"Milletvekili seçilseler bile yargılanacaklar"
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Ergenekon sanıklarının aday gösterilmesine ilişkin olarak, "Bu kişiler milletvekili seçilseler bile yargılama devam edecek
Yargı pekala tutukluluk hallerinin devamına karar verebilir. Sayın Başbakanın bunu şimdiden bir siyaset malzemesi olarak kullanmak istemesinin hiçbir tutarlılığı, hiçbir ciddiyeti yoktur" dedi.
Kart, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun çok sık kullandığı "Atma Recep Din Kardeşiyiz' ve 'Recep Bey' ifadelerinin bir firma tarafından patentinin alınıp tescillenmesine tepki gösterdi. Yargı kararlarına göre halka mal olmuş deyimlerin marka olarak tescilinin mümkün olmadığını ifade eden Kart, "Durumdan vazife çıkaran bir kişinin yada firmanın, Başbakan'a yaranmak veya Başbakan oraklı olarak doğrudan dolaylı telkin ve talimatı üzerine, bu başvurunun yapıldığı
ve işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır" dedi.
Patent Enstitüsünün bu kararına karşı Ankara Barosu avukatlarından Cevat Balta'nın itiraz edildiğini bildiren Kart, şunları söyledi:
"Hükümetin 12 Haziran 2011'de yapılacak olan genel seçimlerde 'Atma Recep Din Kardeşiyiz' ibareli halk deyiminin eleştiri veya kara mizah amaçlı olarak kullanılmasını önlemek amacıyla girişimde bulunduğun görüyoruz. İşte böylesine keyfi ve ciddiyetten uzak bir talebi, Patent Enstitüsü parti memuru anlayışı içinde uygulamaya sokmakta tereddüt etmemiştir. Patent Enstitüsünün bu kararına göre, AK Parti iktidarının popülist, demagojik vaadlerine halkı kandıran söylemlerine karşı artık 'Atma Recep Din
Kardeşi' denilemeyecektir."
Kart, açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin Ergenekon ve KCK davasından bazı sanıkların aday gösterilmesinin hukuki sonuçlarının ne olacağına ilişkin sorusu üzerine Kart şunları söyledi:
"Bu kişiler sanık konumunda, mahkum değil, hükümlü değil. Bir taraftan halen yasal anlamda, toplumsal anlamda, meşruiyet anlamında haklı oldukları, masum oldukları noktasında yaygın kabul olan, yasal anlamda zaten masum oldukları olan, kişinin seçme ve seçilme hakkını nasıl engellersiniz? Böyle bir demokrasi anlayışı olabilir mi? Sayın Genel Başkanınız bunu ısrarla vurguladı. Bu kişilerin dokunulmazlık zırhı kapsamına alınması söz konusu değil. Bu kişiler hakkında milletvekili seçilseler bile yargılama
devam edecek. Anayasanın 14. maddesi gerekçe gösterilerek, yargı pekala tutukluluk hallerinin devamına karar verebilir, bu adli bir süreçtir, müdahil olacağımız bir süreç değildir. Dolayısıyla burada sanki terör örgütü mensubu oldukları sabitmiş gibi değerlendirme yapılması, Sayın Başbakanın şimdiden bir siyaset malzemesi olarak kullanmak istemesinin hiçbir tutarlılığı, hiçbir ciddiyeti yoktur. Bu kişiler hakkında sahtecilikten, naylon faturadan, hayali ihracattan, nitelikli dolandırıcılıktan, ihaleye fesat
karıştırmaktan dolayı karar aşamasına gelen herhangi bir iddia yok. Fikir ve düşünce özgürlüğü kapsamında tartışılan bir iddia var. Dolayısıyla olayı bu çerçevede değerlendirmek gerekir."
Liste dışı kalan bazı vekillerin partiye yönelik yaptığı sert açıklamaları nasıl değerlendirdiğine ilişkin soru üzerine Kart, "Bu konuların basın yoluyla tartışılması doğru bulmuyorum. Liste düzenlemelerinden sonra kırgınlıkların, buruklukların olması doğaldır. Bunların insani boyutu da vardır. Ama bunun ötesinde parti tüzel kimliğine zarar verecek şekilde parti çalışmalarına zarar verecek şekilde, değerlendirme yapılmasını da parti kültürü ve sorumluğu ile bağdaştırmadığımı da ifade ediyorum " dedi.
Kart, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun çok sık kullandığı "Atma Recep Din Kardeşiyiz' ve 'Recep Bey' ifadelerinin bir firma tarafından patentinin alınıp tescillenmesine tepki gösterdi. Yargı kararlarına göre halka mal olmuş deyimlerin marka olarak tescilinin mümkün olmadığını ifade eden Kart, "Durumdan vazife çıkaran bir kişinin yada firmanın, Başbakan'a yaranmak veya Başbakan oraklı olarak doğrudan dolaylı telkin ve talimatı üzerine, bu başvurunun yapıldığı
ve işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır" dedi.
Patent Enstitüsünün bu kararına karşı Ankara Barosu avukatlarından Cevat Balta'nın itiraz edildiğini bildiren Kart, şunları söyledi:
"Hükümetin 12 Haziran 2011'de yapılacak olan genel seçimlerde 'Atma Recep Din Kardeşiyiz' ibareli halk deyiminin eleştiri veya kara mizah amaçlı olarak kullanılmasını önlemek amacıyla girişimde bulunduğun görüyoruz. İşte böylesine keyfi ve ciddiyetten uzak bir talebi, Patent Enstitüsü parti memuru anlayışı içinde uygulamaya sokmakta tereddüt etmemiştir. Patent Enstitüsünün bu kararına göre, AK Parti iktidarının popülist, demagojik vaadlerine halkı kandıran söylemlerine karşı artık 'Atma Recep Din
Kardeşi' denilemeyecektir."
Kart, açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin Ergenekon ve KCK davasından bazı sanıkların aday gösterilmesinin hukuki sonuçlarının ne olacağına ilişkin sorusu üzerine Kart şunları söyledi:
"Bu kişiler sanık konumunda, mahkum değil, hükümlü değil. Bir taraftan halen yasal anlamda, toplumsal anlamda, meşruiyet anlamında haklı oldukları, masum oldukları noktasında yaygın kabul olan, yasal anlamda zaten masum oldukları olan, kişinin seçme ve seçilme hakkını nasıl engellersiniz? Böyle bir demokrasi anlayışı olabilir mi? Sayın Genel Başkanınız bunu ısrarla vurguladı. Bu kişilerin dokunulmazlık zırhı kapsamına alınması söz konusu değil. Bu kişiler hakkında milletvekili seçilseler bile yargılama
devam edecek. Anayasanın 14. maddesi gerekçe gösterilerek, yargı pekala tutukluluk hallerinin devamına karar verebilir, bu adli bir süreçtir, müdahil olacağımız bir süreç değildir. Dolayısıyla burada sanki terör örgütü mensubu oldukları sabitmiş gibi değerlendirme yapılması, Sayın Başbakanın şimdiden bir siyaset malzemesi olarak kullanmak istemesinin hiçbir tutarlılığı, hiçbir ciddiyeti yoktur. Bu kişiler hakkında sahtecilikten, naylon faturadan, hayali ihracattan, nitelikli dolandırıcılıktan, ihaleye fesat
karıştırmaktan dolayı karar aşamasına gelen herhangi bir iddia yok. Fikir ve düşünce özgürlüğü kapsamında tartışılan bir iddia var. Dolayısıyla olayı bu çerçevede değerlendirmek gerekir."
Liste dışı kalan bazı vekillerin partiye yönelik yaptığı sert açıklamaları nasıl değerlendirdiğine ilişkin soru üzerine Kart, "Bu konuların basın yoluyla tartışılması doğru bulmuyorum. Liste düzenlemelerinden sonra kırgınlıkların, buruklukların olması doğaldır. Bunların insani boyutu da vardır. Ama bunun ötesinde parti tüzel kimliğine zarar verecek şekilde parti çalışmalarına zarar verecek şekilde, değerlendirme yapılmasını da parti kültürü ve sorumluğu ile bağdaştırmadığımı da ifade ediyorum " dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.