Müezzinoğlu: Gezi Parkı Olayları Millet İradesi Üzerindeki Bir Senaryodur

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Gezi Parkı olaylarının millet iradesi üzerindeki bir senaryonun millete uygulaması olduğunu söyledi. Sağlık çalışanlarının zor şartlarda görev yaptığını da dile getiren Müezzinoğlu, “Bir fedakârlık işitiyor, özveri istiyor, bir taraftan da bizim mesleğimiz, burada hocalarımız da var, korkarım ki hocalarımız bizim kadar dua almıyorlar.” dedi.

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Sağlık-Sen) tarafından Ankara’da verilen iftara katıldı. Programa Sağlık-Sen Başkanı Metin Memiş ve Sağlık-Sen üyeleri de yer aldı. Memiş, konuşmasında hükümetle yapacakları görüşmelerde masaya getirecekleri konulardan bahsetti.

Programda konuşma yapan Müezzinoğlu, birileri kapalı kapılar ardında milletin iradesine müdahale planları yaptığını ve defalarca milletin üzerinde bunu uyguladıklarını söyledi. Milletin yakaladığı güzelliklerin önünün defalarca kesildiğini dile getiren Müezzinoğlu, şunları söyledi: "Milletin yakaladığı bu güzelliği çok daha güzel şekilde yakalayabilmesinin önünü defalarca kestiler. 60’lı yıllarda kestiler, 70’li yıllarda kestiler, 80’li yıllarda kestiler, 90’lı yıllarda kestiler, 2000'li yıllarda kesmek için çok mücadeleler verdiler, çok senaryolar çok planlar yaptılar. O planların bir yenisinden henüz daha yeni yeni çıkmaya başlıyoruz. Gezi Parkı yine bu millet iradesinin üzerindeki bir senaryonun millete uygulamasıydı. Bu senaryo uygulayıcılarından bir tanesi göğsüne 'Ne sağcıyım ne solcu çapulcuyum çapulcu.' Esasında biraz dürüst olsalar, biraz samimi olsalar, birazcık bu millete karşı edepli olsalar oraya o cümleyi 'Ne sağcıyım ne solcuyum sömürücüyüm sömürücü' diye yazsaydı onu ben buradan alkışlardım. Çünkü bu senaryolarla milleti sömürdüler. Bu senaryonun arkasında da milleti sömürme anlayışı veya milleti sömürmede girdikleri tüneller onlara yeni fırsatlar vermeyecek korkusu onları yine yeni senaryolar peşine itti. Korkarım ki yeni yeni senaryolar yapmaktan da çekinmeyecekler. Artık millet hak ve hukukunun neler olduğunu, kendisinin derdi ile kimlerin dertlendiğini biliyor. Kendisinin sorunlarını kimler kendi sorunu gibi, kendi derdi gibi hissediyor, kendisi adına öncülük yapan kimler ve bu anlamdaki sorumluluğu hissedenleri millet artık iyi gördü. O nedenledir ki Başbakanımıza sımsıkı sarıldı ‘korkma sen yürü, biz arkanızdayız’ dedi."

"HOCALARIMIZ BİZİM KADAR DUA ALMIYOR"

Sağlık mesleğinin zorluklarından bahseden Müezzinoğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Çok saygın ve çok onurlu bir mesleğimiz var. Olağanüstü fedakârlıklar istiyor. Yirmi dört saat kesintisiz hizmeti, bayramı, gecesi, gündüzü, doğum günü, evlilik yıl dönümü gibi özel günleri göz ardı eden bir mesleğin mensuplarıyız. En mutlu günümüzde bile bir telefona veya bir çağrıya her şeyi bir kenara bırakarak yirmi dört saat hazır olan ve yirmi dört saatte dua alabilen bir mesleğin sahipleriyiz. Bir fedakârlık işitiyor, özveri istiyor bir taraftan da bizim mesleğimiz, burada hocalarımız da var, korkarım ki hocalarımız bizim kadar dua almıyorlar. Ben bu mesleği yaklaşık 18 yıl fiilen yaptım. Hiç tanımadığım insanlardan dualar aldım. Vatandaşlarımızdan sağlık çalışanlarımıza dolu dolu dualar geldiğine şahit oluyorum. Bunu yoğun şekilde hissediyorum. Hiçbir meslekte böyle yoğun duayı ve ‘Allah onlardan razı olsun, Allah sizden razı olsun’ duymak pek mümkün değildir. Dolayısıyla biz işin bir boyutunu esasen peşinen tahsil ediyoruz.” CİHAN