Metin Aksoy yeniden rektör mü oluyor?
Son 3 yılda üniversite olarak elde ettikleri başarıların, hem ulusal hem de uluslararası alanda ne denli iddialı olduklarının kanıtı olduğunu söyleyen Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Aksoy, “Dünya genelinde tanınan bir üniversite olmayı amaçlıyoruz” dedi.
AKADEMİSYENLER, ÖĞRENCİLER REKTÖRLÜK İÇİN “DEVAM” DİYOR
Selçuk Üniversitesi (SÜ) Rektörü Prof. Dr. Metin Aksoy, Merhaba Gazetesi'nin sorularını yanıtladı. Aksoy, görev süreci içinde kendisi ile ilgili ortaya atılan iddialarla ilgilenmek yerine, icraate odaklandığını söyledi. Üniversiteyi sosyal medya üzerinden yönetmediklerine dikkat çeken Aksoy, ayrıca “İdari personelimizin, akademisyenlerimizin ve öğrencilerimizin içimde yeşerttiği bir devam isteği olduğunu itiraf etmeliyim. Bana ya da benim gıyabımda arkadaşlarıma 'Metin Hoca rektör olsun' şeklinde konuştuklarını duyuyorum” şeklinde konuştu.
**Nasıl bir üniversite devraldınız, göreve geldiğinizde ilk olarak hangi çalışmalara öncelik verdiniz?
Göreve başlama zamanımız, Koronavirüs salgınının ülkemizde etkisini göstermeye başladığı bir döneme denk geldi. Tabii bu durum, öğrencilerimizle bir arada olmaya ve onlarla vakit geçirmeye önem veren bir Rektör olarak pek de istemediğim zorunlu bir süreci yaşamamıza neden oldu. Küresel ölçekte yaşanan bu salgın sebebiyle Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından alınan kararlar gereğince uzaktan eğitime geçme kararı aldık. Eğitimin kesintiye uğramaması için Üniversitemiz bünyesinde kurulan UZEM (Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi) ile sürecin sorunsuz yürütülmesini sağladık. Rektörlüğümüz, Bilgi İşlem Daire Başkanlığımızın altyapısını güçlendirmek ve verdiği hizmetleri iyileştirmek için 1,5 milyon TL’lik hizmet alımında bulundu. Şunu da belirtmek isterim ki ilk günden bu yana Üniversitemizi uluslararasılaştırma, en önemli ve de öncelikli hedeflerimiz arasında yer aldı. Ayrıca Üniversitemiz kamu-üniversite-sanayi iş birliğini geliştirmeyi amaçlayarak, çok yönlü eğitimi esas alarak ve multidisipliner-transdisipliner bir araştırma ajandasını gündemimizde tutarak uluslararası alanda tercih edilen bilim-teknoloji merkezi olma yolundaki çalışmalara önem ve öncelik verdik. Bugüne kadar birçok konuda ciddi adımlar attık, önemli çalışmalarda bulunduk.
**Görev süreniz içinde hangi çalışmalara imza attınız? Üniversitenin marka değerini yükselttiğinizi düşünüyor musunuz?
Tarihî birikimi ve yerleşik kurumsal kimliğiyle ülkemizin önde gelen yükseköğretim kurumlarından biriyiz. Küresel alanda tanınırlığımızı artırmak için birçok çalışma gerçekleştirdik. Araştırma, geliştirme, uluslararasılaşma, eğitim kalitesini artırma başta olmak üzere üniversite genelinde çok farklı alanlarda yürütülen araştırma ve kalite faaliyetlerinin planlanması, yürütülmesi, izlenmesi, maddi kaynakların koordinasyonu gibi süreçleri yürüten üniversitemiz, Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğü (BAP) bünyesinde 17 farklı alanda proje destekleri verilmektedir. Tüm faaliyetler kapsamında 2023 yılının ilk altı ayında 378 projeye yaklaşık 12 milyon 500 bin TL kaynak sağladık. Geçtiğimiz yıl Üniversitemizin BAP bütçesini 30 milyon liranın üzerine çıkararak rekor kırdık. Üniversitemiz Gençlik Vadisi Koordinatörlüğünü kurduk. Üniversitemiz Teknoloji Geliştirme Bölgesi ek alan projesi onaylandı. Karar kapsamında Ardıçlı Mahallesi’nde 40 bin metrekare tahsis edildi. Şimdi bu projemiz için inşaata başlanacak. 10 bin metrekaresi kapalı olan bu alanda sosyal inovasyon alanları, hangar, atölye, toplantı odaları, ofisler, özel çalışma odaları, seminer salonu ve çeşitli kafeteryaların yer almasını hedefliyoruz. Artırılmış gerçeklik teknolojisinin kullanıldığı Simülasyonla Eğitim Merkezimiz, Türkiye’de emsali bir elin parmaklarını geçmeyen son teknolojinin kullanıldığı bir Gen Tedavi Merkezi, drone ile güvenlik devriyesi yapılması bu doğrultuda hayata geçirdiğimiz projelerden birkaçıdır. THE tarafından açıklanan 2023 THE Asya Üniversiteleri Sıralaması'na göre Türkiye’de 80 üniversite arasında 11’inci olurken, genel sıralamada 351 – 400 aralığına çıkarak uluslararası akademik sıralamalardaki başarısını bir kez daha kanıtladı. Yükseköğretim kurumlarını global ölçekte değerlendiren EduRank 2023 verilerinde Türkiye’de 175 üniversite arasında 16’ncı, dünyada ise 14 bin 131 üniversite arasında bin 257’nci oldu. Son 3 yılda elde ettiğimiz bu başarılar, hem ulusal hem de uluslararası alanda ne denli iddialı olduğumuzu gösteriyor.
ÜNİVERSİTEYİ SOSYAL MEDYADAN YÖNETMEDİK!
**Görev süreniz içinde sizinle ilgili çeşitli iddialar ortaya atıldı, yazılar yazıldı. Hep sessiz kaldınız. Bu iddialar, neden ortaya atılıyor?
Rektörlük görevi Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle bana tevdi edilince birkaç ilkeyi kendime düstur edinmeye çalıştım. Bir kere, hepimizin insan olmasından kaynaklı olarak yani “Beşer şaşar” durumunu gözeterek, eleştirel düşünceye her zaman kıymet verdim. Nitekim yakın çalışma arkadaşlarım başta olmak üzere eleştirel istişareyi her daim gündemde tuttum. İkinci olarak her yönetici gibi yersiz, temelsiz ve mesnetsiz ithamlarla karşılaşabileceğimi biliyordum. Bu sebeple bu tarz girişimleri dikkate almama kararı aldım. Zira böylesi girişimlerde bulunanlar başta beni bu göreve layık gören Cumhurbaşkanımıza benim üzerimden saldırma niyetini taşıyorlardı ve bir diğer amaçları da çalışma azmimiz ile el attığımız güzel işleri sekteye uğratmaktı. Dolayısıyla onların meşhur olma ve mesnetsiz iddialarını gündem etme uğraşlarını boşa çıkarmak adına onlara onların yöntemiyle cevap vermemeyi tercih ettim. Elbette bu süreçte hukuki bütün haklarımı da kullandım. Buradan hareketle edindiğim üçüncü düstur da üniversiteyi sosyal medya üzerinden yönetmemek ve sosyal medya fenomeni gibi içi boş bir itibar edinmektense icraatlarımla gündeme gelmekti. Çünkü size tevdi edilen görevi hakkıyla yapmaya çalışıyorsanız, emin olun, 24 saat bile size yetmiyor. Hayatta en değerli şeyin zaman olduğunu düşünüyorum ve bu sebeple zamanımı üniversitemize, gençlerimize harcamayı tercih ettim. Dolayısıyla bu tarz mesnetsiz iddialar gündeme gelince önce kimden geldiğini öğreniyorum ve ardından ulaştığım sonuç hiç şaşmıyor. Yine milletin hakkı olanı millete verdiğimiz için birilerinin arpası kesilmiş, düzeni bozulmuş, onlar da çareyi “çamur at, izi kalsında” bulmuşlar. Özetle hayatım boyunca bildiğim yolda dosdoğru yürümeye gayret ettim ve ediyorum. Bu bakımdan yolda çelme takmak için bekleyen ve kendisi çoktan yanlış yola sapmış olanları çiğneyerek geçmeyi tercih ediyorum.
“METİN HOCA YENİDEN REKTÖR OLSUN” DEDİKLERİNİ DUYUYORUM
**Yeni dönem için neler düşünüyorsunuz? Rektörlüğe devam etmek gönlünüzden geçiyor mu?
Rektörlük görevini icra ederken hiçbir zaman şu tarihte başladım ve şu tarihte bitecek gözüyle meselelere yaklaşmadım. Zira böylesi bir zaman kısıtında iş yapmaya çalışmak ister istemez kişisel hesaplar yapılmasını da beraberinde getirir. İlk günden itibaren benden sonraki idarecilere hakkı verilmiş bir emanet bırakmaya çalıştım, çalışıyorum. Bununla birlikte ülkemiz beşerî sermaye bakımından oldukça zengin ve Cumhurbaşkanımız tarafından görev tevdi edilmeye layık görülen herkesin bu görevi hakkıyla yapacağına inanıyorum. Benim gönlümden geçene gelince… Bir idareci için görevi sürdürme isteği, iki sebeple gönlünde yer edinebilir. Bunlardan ilki insanın nefsiyle, kişisel ihtiraslarıyla ilgilidir. Kendisinden başka hiç kimseyi kendi makamına layık görmez ve tek arzusu ne olursa olsun mevcut makamında kalmaktır. Zira artık sahip olduğu makam ile kişisel itibarı eş değer olmuştur, makamsız bir hiçtir. Bu bakımdan gönlümde böyle bir istek olmasını bugüne kadarki yaşam çizgime asla yakıştıramam. İnsanın gönlünde mevcut görevinin sürmesine dair isteğin olmasının bir diğer sebebi ise kurumsal aidiyet ve makama değil, göreve aşık olmak ile açıklanabilir. Bu bakımdan benim değil ama sürekli iç içe olduğum idari personelimizin, akademisyenlerimizin ve öğrencilerimizin içimde yeşerttiği bir devam isteği olduğunu itiraf etmeliyim. Çünkü ekseriyetle bana ya da benim gıyabımda arkadaşlarıma “Metin Hoca rektör olsun” şeklinde konuştuklarını duyuyorum. Bu cümlenin bende yarattığı hissin tarifi imkânsız. Dikkat ederseniz benim şahsım değil, yönetme ve iş yapma tarzım gönüllerine girmiş. Zira en basitiyle öğrencilerimiz, eğitim olanaklarından ve kampüs şartlarından memnun, idari personelimiz çalışma koşullarından memnun, akademik personelimiz ise daha önce kendilerine karşı bir silah olarak kullanılan özlük haklarına ve kadrolarına kavuşmaları açısından memnun. Ancak ve ancak bu ilişkiyi sürdürmek, kurumsallaştırmak ve daha da ileriye taşıyabilmek için böyle bir isteğin bende mevcut olduğunu söyleyebilirim.
**Son olarak neler söylemek istersiniz?
Üniversitemiz geniş bir akademik yelpazeye sahip olup; fakülte, enstitü, yüksekokul ve meslek yüksekokulları bünyesinde birçok farklı programlar sunuyor. Burada öğrencilerimiz, ilgi alanlarına ve kariyer hedeflerine uygun olarak çeşitli alanlarda eğitim alabilirler. Ayrıca üniversitemiz, uzman akademik kadrosuyla bilimsel araştırmaların geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması konusunda da önemli rol oynuyor. Öğrencilerimiz, burada araştırma merkezlerimizde yer alarak teorik bilgilerini pratik uygulamalara dönüştürebilme ve akademik çalışmalara katkı sağlayabilmenin yanı sıra Avrupa ve dünya üniversitelerinde “öğrenci değişim programları” ile eğitim görebilme gibi çeşitli imkânlara sahipler. Toplumun ihtiyaçlarına duyarlı, çevreye saygılı ve sürdürülebilir projelerle ülkemizin sosyal ve ekonomik kalkınmasına katkı sunmayı, uluslararası iş birlikleri ile dünya genelinde tanınan bir üniversite olmayı amaçlıyoruz.
RÖPORTAJ: EMRE ÖZGÜL
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.