A. Galip Doğan

A. Galip Doğan

Medine Site Devleti

Medine Site Devleti

Bir davanın çekirdeği olur, onun dışındaki dairede o davanın müttefikleri olur, onun dışında o davaya ilgi duyan sempatizanları olur, en dış dairede de düşmanlar olur. Medine Site Devletinin çekirdek kadrosu 1. Ve 2. Akabe Beyatlarındaki o halis Müslümanlardı. 

Akabe Beyatı

Peygamber Efendimiz (S.A.V) bir panayır günü grup grup çadırları geziyor, İslam’ı tebliğ ediyor, peşinden amcası olan Ebu lehep O’nu takip ediyor gittiği yere peşinden amcası giriyor. O benim yeğenimdir, O yetimdir, O mecnundur, O’nu cinler çarpmış, O’na sakın inanmayın diyor. Efendimiz (S.A.V) çok üzülüyor, stres yapıyor. Bakara Suresinin ilk Ayet-i Kerimelerinde Allah (C.C) şöyle buyurur:

“Biz onların kalplerini mühürledik. Gözlerine perde çektik. Kulaklarını mühürledik, onlar için elim bir azap vardır.”

En son Akabe kayalıklarına gidiyor. Yesrip’ten (Medine’den) gelen 6 kişiye İslam’ı tebliğ ediyor. O kişiler İslam’ı kabul ediyorlar. Önde gelen Esad Bin Zurare :

Ya Rasülallah! Biz hırsızlık yapmayacağız, zina yapmayacağız, kızlarımızı diri diri toprağa gömmeyeceğiz, putlara tapmayacağımıza söz veriyoruz. Ya Rasülallah! Kanın kanımız gibidir. Canın canımız, ırzın ırzımız gibidir. Her halükarda Sana itaat edeceğimize Seni koruyacağımıza söz veriyoruz.

Peygamber Efendimiz (S.A.V)’de şöyle söz verir:

“Kanınız kanım gibidir, canınız canım gibidir, ırzınız ırzım gibidir. Sizlerin yanında olacağım.” Buyurdular.

Mus’ab Bin Umeyr’i Medine’ye hoca olarak gönderir. Yemen’in Azd kabilesinden bir grup gelip Medine’ye yerleşti.  Bunların reisi Haris’ ti, Haris uyumlu sevilen sayılan bir insandır. Haris ’in birisi Evs diğeri Hazrec adında 2 oğlu vardır. Haris’in ölümünden sonra bir olan kabile Evs ve Hazrec diye ikiye ayrılırlar. Yine arada bir husumet yoktur. Ta ki Siyonist Abdullah Bin Sebe aralarına fitne sokup iki kabileyi birbirlerine düşürünceye kadar, iki kabileye ayrılan bu iki kardeşi yıllarca birbirleri ile savaştırdı. Yıllarca kan davaları, çatışmalar devam etti. Tıpkı bugün Yemen’de, Suriye’de, Libya’da Afganistan’da olduğu gibi kardeş kardeşle kavga ettirilir. 

İşte İslam’ın faaliyetleri yayılınca, İslam’ı kabul eden Evs ve Hazrec kabileleri birleştiler. Ashabı Kiramdan Umeyir oğlu Musabı (R.A) oraya öğretmen olarak gönderilmiştir. Esad Bin Zurare onu himayesine aldı. İslam hızla yayılıyordu. 

Akabe Beyatı   

İkinci Akabe Beyatına Evs ve Hazrec kabilelerinden 73 erkek ve 2 kadın, Akabe  

Kayalıklarında gece buluşurlar. Orada Efendimiz (S.A.V)’e beyat ederler. İçlerinde Ebu Eyüp El Ensari’de vardır. Esad Bin Zurare şöyle sorar:

Ey Allah’ın Resulü! Yarın Mekke fethedildiğinde, Siz bizi bırakıp Mekke’ye döner misiniz?

Calibi dikkat bir soru. Bu nasıl bir şuur, bu nasıl bir sezgi, bu nasıl bir vizyon ki Mekke putlarla dolu, Ashabı Kiram bunu sorar. Peygamber Efendimiz (S.A.V) şöyle buyurdu:

“(La) Hayır. Peygamberler hicret ettiği yerde kalırlar.” Bu onlara verilen bir teminattır. 

Bundan sonra Musab’ın Esad Bin Zurare’nin üstün gayreti ile İslam Medine’de çığ gibi büyür.

Zaman zaman Müslümanlar Mekke’de bulunan müşriklerin zulmünden dolayı Medine’ye hicret ederler. Peygamber Efendimiz (S.A.V) hicret için Allah (C.C)’tan 3 yer istiyordu. 

Yesrib (Medine)

Dımışık (Şam)

Konya (Kaynak: Muhiddin-i Arabi)

Ancak çekirdek kadro, müttefik güçler Medine’yi teşkilatlandırdığı için Peygamber Efendimiz (S.A.V) 622 yılında Medine’ye hicret ettiler. Peygamber Efendimiz (S.A.V) Mekke’den çıktıktan sonra Medine’ye 6 km mesafede olan Kuba Köyüne geldiler. Orada Hz. Ali’nin gelmesini beklediler. Bir Cuma Günü Medine’ye doğru yola çıktılar. Ranuna Mevkii Beni Salim yurduna geldiklerinde Cuma Namazı ile ilgili Ayet-i Kerime nazil oldu ve orada Efendimiz (S.A.V) ilk Cuma Namazını kıldırdı. İlk hutbesinde veciz şekilde şöyle buyurdular:

“Biliniz ki! Allah (C.C) bu yılımda bu günümde, bu yerimde (Ranuna) Beni Salim Yurdunda Cuma Namazını kıyamete kadar erkeklere farz kılmıştır. Gerek sağlığımda, gerekse vefatımdan sonra ister cair ister adil imam olduğu halde kim küçümseyerek, hafife alarak Cuma Namazını terk ederse Allah (C.C) onun iki yakasını bir araya getirmesin. Onun orucu da, zekâtı da, namazı da kabul değildir. Kim de özürsüz ard arda 3 Cuma Namazını terk ederse Allah (C.C) onun kalbini mühürlemiştir.” 

Bugün cehaletinden dolayı Ayet ve Hadisleri örnek almayıp Cuma Namazını kılmayanların durumu nedir? Cuma Namazlarını kılmamak İslam dışı bir projenin ürünüdür. 

Beni Salim Yurdunda Cuma Namazını kılan Peygamber Efendimiz (S.A.V) ve beraberindeki cemaat Medine’ye yaklaşırken halk coşku ile karşıladılar. 

Münafıklardan Abdullah Bin Sebe ve Abdullah İbni Selül bir plan düşünürler. ‘Şayet peygamber zenginin evine girerse fakirleri kışkırtırız. Fakirin evine inerse zenginleri kışkırtırız.’ Münafıklar bu planı hazırlarken Allah (C.C) Cebrail (A.S) ile hemen bu planı Efendimiz (S.A.V)’e bildiriyor. Resulü Ekrem (S.A.V) Deveyi serbest bıraktırıyor. “Deve nereye çökerse orada kalırız.” Buyuruyorlar. Deve (Halid’in) Ebu Eyyub El Ensari’nin evine yakın bir yere çöktü. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (S.A.V) Ebu Eyyubu’un evinin alt katına yerleşti. 6 ay kadar orada kaldılar. Deve neden oraya çöktü? 

Yemen Tübbağ kavminin reisi meliki Tübbağ Hanif Dinine inandığı için hacca gelmiş, demişler ki “Mekke’den bir peygamber çıkacak Yesrib’e (Medine’ye) hicret edecek.” Yemenli ailelerde vardı, Hacdan sonra 200 kişilik bir grupla Medine’ye gelir peygamber gelir mi çok bekler, fakat gelmeyince hicretten 710 sene önce Peygamber (S.A.V)’e Melik Tübbağ 2 katlı bir ev yaptırmıştır. Bu ev Cennet-ül Baki tarafında Ravza-i Muahharının kıblesinde, kütüphanenin dibindeydi. 1985 yılından sonra o evi yıktılar. Melik bir mektup bırakmış, Resulü Ekrem Efendimiz (S.A.V) eve girince Halit’ten mektubu istemiş ve mektubu okumaya başlamış. Mektuba şöyle yazılmış;

Ya Muhammed! Sana ve getireceğin dinine, kitabına inanıyor, kabul ediyor ve tasdik ediyorum. Şayet sana ulaşamazsam bana şefaat eder misin? 

Melik 710 yıl önce Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e inanıyor.

Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in Medine’de yaptığı işler

Camii Harekâtı: Cami yaptırdı.

 52 maddelik Medine Sözleşmesi: Medine Anayasası yaptı. Abdullah İbni Selül reis 

olmak istiyordu.  

İslam’da siyaset vardır: Peygamber Efendimiz (S.A.V) İslam’ın siyaseti ile Mescitte İmam, ordular Başkomutanı, Devlet Reisi idi. Böylece idareyi kendi üzerine aldı, münafıkların önünü kesmiş oldu.

Örgün ve yaygın eğitim: Medrese ve üniversite harekâtı. Ashabı Suffe. Adam eşkıya 

olarak girer içeriye, sonunda Allah ve Resulüne bağlı halis, muhlis şuurlu bir insan olur. 

Kardeşlik Harekâtı: Ensar ile Muhacir’i kardeş yapıyor. Mallarını ortaklaşa 

paylaşıyorlar.

Yardım Cemiyeti Harekâtı: Hilful Fudul’a benzer bir cemiyet kuruyor. Aidat alıyor, 

fakirlere dağıtıyorlar. 

Pazar yeri kurdurdu: Yahudilerin Pazar yeri vardı. Pazara mal getirenlerden vergi 

alıyor, malların fiyatını yükseltiyorlardı. 

Peygamber Efendimiz (S.A.V) sömürüye, haksızlığa dayanamazdı. Pazar yeri kurdurdu. Serbest ekonomi uygulandı, vergi alınmıyordu. Bugün uçakla, trenle, otobüsle ve vapurla Hac veya Umre ’ye giden Müslümanlar Yahudilere %10’luk bir vergi öderler. Efendimiz (S.A.V) o gün o şartlarda yaptığı Sünnet harekâtını bugün biz yapamıyoruz. 

İtaat, Başa, Lidere bağlı olma Harekâtı: Allah (C.C) Kur’an-ı Kerim’de Nisa Suresinin 

59. Ayet-i Kerimesinde şöyle buyurur: “Ey iman edenler! Allah’a itaat edin. Peygamber’e itaat edin ve sizden olan (İslam’ı yaşayan) ulu’l-emre (idarecilere) de. İtaat edin.

 

Cihad ve Fetih Harekâtı: Bedir Gazvesi, Uhud, Hendek, Hayber, Mekke’nin Fethi gibi 

Fetihler.

İlk Cami Nasıl Yapıldı. 

Cami: Cem eden, toplayan anlamına gelir. İlk cami kerpiçten yapıldı. Peygamber Efendimiz (S.A.V)’de omuzunda harç ve kerpiç taşıyordu. 

İlk yapılan Mescidin (Ravza-i Mutahhara) Özellikleri:  

622 yılında yapılan ilk mescit olan Ravza-i Mutahhara’nın özellikleri

1.050 m2 alan üzerine oturuyordu. Yüksekliği 3,25 m idi. Hurma liflerinden kapatılmıştı. 

Sonra içeriye odalar yapıldı. 6 ay sonra kaldığı Ebu Eyyüb El-Ensari’nin evinden camiye taşındılar. İkinci genişletme Hicri 7. Yılında oldu. Genişlik 2.500 m2 yükseklik 4.55 m Mescitte 9 defa daha genişletme oldu. 8. Genişletmeyi Osmanlı Sultanlarından Abdül Mecid yaptırdı. Genişletme çalışmaları esnasında çekiçlere keçe bağlatmış ve sessiz salavat getire getire çalışmalar yapılmıştır. O zaman genişlik 12.270 m2 idi. Son genişletme çalışması Suudi kral faht tarafından 1985 yılında temeli atılmış 10 yılda son duruma gelmiştir. Şu an genişlik 82.000 m2 yükseklik ise 12.270 metredir. Osmanlı kısmı 4.056 m2 toplam: eski ile yeni ilave ile Mescidin genişliği 98.326 m2 şu an Mescidin içinde 180.000 kişi namaz kılabiliyor. Mescidin üstü ise 58.250 m2 olup 90.000 kişi namaz kılıyor. Bahçesinin genişliği 133.000 m2 burada da 435.000 kişi namaz kılıyor. Toplam olarak 698.000 kişi bir anda namaz kılabiliyor. Cuma Günleri 1.000.000’u geçiyor.

 

 

Caminin Özellikleri  

Sütun sayısı : 2014

İki sütun arası : 6 metre

Kubbe sayısı : 27 adet. Bu kubbeler otomatik olarak açılır kapanır. Kubbelerin her birinin ağırlığı 80 tondur. Kapladığı alan 324 m2, her kubbede 67,5 kilo altın vardır. Medine’de imal edilmiştir. Ravza-i Mutahhara’nın soğutulması 7 km uzaklıkta bir tesis vasıtası ile sağlanmaktadır. 2,5 milyon galon su ile 6 santigrat derecede soğutulmaktadır. Üst kata çıkmak için 6 adet yürüyen merdiven bulunmaktadır. 18 adette normal merdiven vardır. Bu normal merdivenlerle beraber toplamda merdiven sayısı 24’tür. 

Minareler 

10 adet minaresi vardır. Bunların 6 tanesi son genişletmede yapılmıştır. Yüksekliği 104 metredir. Bu minareler diğer minarelerden 32 metre daha yüksektir. Yeni yapılan minarelerin âlemlerinin uzunluğu 6,7 metredir. Âlemin ağırlığı 4,5 tondur. 14 ayar altınla kaplanmıştır. Türkiye’de İstanbul’da yapılmıştır. 

Bahçedeki mermerlere güneş vurdukça soğutma özelliğine sahiptir. Bu alanda şemsiyeler vardır. Açılıp kapanan 151 adet ışıklandırma sütunu ile aydınlatılmaktadır. 

Tuvaletler 3’er katlı olup, 1890 adet wc vardır. 5600 adet abdest alma yeri vardır. Altında 5.000 araç kapasiteli otopark tır.

Mescidi Nebeviye ’ye girince kabristanlara gelince birinci kafes boştur. Rivayetlere göre İsa (A.S) yeryüzüne inip vefat edince birinci kafese defnedilecektir. İkinci Kafeste iki cihan güneşi Resulü Kibriya Efendimiz (S.A.V) bulunmaktadır. Arkasında Ebu Bekir Sıddık (R.A) ile Hz. Ömer (R.A) efendilerimiz metfundurlar. Üçüncü kafes Hz. Fatıma Validemizin odasıdır.

İçeride 1- Ağlayan kütük vardır. Minberin altındadır.

2-Hz. Aişe Validemizin sütunu (direği) vardır.

3-Tevbe direği vardır. Ebu Lübabe’nin kendini bağladığı direktir.

4-Serir sütunu (direği) vardır. 

5-Yabancı heyetleri kabul ettiği sütun (direk) vardır. Cennet Bahçesi ki Efendimiz (S.A.V) şöyle buyurmuştur: “Beytim (evimle minberim arası) cennet bahçelerinden bir bahçedir. Burada namaz kılan cennet bahçesinde namaz kılmış gibi olur.” 

Kapı sayısı 23’tür. Giriş kapısı Babus-Selam kapısıdır. Çıkış kapısı Cennet-ül Baki kapısıdır. Cennet-ül Baki’ye çıkarken soldaki 2. Kapı Cibril kapısıdır. Onun yanındaki nisa kapısıdır. Kabrin arkası Ashabı Suffe’dir. 2 tane mihrab vardır. Birisi Peygamber Efendimiz (S.A.V)’den gelen mihrab, ikincisi Kanuni Süleyman’ın yaptırdığı mihrabtır.

Allah (C.C) gidip ziyaret edenlere tekrar gitmeyi, gidemeyenlere en kısa bir zamanda Hac ve Umre yapmasını nasip buyursun.  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
A. Galip Doğan Arşivi