM ÇALIŞMASI ÖNEMLİ”

Hastalık döneminde takım çalışmasının önemine vurgu yapan Yardımcı, “Bu takım çalışmasında öncelikli olarak tanıyı koyan, medikal tedaviyi uygulayan ve gerekli tedavileri uygulayan Nörolog’tur. Bunun yanı sıra ekipte birçok kişinin olması lazım. Hastanın en belirgin özelliği kuvvetsizliktir. Bu durumda etkin fizyolojiyle, fizyoterapi ile kas gücünün artırılması sağlanabilir.

ALS, kronik bir hastalıktır. Hastanın şuuru açıktır, her şeyi far ederek yaşar. Dolayısıyla bu hastalarda depresyon çok fazladır. Hastalığın ilerlemesiyle birlikte çiğneme kasları, yutma kasları gittikçe kuvvetsizleşecek. Bu, zaman içinde gerçekleşmektedir. Hastanın beslenmesi çok önemli. Hasta bazı şeyleri yeterli yutamayacağı için düzgün bir diyetle yüksek kalorili besin alması gerekmektedir. Takım açılmasında diyetisyenin varlığı ile daha kolay olmaktadır. Kişinin bunu ayarlaması kolay olmaz.” diye ifade etti. CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.