Mealcilik savrulması
Ülkemizde bir proje olarak yürütülmeye çalışılan dış kaynaklı hareket olarak gördüğümüz mealcilik/Kur’ancılık furyasında ortalama her iki ayda bir modern müteşeyyih hocaefendi(!) tarafından ortaya atılan bir söz üzerine, Müslümanlar tarafından bu sözün doğruluğu veya yanlışlığının ispatlanması istenmektedir.
Usûl olarak yanlış olmasına rağmen maalesef Müslümanların zaman zaman bu tuzağa düştükleri görülüyor.
Mealin Kur’an-ı Kerim olarak görülmesi, gösterilmeye çalışılması isteği bunlardandır.
Hz. Âdem (as) in ilk insan olmadığı iddiası bunlardandır.
İlk peygamber olarak Hz. Âdem (as) yerine Hz. Nuh (as)un ikame edilmeye çalışılması bunlardandır.
Kur’an-ı Kerim’de inanmayanlara karşı bir tehdit ve cezalandırma olarak anlatılan mucizeleri basit tabiat olayları olarak görme ve gösterme isteği bunlardandır.
Kur’an-ı Kerim’in evrensellik özelliğini red eden tarihsellik ve yerellik şaşkınlığı bunlardandır.
Hz. Peygamberimizin (sav) kıyamete kadar seçilmiş örnek olmasını red etme iddiası bunlardandır.
Hz. Peygamberimizin (sav) sahih Sünnet ve Hadislerini toptan inkâr etmek sonra da zorda kalınca biz Rasulullah’ı (sav) ve hadislerin hepsini inkâr etmiyoruz sahtekarlığına yönelmek bunlardandır.
Günde 5 vakit okunan ezanı Muhammedi Kur’an’da yok ama güzel olduğu için kabulümdür dedikten sonra Cuma ve cenaze salası için güzel değildir diyerek red etmek ahmaklığı da bunlardandır.
Hatta bazen daha ileri giderek sapkın rafızilerden de şiddetli bir şekilde İslam Dininin Kurucu Nesli olan Sahabe Efendilerimize (ra) şirk isnat etmek cehaleti de bunlardandır.
Şimdi sormak lazım bu güya akıldan bahseden reformist cahiller güruhuna:
Elindeki Kur’an-ı Kerim'in Allah (cc) tarafından nazil olan kitap olduğunu kimden duydun?
Kur’an’ın Rasulullah’a (sav) nazil olduğu süreçte Sahabe nesli (ra) yerine sen de O'nun (sav) yanında mı idin ki Hz. Cibril'i (as) görmüş olasın?
Bu sorulara vereceğin “hayır" cevabı senin münkir bir yalancı olduğunun delilidir.
Çünkü bugün elimize ulaşan Kur’an-ı Kerim o beğenmediğin, küçümsediğin ve hatta inkar ettiğin Sahabe Nesli (ra) eliyle yine kendin için gerekli olmadığına inandığın Hadis, Tefsir ve Fıkıh âlimleri vasıtası ile bugüne ulaşmıştır.
Ama sen fikir baban olan haricilerden bu tarafa her sapkın güruhun yaptığı gibi ben alim falan tanımam, üzerinde ittifak ve icma ettikleri hadisler başta olmak üzere her şeyi bir kenara atar ve sadece Kur’an’a bakarak aklıma uyduğunu düşündüğüm şeyleri alır uymadığını düşündüğüm şeyleri ret ederim dersen en başta kendinle çelişmiş olursun.
Çünkü sen Kur’an olarak gördüğün ve asla Kur’an-ı Kerim olamayacak olan meali de yazanları bile anlamıyorsun demektir..
Esasen kuru kuru bir iddiada bulunmaktan öte elinize tutuşturulan meali okuduğunuz yok zaten.
Bundan dolayıdır ki ağzınızdan darwinizmin, deizmin ve modernizmin düşüncelerinin sözcüklerinden başka bir şey çıkmıyor.
Çağdaş haçlıların gizleme gereği bile duymadan Ehli Sünnet Müslümanlara karşı ısrarla devam ettirdikleri stratejik hesaplar ve planlarının maskelenmiş birer parçası olduğunuzu görün artık.
U savrulmaya devam ettiğiniz sürece kendisinde yanlış ve çelişki bulunmayan bir Kitabın açıklayıcısı öğreticisi ve hayata tatbik edicisi olan Rasulullah’ın (sav) sahih Sünnetinin sorgulanmasından sonra, sıra Hocalarınızın(!) aklına(!) yatmayan ve çağa uymadığına inandıkları Kur’an ayetlerinin sorgulanmasına gelecektir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.