Muharrem İftarında Kardeşlik Mesajları Verildi

Ankara'da Dünya Ehlibeyt Vakfı tarafından Muharrem iftarı düzenledi. Burada yapılan konuşmalarda farklılıklarla birlikte yaşamaya vurgu yapıldı.

Dünya Ehlibeyt Vakfı Genel Başkanı Fermani Altun’un ev sahipliğinde Rixos Otel’de gerçekleştirilen iftar etkinliğine; İçişleri Bakanı Efkan Ala, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Öznur Çalık, TBMM İdare Amiri Salim Uslu, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Saadet Partisi eski Genel Başkanı Recai Kutan, RTÜK Başkanı Davut Dursun, Eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, eski AK Partili Dengir Mir Mehmet Fırat, İran Büyükelçisi Ali Rıza Bikdeli, sanatçılar Bedia Akartürk, Mustafa Sağyaşar ile çok sayıda davetli katıldı.

Muharrem iftarı; hükümetten temsilcilerin beklenmesi nedeniyle yaklaşık 15 dakika kadar geç açıldı. İçişleri Bakanı Efkan Ala iftar açıldıktan sonra salona geldi. Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç ile Bakan Ala’nın birbirlerine karşı soğuk tavırları dikkat çekti. Birlikte yaşama kültüründen söz eden konuşmasının ardından Bakan Ala, Haşim Kılıç kürsüye çıkınca salondan ayrıldı. Bu arada iftar esnasında konukların masalarının arasında semazenler döndü, sanatçılar Bedia Akartürk , Mustafa Sağyaşar da sevilen eserleri seslendirdi.

“ZALİM VE CAHİLİN DİNİ OLMAZ”

Dünya Ehl-i Beyt Vakfı Genel Başkanı Fermani Altun konuklara hitabında insanların neyi eksik bilirse onun zararını çektiğine işaret ederek, “İnançta öyledir; inancı doğru bilirseniz muhabbettir, sevgidir, saygıdır, berekettir dayanışmadır, haktır, hukuktur, ilimdir, yüksek ahlaktır, nefsini aşmış güzel insandır. Yüce Rabbimizin bütün insanları aynı ortak değerlerle yarattığı değerlere sahip olmaktır. Bu da ehli kamil insan olmak demektir. Geride iki nesne kalıyor cahiller ve zalimler. Peygamber Efendimiz ‘Ümmetimin ehl-i kamil olmasını şart koşuyorum.” demiştir. Çünkü zalim ve cahilin dini olmaz. Ehl-i kamiller ittifakta, bu değerlerde yarışır. Cahiller kavgada yarışır, zalimler nefiste yarışır. Onun için cahillerin bilgilendirilmesi zalimlerin de ıslah edilmesi gerekiyor dünya nizamı için.” dedi.

“MUHABBET EKSİKLİĞİ VARSA BU BİZİM GELENEĞİMİZDEN DEĞİLDİR”

Ardından kürsüye gelen İçişleri Bakanı Efkan Ala da farklılıkların en büyük zenginlikler olduğundan söz ederek, şunları söyledi:

“Eğer aramızda bir muhabbet eksikliği varsa bu bizim geleneğimizden tevarüz etmiş bir problem değildir. Bunun farkında olarak ve bizi bir arada olduğumuz zaman neler yapabileceğimizi daha iyi bilenlerin ayrıştırmaya çalıştığını çok iyi fark ederek yolumuza devam etmeliyiz. Bunlar farklı inanç gruplarının olmadığı anlamına gelmez farklı dinden insanların bir arada bulunamayacağı anlamına gelmez. Biz Allah’ın bütün insanları yattığını ve onlar hangi dine inanmak istiyorlarsa hangi düşünce, hangi inanca inanmak istiyorlarsa o hürriyeti de beraberinde verdiğini bilenlerdeniz. Ve biz bir çok dinin bir çok düşüncenin birçok etnik grubun yeryüzünde ne kadar farklılık varsa onların tamamının bir arada yaşadığı kültürel ve fiziki coğrafyanın 600 yıla yakın bir medeniyetin evlatlarıyız.”

“BİZE KİMSE BİR ARADA YAŞAMA KÜLTÜRÜ NEDİR, İNANÇLARA SAGI NEDİR ÖĞRETEMEZ”

“Bize kimse bir arada yaşama kültürü nedir öğretemez. Bize kimse inançlara saygı nedir öğretemez.” diyen Bakan Ala, “Ama bir dönem statüko ve müttefiklerinin hepimizi itelemesini, hepimizi ötelemesini, hepimizi ötekileştirmesini gerekçe göstererek lütfen birbirimize düşmeyelim. Birbirimize daha çok sahip çıkalım, birbirimizin hakkını statüko ile müttefiklerine ve uluslararası işbirlikçilerine rağmen daha çok koruyalım ve dünyaya gerçekten örnek olabilecek pratikleri yapmış bir milletin evlatları olarak yeniden bütün dünyaya haykıralım. Bir arada nasıl yaşanır farklılıklar nasıl zenginleştirilir, nasıl birbirine katkıda bulunur ve nasıl barış barış içerisinde bir dünya inşa delir ve nasıl teröre vahşete vandalizme ‘hayır’ denir, barışa kardeşliğe muhabbete ‘evet’ denir bunu birlikte tekrar inşa delim.” ifadelerini kullandı.

CİHAN