Galatasaray’a diyet ödendi.

Bir hafta önce, Fenerbahçe ile oynanan maçta hakemin verdiği yanlış kararlarla önü kesilmeye çalışılan ve 2 puan kaybeden Galatasaray, Cumartesi akşamı Kayserispor karşısında açıkça hakem desteğiyle kazandı. İşe birde ters yönden bakacak olursak hakem bu kez de Kayserispor’u doğradı.

Evet, basiretsiz, korkak ve eyyamcı hakem Emre’ye kırmızı kart göstermeyerek, Kayserispor’lu futbolcuyu da oyundan atarak maçı katletti.

Burada Galatasaraylı futbolcuları da kutlamak lazım. İkinci yarıda rakibin üzerine çok gitmeyerek ve gol atma yerine top çevirerek Kayserisporlu futbolcuların moralini daha çok bozmadılar.

Galatasaraylı yöneticilerin hafta içerisinde yaptıkları açıklamaların ardından diyet ödendi.

Hani her toplantıda, ortamda konuşulur ya, Türk futbolu geriye gidiyor diye.

İşte nedenlerden biri de budur. Her taraf kokuşmuş.

Siyaset sporun içerisine girmiş.

Yazık, bakalım ligde kalan haftalarda daha neler göreceğiz, neler yaşayacağız.

Merkez Hakem kurulunu uyarıyorum, ligin boyu kısaldı. Özellikle düşme hattındaki takımların maçlarında hakemler daha dikkatli ve adil olmalı.

Ankaragücü - Atiker Konyaspor maçının hakemi çok mu iyiydi!

Bir arayış içerisindeydi. Şükür ki, Konyasporlu futbolcular ceza alanı içerisinde hata yapmayarak o fırsatı vermedi.

Taç atışını tekrarlatarak bunu gösterdi. Ki, Konyaspor o anda çok net bir pozisyon bulabilirdi.

***

Zihinsel, metal yorgunluğu devam ediyor.

Hani Belediye Başkanı olsa görevden alır! kurtulursunuz.

Ama işin özü öyle değil.
Lig sonuna kadar bu futbolcularla işi götürmek zorundasınız.

Revizyon anca ligin bitiminde yapılabilir.

On haftadır kazanamayan bir Konyaspor var.

İşin şakası, metal yorgunluğunu da geçtik. Bu artık kronik bir vakıa haline geldi.

Sorun golcü sıkıntısında mı?

Sezon başında uyardık. Jahoviç ve Yatabare yeterli olmayabilir. İyi bir forvet oyuncusu daha transfer edin diye.

Neyse geçtik bunu da.

O zaman çözümün anahtarı yönetimde ve teknik adamlarda.

Teknik adamlar ne yaparlar, futbolcularla görüşme yapmazlar mı? Yapıyorlarsa neden hala devam ediyor bu sorun. Paralar mı ödenmiyor?

Kazanılmayan veya berabere biten her maç sonunda puanlar uçtuğu gibi gelirlerde azalıyor. Bunun sonucu da yönetim de zor durumda kalıyor.

***

Maça gelince:

Yine tekrarlıyorum ama, işte öylesine bir maçtı.

İki takımda sanki gol atmak istemezmiş gibi bir görüntü verdi.

Tipik bir sezon sonu, beraberlik maçıydı.

Ev sahibi Ankaragücü, her iki yarının başlarında, birde karşılaşmanın sonunda etkili olmaya çalıştı. Azda olsa pozisyonlarda buldu.

Atiker Konyaspor ise, zaman zaman pas yaparak oyunu dengeledi. Rakibine oranla daha çok pozisyon üretti. Ama, gerek futbolcuların beceriksizliği ve gerekse Ankaragücü futbolcularının boşluğu iyi kapatması sonucu golü bulamadı.

Her ne kadar geçen haftalara oranla takımda biraz kıpırdanma olsa da bazı futbolcularda performans düşüklüğü gözlendi. Örneğin, 3 maçlık cezadan dönen Skubiç gibi.

Elbette ki cezalı, sakat futbolcularda performansı olumsuz etkilemiş olabilir.

Gol sıkıntısı da ayrı bir sorun.

İşin güzel yanı, haftalar önce 30 puan barajının yakalanması ve galibiyet olmasa da alınan beraberliklerle 37 puana ulaşılması. Bu da bize düşme tehlikesinin olmadığını göstermekte. Yoksa işimiz çok zorlaşır, geçen yıl ki kabusu bir kez daha yaşayabilirdik.