Mustafa Akkuş: Hilâl-haç savaşı yaşanıyor

Mustafa Akkuş: Hilâl-haç savaşı yaşanıyor

Konya Aydınlar Ocağı’nda 945. yıldönümünde Malazgirt Zaferi’ni anlatan tarihçi Mustafa Akkuş, “Malazgirt Savaşı bir yerde ilk haçlı savaşı olup, hilâl-haç mücadelesidir” dedi

Konya Aydınlar Ocağı’nın Selçuklu Salı Sohbetleri’nde, “945. Yılında Malazgirt Zaferi” anlatıldı. Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Akkuş, Büyük Selçuklu Sultanı Alp-Arslan ile Bizans İmparatoru Romen Diyojen arasında geçen Malazgirt Meydan Muharebesi’ni askerî ve siyasî açıdan ele alarak bu savaşın, hilâl-haç arasındaki ilk mücadele ve haçlı savaşı olduğunu söyledi. İl Halk Kütüphanesi’nde gerçekleşen tarih sohbetinde, Malazgirt Savaşı’nın Anadolu ve Türk-İslam tarihi açısından önemli dönüm noktası olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Mustafa Akkuş, “Selçuklu tarihi içerisinde bildiğimiz I. Haçlı Seferinin çok çok daha öncesinde, Arap kaynaklarının Malazgirt’i haçlı savaşı olarak gördüğünü ve kutsal bir mücadele olarak ele aldıkları Akbar-ı Devlet Selçukîye’de ve İbnü’l- Cezvî’de de bu tür ifadeler var.  Bu bir nevi Hilâl ile Haç’ın mücadelesi şeklinde o zaman onlar da o şekilde tasvir etmişler. Alpaslan’ın hicri 460- miladi 1068’deki faaliyetleri ve sonra Halep ve Mısır taraflarına inme siyasetini çoğu tarihçiler bahsetmez. Tarihçi İbn-i Adîm bize o devri anlatır. Biz tarihçiler olarak Selçuklular konusunda çok şansızız. Çünkü Büyük Selçuklu tarihiyle ilgili muğlaklık çok fazla. Bazı konularda netlikler yok. Çünkü o dönemden kalan tarihi eser de yok” dedi. 

ANADOLU’YU DERVİŞLER FETHETTİ

Mustafa Akkuş, Anadolu’daki fetih hareketleriyle ilgili şunları dile getirdi: “Anadolu’da Selçuklular'ın fetih hareketlerini 1016’da Çağrı Bey’in 3-4 bin kişilik bir kuvvetle gelerek dolaşmasıyla başlatabiliriz. Anadolu’nun fethiyle ilgili en güzel yorumları yapan da 14. Yüzyılda Firdevsî-i Rûmî’dir. Anadolu’nun fethini üç aşamada ele alıyor. Diyor ki, “Anadolu’nun Müslümanlar tarafından fethi üç aşamadadır. Bunlardan ilki Abbasiler dönemindeki fetih hareketleridir. İkincisi Selçukluların fethidir. En önemlisi de Anadolu’nun Türk yurdu haline gelmesini sağlayan ise, bu bölgeye gelen dervişlerdir” diyor.  Yâni Yesevî dervişleri ile Horasan Erenlerinin Türkistan’dan gelip Anadolu’ya yerleşip böylelikle asıl fatihler olarak Uzun Firdevsi, o dervişleri gösteriyor. Anadolu ile ilgili ilk keşifleri ve ilk bilgileri de 1018’e dayandırabiliriz. Kutlu yürüyüşün bininci yılındayız. Selçuklulardaki cihan devleti mefkuresini de anlamamız çok önemli. Tuğrul ve Çağrı beyler bizzat Selçuk Bey tarafından yetiştirilmiş değer ve bu devletin temellerini atan komutanlardır. 1030’larda başlayan ve 1045’lerde Horasan ve İran bölgeleri ele geçiriliyor.  1071’den önce de Yakutî ile Artuk Bey’in fetihleri önemlidir. Buradaki yoğun faaliyeti ve fetih hareketlerini zirveye çıkaran Malazgirt’tir. Büyük Selçuklu Sultanı Alpaslan’ın 15 bin kuvvetle Ahlat’a gelir. Bazı kaynaklarda Selçuklu ordusunun 40-50 bin civarında olduğu kaydediliyor. Cuma günü gerçekleşen ve akşama doğru Doğu Roma İmparatoru Diyojen’in esir alınmasıyla sona eren savaş, Alpaslan’ın zaferiyle sonuçlanır. Elde edilen bu zaferle birlikte Anadolu’nun kapıları Türklere ardına kadar açılır. Kısa sürede Anadolu fethedilir.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum