Mesaj alındı, yargı kararını bekleyeceğiz

Mesaj alındı, yargı kararını bekleyeceğiz

"Eğer sizin mesajınız Taksim Gezi Parkı ise, bu mesaj alınmıştır"

Başbakan Erdoğan, 18 gündür eylemlerin sürdüğü Gezi Parkı’yla ilgili mesajın alındığını söyledi. Bundan sonra yargı kararını bekleyeceklerini ifade ederek, “Nihai karar olumsuz olursa buna uyarız, olumlu çıkarsa da halk oylamasına gideriz.” dedi. Gençlere ise “Artık parktan çıkın, evlerinize gidin.” çağrısı yaptı.

Başbakan Tayyip Erdoğan, partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda Gezi Parkı eylemlerine dair önemli mesajlar verdi. Kendisinin üslubu eleştirilirken Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın yaklaşımının övülmesini ‘nifak’ olarak değerlendirdi, bu tuzağa düşülmemesini istedi. Parktaki gençlere evlerine dönmeleri çağrısı yapan Başbakan, şöyle konuştu: “Gençler, burada duracağınız kadar durdunuz. Mesajlarınızı verdiniz. Eğer mesajınız Gezi Parkı’ysa mesaj alınmıştır ve değerlendirmesi yapılmıştır. Şimdi cevabımı veriyorum. ‘Mesajı aldık’ deyip de onu sandığa koyanlardan değilim. Şu anda bir yargı kararı var, neticesini takip edeceğiz. Nihai karar olumsuz olursa uyarız. Olumluysa da tekrar masaya yatırırız, halkoylamasına gideriz.” Erdoğan, ‘diktatör’ eleştirilerine ise “Bir diktatör referanduma gider mi?” sorusuyla karşılık verdi. Ankara ve İstanbul’da yapacakları mitinglerin Taksim’e alternatif değil Mart 2014 seçimlerinin bir kampanyası olduğunu dile getirdi.

AK Parti Genel Merkezi’nde yapılan partisinin genişletilmiş il başkanları toplantısında konuşan Erdoğan, Gezi Parkı’ndaki gençlere, artık evlerine dönmeleri çağrısı yaptı. Erdoğan’ın konuşmasından satış başları şöyle:

Aramıza nifak sokmaya çalışıyorlar: “Sabah akşam, ‘Başbakan çok sert ama bakın işte filanca filanca nasıl yumuşak’ diyorlar. Burada da kendilerine göre kurnazlık yapıp güya bizi kendi içimizde birbirimize düşürme gibi bir gayretin içine giriyorlar. Bu da ayrı bir tuzak. İşte bu tuzağı bu teşkilat bozacak.”

Temenni ederim ki bugün biter: “Yargı sürecinin vereceği kararı bekleriz. Çıkacak neticeye göre halkoylamasına varız, oradan çıkacak karara göre de adımımızı atarız. Başka ne deyim? Demedik bir şey bırakmadılar. Bir diktatör halkoylamasına gider mi? Bize bunu da yakıştırdılar. İnşallah temenni ederim ki bu akşam bu iş biter. Biz de Ankara ve İstanbul mitinglerimizi huzur içinde gerçekleştiririz.”

Taksim’de bir açık hava tiyatrosu kuruldu: “Gezi Parkı bahanesiyle büyük bir açık hava tiyatrosu kuruldu. Tiyatronun önünde, sahnede gerçekten masum, çevre duyarlılığı olan, samimi gençlerimiz de var. Ancak perdenin arkasında, çok farklı bir tablo, çok farklı bir dünya var.”

Düğmeye dışarıdan basıldı: “Hem Türkiye hem dünyaya, sürekli olarak, aynı zamanda kasıtlı olarak sadece bu büyük tiyatronun sahnesi gösterildi. Manidardır, bu düğmeye nerden basıldı? Gezi Parkı bu işin sadece kullanılan bir enstrümanıdır. Düğmeye dışarıdan basıldı. Yine kasıtlı olarak, art niyetli olarak bu tiyatro sahnesinin perdelediği arka taraftaki şiddet, nefret gizlenmeye çalışıldı.”

Uluslararası medya benim ülkemde ameliyat yapamaz: “Uluslararası medyaya sesleniyorum; onlar Türkiye’yi bilmiyor olabilir. AK Parti’yi tanımıyor olabilirler. Ama biz onların bu kampanyalarına asla ‘eyvallah’ etmeyiz. Kimlerin ne olduğunu biliyoruz. Bu medya kuruluşları muz cumhuriyetlerine gidip yalan haberlerle operasyon yapabilir ama benim ülkemde sökmez. Benim ülkemde bu ameliyatları yapamazlar.”

Almanya önce kendine baksın: “Avrupa Parlamentosu, dürüstsen, samimiysen önce Yunanistan’la ilgili, İngiltere ile ilgili karar al. Almanya akıl veriyor, aklını kendine sakla. Almanya’da polislerin sivil vatandaşlara neler yaptığı ortada. Benim 8 tane vatandaşımı katledenlerin, öldürenlerin (bunların ne uğruna olduğunu biliyorsunuz) önce sen onların faillerini bul karşımıza çık.”

17 gündür itidal gösteriyoruz: “Aynı şekilde Wall Street olayları ortada. Niye bunları konuşmuyorsunuz? Kalkıp Türkiye’ye itidal tavsiye ediyormuş. Sizden çok daha fazla itidal içindeyiz. Büyüyen Türkiye’yi çıkarlarına aykırı görenlerin, fırsattan istifade maskelerini çıkardıklarına şahit oluyoruz. Bizim itibarımız güçlenir, onlar itibarlarını kaybederler.”

Her insanın fıtratı farklıdır: “Hz. Ebubekir’e bakıyorsunuz farklı, Hz. Ömer’e bakıyorsunuz bir farklı, celalli, Hz. Osman’a bakıyorsunuz farklı, Hz. Ali’ye bakıyorsunuz adeta bir cengaver. Çünkü makineden çıkmış ürün değiller bunlar. Hepsinin farklı özellikleri var.”

Darağaçlarını göstererek siyaset yapmayın: “Türkiye’de müdahale, çete ve cunta dönemi artık kapanmıştır. Yakıp yıkarak, birilerini müdahaleye çağırarak, bize darağacını göstererek hiç kimse siyaset yapmasın.”

Mitingler artık yerel seçim için: “Ankara ve İstanbul’da mitinglerimizi gerçekleştireceğiz. Bu bilesiniz ki artık Taksim’e alternatif mitingler olmaktan çıkmıştır. Bilesiniz ki artık Mart 2014 seçimlerinin bir kampanyasıdır.”

Menderes yumuşaktı, ipe götürdüler: “Yeni 27 Mayıs’lardan, yeni 28 Şubat’lardan bahsediyorlar ama bunun karşısında büyük bir millet olduğunu, dosta ve düşmana göstermek için meydanlara çıkıyoruz. Mesele sertlik, yumuşaklık değil. Merhum Menderes çok yumuşaktı. İpe götürdüler.”

Talepleri dikkate alacağız: “Hiç kimsenin kıyafetine karışılmayan, hiç bir kıyafetin yasaklanmadığı bir Türkiye ile buluşacağız, er veya geç. Herkesin kendisini ifade ettiği ama kimsenin kimseyi rahatsız etmediği bir Türkiye’yi imal edeceğiz. Sandıktan çıkan sonuca saygı duyulan bir Türkiye’de yaşayacağız. Nefreti, öfkeyi dışlayacağız. Kimin ne itirazı varsa dinledik, dinleyeceğiz.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.