Modern zamanlar Müslümanı
Cami hocalarından ilahiyat fakültelerinin öğretim görevlilerine hatta dini kendisi için önemli sayan siyasetçilere kadar pek çok kişiden içinde yaşadığımız zamanın eski zamanlar gibi olmadığını ve Müslümanların içinde yaşadıkları bu modern zamanlara göre davranmaları gerektiğini duymuş olmalısınız.
Sorsanız modern zaman da Müslümanlar nasıl olmalıdır diye sorduğunuzda doğru dürüst üç beş cümleyi bir araya getiremeyecek insanlardan da duymuş olabilirsiniz aynı sözleri.
Ama modern zamanlardaki Müslümanı tarif ederken yaldızlı süslü pek çok cümleyi birbiri ile mütenasip olsun olmasın arka arkaya sıralayan insanlar görmek mümkün.
Saldırgan batı emperyalizminin ekonomik kuşatması altında kalmanın ezikliği ile peşinen suçlu ilan ettikleri Müslümanların modern zamanların gereklerini yerine getiremediğinden bahsedenler ise çokça bulunur çevrenizde.
Modern zamanlarda Müslüman nasıl olmalı, Müslüman Modern zamana nasıl hâkim olmalı diye düşünmek ve gereğini yerine getirmek yerine suçlamak özellikle de kendi dışındaki her kesi ve her meşrebi suçlamak elbette en kolay yoldur.
Modern zamanlarda Müslümanlar nasıl olmalıdır diye düşünen kişilerin İslam’ın kuralları çiğnenmeden nasıl bir sistem teklif ettikleri hemen hemen hiç görülmemiştir.
Ya da İslam’ın batıl kabul ettiği hükümler ile kurulan bir yapının varlığı ile İslam’a hizmet etmenin mümkün olup olmadığı tartışmasının da bir sonuca ulaştığı görülmemiştir.
Müslümanın temel görevi hayatı İslam’a göre tanzim etmek iken nasıl oldu da Müslümanlar batılı normalleştirerek İslam’ı hayatın her safhasında yaşanan bir din olmaktan çıkarıp sadece ahlaki yapısı ile yaşanmaya çalışılan bir din haline getirdikleri de hiç sorgulanmamaktadır bu insanlarca.
Modern zamanların Müslümanlarının temel problemi İslam’ı öğrenirken ve öğrendiklerini yaşamaya çalışırken dinin temel esaslarının mı yoksa usullerinin mi öncelenmesi gerektiği sorusuna yanlış cevap vermeleridir.
Galiba Müslümanların en büyük yanlışı dinin temel esaslarının yerine usullerinin öncelenmesi gerektiği şeklindeki fasit düşüncelerinden kaynaklanmaktadır.
Cenab-ı Allah’ın (cc) Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) aracılığıyla insan hayatının her safhasına yönelik emirleri ve yasakları koyduğuna ve bu yasakları iletmenin Peygamberimizin (as) görevi olduğuna ve bu görevi de layığı ile yerine getirirken kullandığı sözlerin de Sahih Hadisler olduğunu kabul etmeyenler bu fasit düşünce içinde kaybolup gitmektedirler.
Modern zamanların Müslümanları doğru ile yanlışın, iyi ile kötünün bolca bir arada bulunduğu bir pazarda alışveriş yaparken gözü sürekli yanı başındaki tezgâhta olan müşterilere benzemektedir.
Hz. Peygamber (sav) döneminden beridir bu böyle değil mi idi diyecekler olabilir.
Evet, geçmiş zamanlarda da iyi ile kötü hak ile batıl her zaman aynı zaman aralığında yan yana olmuşlardır.
Ancak o dönemlerin bu dönemlerden en önemli farkı hak ile batılın aynı tezgâhta buluşmamış ya da Sahih İslam ile sapık bidatların aynı kişi tarafından birbirine benzer sözlerle ifade edilmemiş olmasıdır.
Modern zaman Müslümanları dinlerini Hz. Peygamberden (sav) öğrenmek yerine batılı müsteşrikler veya onları yetiştirdikleri çömezlerinden öğrenmeye başladıklarından beridir Müslümanlar ile diğerlerinin daha doğrusu ile İslam ile küfür arasındaki kalın net çizginin ortadan kaldırıldığını görüyoruz.
Sözde modern batının ortaya koyduğu insani değerleri(!) önceleyerek batıyı ürkütmeyecek bir din dili kullanmak suretiyle İslam’ı temsil etmeye soyunanların İslam dininin temel esasları yerine batının evrensel diye kabul ettirdiği Yargıları içselleştirmeleri sonucunda Sahih Hadislerden ve Sahih Hadislerin bu güne kadar ulaşmasını sağlayan Hadis İmamlarından (rha) başlamak üzere din sorgulamaya başlamaları sonucunda varılan sonuç İslam’a karşı İslam’dan başka bir şey değildir.
Adına ister Kur’an Müslümanlığı İsterse Kur’an’a dönüş denilsin ortaya çıkan şey, inancı ve ibadeti Hz. Rasulullah’tan (sav) tevarüs ederek gelen Sahih İslam’dan başka olan modern bir dindir.
Teorisi ve pratiğinin farklı olduğu ortaya çıkmış bulunan bu uydurulmuş din mensuplarını Hz. Rasulullah’a (sav) benzemek bir yana her geçen gün daha da dünyevileştirmekte, Müslümanlarına modern zamanlarda karşılaştıkları sorunları artırmakta ve sekülerleştirmektedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.