Mustafa Kemal Paşa
CHP ile AK Parti arasında iki haftadır Atatürk düellosu yaşanmakta ve medyada da polemiği yapılmaktadır. Buna diğer partiler de katıldı ve İyi Parti, AK Parti Atatürkçü oldu diye alay ederek AK Parti’nin tabanını etkilemeye çalışmaktadır.
CHP, AK Parti’yi Atatürk ile hesabı var diyerek öteden beri yıpratmaya çalıştığı bir gerçektir. AK Parti’de buna imkân vermemeye çalışmaktadır.
Nitekim Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan Beştepe'de düzenlenen Atatürk'ü Anma Töreni'nde şunları söyledi: “Ülkemizde eskiden beri hep bir Atatürk ve Atatürkçülük tartışması yaşanmaktadır. Özellikle tek parti CHP'si döneminde tarihimizin bu önemli kurucu liderinin ismi öylesine istismar edilmiştir ki milletimizin gönlündeki Atatürk ile sonradan kavramsallaştırılan Atatürkçülük arasında çok büyük bir fark ortaya çıkmıştır. Milletimizin Gazi'ye hürmeti sonsuzdur. Milletimizin Mustafa'ya saygısında en küçük bir tereddüt yoktur. Milletimizin Kemal'le de en küçük bir sorunu bulunmuyordur. Milletimizin soyadı olarak kendisine verdiği Atatürk konusunda da hiçbir sıkıntısı olmadığını gayet iyi biliyoruz. Peki, buna rağmen ne için böyle bir tartışma hep süregelmiştir. Bunun cevabı, darbecilerin, cuntacıların, vesayet odaklarının, ülkenin tarihine, milletin değerlerine düşmanlık eden kesimlerin kendilerini 'Atatürkçülük' kılıfı altında gizlemeye çalışmış olmasıdır.”
Bu bir gerçektir. Düne gelinceye kadar sol kesim, dindar kesimi Atatürk düşmanlığıyla suçluyordu. Mesela sosyal demokrat bir öğretmen dindar gördüğü bir öğretmeni yıpratmak için Atatürk düşmanı diye şikâyet ederdi. Milliyetçi öğretmen, solcu bir öğretmeni istiklal Marşı’na katılmadı diye şikâyet ederdi. Yani öğretmenler, birbirinin açığını bulmak içinözen gösterirlerdi.
Yaklaşık son 15 yıldır böyle kamplaşma sona ermişti; şimdi tekrar başlayabilir. Bu sebeple partiler bu konuda düelloyu ve polemiği bırakmaları gerekir.
Osmanlı yıkıldıktan sonra Cumhuriyeti kurmak Mustafa Kemal Paşa’ya nasip oldu. Bu bir kader meselesidir. Birinci Dünya Savaşı gerçekleşmeseydi, Osmanlı ayakta iken bir Osmanlı Paşası, Türkiye Cumhuriyeti diye bir devlet kurabilir miydi?
Mustafa Kemal, diğer Türk büyükleri gibi tarihteki yerini almıştır. Cumhurbaşkanı’nın dediği gibi halkımızın Mustafa Kemal Paşa ile bir meselesi yoktur. Fakat CHP, kendi zihniyetini Mustafa Kemal’’in zihniyetiymiş gibi halka zorla kabul ettirmeye çalışmaktadır. İşte problem buradadır. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan Beştepe'de düzenlenen Atatürk'ü Anma Töreni'nde yaptığı konuşmada bunu vurgulamak istemiştir.
CHP zihniyeti, ilk Müslüman Türk Devleti olan Kararanlıları, Selçukluları ve Osmanlıları ve bu devletlerin yetiştirdiği değerli Paşaları, ilim adamlarını ve ulemayı reddetmektedir. Tarihimizi Cumhuriyetin ilanıyla başlatmaktadır. Seküler düşüncesini de Atatürkçülük diye zorla halka kabul ettirmeye çalışmaktadır. Halkın bir kısmının Mustafa Kemal’e tepkisinin sebebi budur.
Cumhurbaşkanı’nın CHP’ye tepkisi de bu yüzdendir. Bu milletin %’de 99 Müslüman’dır. Müslümancı yaşamak istemektedir. Bu tabii bir haktır. Halkın elinden bu hakkı almak için Demokles’in kılıcı gibi Mustafa Kemal’in ilkelerini CHP’nin zihniyeti ile özdeşleştirerek ileri sürmek doğru değildir. Türk milleti dinini yaşama konusunda önüne barikat konulmasına karşıdır. CHP halkın dinini yaşama konusunda sürekli Mustafa Kemal’i barikat olarak koymuştur ve halen koymaya devam etmektedir.
Türk millet toplum hayatında da dinini yaşamak istiyor. Mesela müftüler nikâhımızı kıysın istiyor. Olmaz efendim Atatürk ilkelerinden laikliğe aykırıdır. Yok, efendim şu ilkesine aykırıdır. Türk milleti ümmet olarak kaynaşmak istiyor, olmaz efendim ulusalcılık ilkesine aykırıdır. CHP’nin, bu milletin önüne Mustafa Kemal’i ad ederek barikat kurması hakkı değildir. Bu millet, CHP zihniyetini tarihe gömerek Atatürk’ü bir değeri olarak kabul etmesini bilir herhalde bunun zamanı yakın gibi gelmektedir, bana.
Cumhurbaşkanı’nın dediği gibi Atatürk de eleştirilmeli. Çünkü Allah hariç hiç kimse “layüsel” değil. Biz Mustafa Kemal’in, hilafeti kaldırmasının doğru olmadığını Anlamlarını Yonttuğumuz Kavramlar adlı eserimizde ifade ettim. Harf inkılâbının yapılması da yanlıştır. Çünkü 600 küsur yıl yazılan kıymetli eserler rafa kaldırılmış, 30 yıl önce yazılan bir kitabı yeni nesil anlayamamaktadır.
Unutmayalım ki mazisinden kopmuş dili güdük bir millet tarih sahnesinden silinmeye mahkûmdur. Hoşça kalın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.