Ne tuhaf şu dünya? Aşk, aşka aşık, Aşk, aşka hasret. İnsan bir alem, kimi kendine vezir, kimi kendi içinde esir. Her gönül kendi gizini taşır. Kimi sırrıyla barışır, kimi sırrına taşlaşır.

 İftar sevinçlerimizi bürüyen bir hüzün var bu sene. 

**

Sahur sofralarımız bir garip. Ramazan davulcularını özleyeceğimi hiç düşünmezdim. Kimin aklına gelirdi ki Camileri uzaktan seyredip hasret gidermek? Yetim ve öksüz çocukların yürek sızısı böyle bir his olsa gerek.

**

‘Her şeyin başı sağlık’ diyorduk! demesine de, anlamını bugün daha iyi kavradık.

 Mübarek Ramazan ayı her zaman getirdiği coşkunun yerine bu yıl bize sanki almamız gereken dersleriyle geldi.

**

Bizler galiba yapay maskeler takmadan dışarı çıkmadık. Kişiye özel maskeler hazırladık yüzlerimizi sakladık. Olduğumuzdan farklı nice yüzler kullandık.

 Şimdi ise maske takmaya mecbur kaldık.

**

Kadın ile erkek arasında olması gereken mesafeleri maalesef korumadık. Mahrem, avret ayırmadık. Sıkılmadık tokalaştık, utanmadık kucaklaştık. Şimdi ise kardeşimizle bile aramıza mesafe koymaya zorunlu kaldık.

**

 Rasulüllah(S.A.V.)“Yanı başındaki komşusu açken tok olarak geceleyen kişi (olgun) mü’min değildir.”(Ravi-Abdullah b. Abbas) buyurmuştu. Dünyanın çekimine öyle kapıldık ki kendimizden başkasını düşünmez olduk. Şimdi ise yanı başımızdaki komşumuzdan bile mahrum kaldık.

**

Evlerimize gerekli ehemmiyeti göstermedik. Gak dışarıda yedik, guk dışarıda içtik. Kafeler restoranlar dolup taşarken evlerimiz sevgiden aile ortamından mahrum kaldı. Şimdi kala kala bize evimiz kaldı. Yine bizi evimiz kucakladı. Evlerimize mum olduk.

**

Ezanlarla beraber Camilere koşamadık. Cemaat olamadık bir türlü. Sen ben sevdasına kapıldık, ya eksik ya gedik aradık. Kah imamı beğenmedik kah yanımızda saf tutanı. Biz Peygamberimiz Muhammet Mustafa’nın (S.A.V.) kıymetini bilemedik. Sünnetini terk ettik. Üzdük, incittik.

**

Dahası dahası diye sayıp ekleyebiliriz birçok şeyi. Asıl olan bundan sonrası. Kapı belli yol belli. Düştüysek kalkacağız. Yürüdüysek koşacağız. Bu salgın gösterdi ki küresel güçler ve ekonomik dengeler değişiyor değişecek. Bir gerçek var ki dünya eskiden olduğu gibi olmayacak.

**

 Ama bizim için asıl olan bu değişimin maneviyatımıza nasıl etki edeceğidir. Geçmişteki hatalarımızdan dersler çıkarıp Kuran ve Sünnet ışığında yolumuzu belirleyebilecek miyiz?

Yoksa adının ne olduğu çokta önemli olmayan virüslere kendimizi teslim mi edeceğiz?

Allah’ın Selamı hepimizin üzerine olsun.