Cumhurbaşkanı Erdoğan 2016 yılında “Ucube inşaatlar yaptık, İstanbul'umuzun güzelliğine yanlışlık yaptık” demişti.

Dün Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “Bir zaman ülkemizde yüksek binalar gerçekten ihtiyaçtı. Hem imar planlarının azlığı, hem nüfusun yoğunluğu, kentlere göçün hızı bir şekilde olması yüksek bina ihtiyacını beraberinde getirdi. Ancak bugün yüksek binalar bizleri gerçekten rahatsız ediyor. Evet biz de kendi içimizde hatalar yaptık. Ancak bundan sonra yatay mimaride ve sosyal donatıları olan projeler yapmak zorundayız" dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcılığı döneminde bir konuşmasında Ahmet Sorgun da, (Kovanağzı TOKİ konutlarını kast ederek) “Akyokuştan baktığımız zaman bu yüksek yapıları görünce içim kan ağlıyor” dedi. Meram Belediye Başkanı Fatma Toru da Kovanağzı TOKİ konutlarına izin verenleri yerden yere vurmuştu.

Bunları neden hatırlatıyorum... Şimdi o TOKİ konutlarının yanı başında yeni bir düzenleme daha yapılmaya çalışılıyor. O yüksek konutlar ‘şehrin kalbine saplanmış bir hançer’ ise bu düzenleme de o kadar yanlış. Büyük Kovanağzı – Küçük Kovanağzı – Hacı İsa Efendi Mahalleleri’nde Meram Belediyesi’nin uygulamaya çalıştığı imar düzenlemesi ile mahalle huzuruna dinamit konuluyor.

Nasıl mı? Bu imar düzenlemesini yapanların da masa başında çalışma yaptığını düşünerek öncelikle ortamı anlatayım. İmar düzenlemesinin planlandığı alanın çoğunluğunda zaten (18 uygulaması olarak bilenen) imar geçmiş. Vatandaş 30-50-70 yıl önce buraya yerleşmiş, düzenini kurmuş, son 5-10 yıl içinde yeni yeni evler yapmış. Her biri bahçeli, vatandaş meyvesini, sebzesini yetiştirir. Hatta tandırında ekmeğini yapar. Mahalle huzuru hakim, herkes birbirini tanır... İmar şu anda 2 kat.

Belediye bu bölgede ‘imarı 5 kata çıkaracağım’ diyor. İşin ilginç yanı, vatandaş belediyeye başvurmuş ruhsatını almış, geçen yıl, 3 yıl – 5 yıl önce yüzbinlerce lira yatırım yapmış, şimdi imar düzenlemesi yapıyoruz denilerek bu resmi izinli yapılar yıkılmak isteniyor.

Düşünebiliyor musunuz; her şeyi kuralına göre, belediyeden gerekli izinleri alarak, evlatlarınızı düşünerek, bir arsa alıp 2 katlı bir ev yapıyorsunuz. 2 yıl sonra belediye burada yaptığı bir imar düzenlemesi ile yaptığınız evi yıkma kararı alıyor... İmar ‘huzur’ için yapılır. Böyle bir yanlışın hesabını hiçbir idareci veremez.

Bölge halkı imzalar topladı, sosyal medyadan da düzenlemenin iptali için sıkı bir şekilde çalışıyor. Talepleri yüksek kat değil! Sadece “Huzurumuzu bozmayın” diyorlar.

Askı süresinde yapılan itiraz sayısı zaten çok fazla. Yanlışın üzerine körü körüne gidilmez. Böyle bir yanlışa hiçbir meclis üyesinin, belediye başkanının onay vereceğini zannetmiyorum.

Meram’ın yeşil dokusunu bozmayın. Mahallelerimizin huzurunu bozmayın. İş işten geçtikten sonra vah etmenin faydası olmaz.

**Mahallelinin sosyal medya çalışması için hazırladığı görsel her şeyi özetliyor aslında!