Medyanın seçimi
Seçimlere şunun şurasında 15 günden daha az bir zaman kaldı.
Bu güne kadarki geçen sürede gelişen olaylar gösterdi ki bu seçimler sadece siyasi partiler arasında geçmeyecek.
Geçen süre seçimin siyasi partiler kadar hatta onlardan daha fazla adına medya denen yazılı ve görsel basın yayın organları arasında geçeceğini gösterdi.
Kendilerini bir siyasi parti ile özdeşleştiren veya geleceklerini destekledikleri siyasi partinin iktidar olmasında gören basın yayın organları seçimler hakkında siyasi holiganlara rahmet okutturacak yayınlar yapmaya başladılar.
Özellikle kendi ikballerini iktidar partisinin ikbali ile eşit gören ve kendilerine vatandaş arasında havuz medyası denen bir kısım gazete ve televizyonlar savaş ilan ettikleri siyasi partilere karşı en acımasız tavırlarını takınmış duruma gelmişlerdir.
Üstelik hemen her gazete ve televizyonun internet ortamında yayın yaptığı ve bu internet haberlerinin anlık yayınlanabildiği de hesaba katılırsa savaşın son haftada daha da kızışması beklenebilir.
Gazeteci veya köşe yazarı olduğunu unutarak siyasi holiganlığa soyunanların neler yapabilecekleri de böylece görülmüş oldu.
Akşam basılan gazetelerin sabah dağılacağı ana kadar internet ortamında hazırladıkları web sayfalarında neredeyse her saat başı yeni bir baskı yapan havuz medyası tabir edilen basın yayın organlarında hiç olmadığı kadar yalan haber yayınlanır oldu bu seçimler arifesinde.
Muhalif olduğu siyasi parti lideri seçim meydanlarında veya bir televizyonda bir konuşma mı yaptı?
Adlarına trol denen internet haydutlarından daha önce gazete ve televizyonların web sayfalarında o konuşmanın başından ve sonundan bazı bölümleri kesilerek kuşa çevrilmiş bir halini görmeniz mümkün.
Öylesine bir ustalıkla ellerindeki teknik imkânları kullanıyorlar ki eğer o konuşmayı canlı olarak dinlemedi iseniz duyduklarınıza şaşırıp kalabiliyorsunuz.
Ya da bilgisayarlarda hazırladıkları resimleri görünce şaşkınlığınız daha bir artıyor.
Adına kısaca fotoşop denilen bir programla öylesine resimler üretilebiliyor ki babası oğlunu görse tanıyamaz bir durumda kalabiliyor.
Ya da mesela Merhum Erbakan Hocanın yıllar önce iktidar partisini eleştirmek için yaptığı bir konuşma öyle yerlerinden kesilip bir başka konuşmadaki cümleler ekleniyor ki zannedersiniz ki Merhum Erbakan mezarından kalkmış ve iktidar partisini öven bir konuşma yapmış.
Daha da korkunç olanını söyleyelim:
Son günlerde bir takım resimlere alt yazı olarak İmam Şafi(Rha)nin bir sözü iktidara güya siyasi destek olarak kullanılmaktadır.
“FİTNE ZAMANINDA HAK EHLİNİ NASIL BULABİLİRİZ” diye başlayan ve iktidar partisi ile genel başkanının tezkiye eder mahiyetteki sözün sıkça paylaşılması gelecek seçimde neler yaşanabileceği konusunda hayli ipucu vermektedir.
Bizatihi kendisi bir büyük fitne olan ve baştan sona yalan, itham, töhmet ve iftira bu söz ne yazık ki kendisine hacı hoca denen kişiler tarafından paylaşıldığı görülmektedir.
Kendisini iktidara eklemlemiş diyanet ve ilahiyat camiasından ve anlı şanlı Ezher Mezunları Derneği mensuplarından bu konuda ses çıkmasını bekleyenler ise boşuna beklediler.
Allah’a (cc) şükür ki iman ve ahlaklarına şahit olduğumuz bir avuç Şafii Mezhebi, bağlısı bu sözün İmam Şafii (Rha) ye ait olmadığını ispatladılar da bu iftira kampanyası biraz olsun sona erdirilebildi.
Korkarız ki bu gün ses çıkaramayanlar bir daha ki seçimde başta kendisine fıkhi yönden tabi olduğumuz İmamı Azam Ebu Hanife (Rha) ve İmam Ebu Yusuf (Rha) ve arkadaşları (Rha) hakkında çıkarılabilecek bir başka fitne karşısında da sessiz kalırlar.
Müslümanlar arasında onları siyasi yönden yönlendirmek amaçlı bu tür yalan rivayetler bu günlerde önlenir ise gelecekte daha temiz ve daha dürüst bir seçim propaganda dönemi yaşayabiliriz.
Aksi halde yapılan iş propaganda olmaktan çıkar ve hiç tahmin edilmedik sonuçlar doğurabilir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.