Marmara Bölgesi'nde tehlike büyüyor! Konya Türkiye'ye sığınak olacak
Marmara Sanayi Bölgesi'nin kayda değer bir kısmının, Konya dahil 10 ile acilen konumlandırılmasının bir zorunluluk olduğunu dile getiren KTO Başkanı Selçuk Öztürk, “Bu projeyle ülke kalkınmasının önündeki potansiyel riskler ortadan kaldırılacak” dedi.
Tek başına vergi gelirlerinin yüzde 57,67'sini sağlayan Marmara Sanayi Bölgesi, Türkiye'nin toplam ihracatının yüzde 59'unu, ithalatın da yüzde 65,62'sini karşılıyor. Marmara Bölgesi'nde başta deprem olmak üzere, birçok riskin bulunması ülke üretimi önündeki en büyük engel olarak görülüyor. Buna karşılık bu bölgedeki sanayi alanlarının kayda değer kısmının Orta Anadolu'ya taşınması çağrısı yapılıyor. Konya gibi sanayide devleşmiş bir şehrin başta olmak üzere diğer 9 şehrin bu yükü kaldırabileceği söyleniyor.
KONYA DAHİL 10 İLİN AFET RİSKİ AZ
Konya Ticaret Odası (KTO) Başkanı Selçuk Öztürk, uzun vadeli risklerden korunmak, herkes için kapsayıcı ve adil yaşam olanağı sağlamak söz konusu olduğunda sadece İstanbul değil, çevre illeriyle birlikte Marmara Sanayi Bölgesi'nin kayda değer bir kısmının Orta Anadolu'da yeniden konumlandırılmasının bir fikir olmanın dışında, ekonomik, sosyal ve çevresel anlamda sürdürülebilirliğin ve buna ilave olarak ekonomi güvenliğinin birincil şartı olduğunu ifade etti. Başkan Öztürk, Marmara Sanayi Bölgesi'nin Türkiye ekonomisi içerisindeki büyüklüğünün, öneminin ve katkısının, söz konusu bölgenin karşı karşıya kalması muhtemel her türlü tehdidin aynı zamanda tüm ülkenin ekonomi güvenliğine yönelik olduğunu aktardı. Öztürk, “İstanbul, Kocaeli ve Bursa illerinde yer alan imalat ve sanayi sektörlerindeki değerlerin kayda değer bir kısmının, Orta Anadolu Sanayi Bölgesi'nde bulunan Aksaray, Ankara, Karaman, Kayseri, Kırıkkale, Kırşehir, Konya, Nevşehir, Niğde ve Yozgat illerine aktarılması gerekiyor. Orta Anadolu Sanayi Bölgesi, Türkiye ekonomisinin sürdürelebilir büyümesi için bir fırsat. Bu illerin afet riskinin az olan bölgede yer alması, sanayi ve imalat sektörlerinin olası risklerden korunmasına da imkân sağlamakta” dedi.
KONYA HER YÖNÜYLE BU SORUMLULUĞU KALDIRABİLİR
10 il içinde Konya özelinde de bir değerlendirmede bulunan KTO Başkanı Selçuk Öztürk, ayrıca şunları ifade etti: “Konya'da sanayi işletmelerinin sektörel dağılımı incelendiğinde ilk sırada yüzde 17,36 ile 'başka yerde sınıflandırılmamış makine ve ekipman imalatı', ikinci sırada 17,17 ile 'fabrikasyon metal ürünleri imalatı', üçüncü sırada ise yüzde 10,72 ile 'gıda ürünlerinin imalatı' alt sektörleri yer alıyor. İlde bütün alt sektörlerde imalat yapılıyor. Konya'da tarımsal ve hayvansal ürünler önemini devam ettiriyor. Tarım makineleri, otomotiv yan sanayi, lastik-plastik ürünleri, ayakkabı, mobilya, tarıma dayalı işlenmiş ürünler, demir-çelik ürünleri, imalat makineleri, dokuma-giyim, tuz, alüminyum, mermer ticaret konusu olan sanayi ürünlerinden. Tarım makineleri ihracatında, metal işlemede, metal dökümünde, araç üstü ekipman üretiminde, yivsiz av tüfeği üretiminde ve ihracatında lider konumda olan Konya'da ayrıca Türkiye'nin en büyük tarım fuarı yer alıyor. Merkez ilçelerin yanı sıra; Akşehir, Beyşehir, Çumra, Ereğli, Seydişehir gib ilçelerde de ilin sanayi üretimine katkılar yapan sanayi kuruluşları bulunuyor. Konya, üretim ve sanayileşme konusunda bu sorumluluğu kaldırabilecek durumda.” Başkan Öztürk, Orta Anadolu Sanayi Bölgesi'nde toplamda 53 sanayi bölgesi olduğuna da dikkat çekti.
YENİ DEMİRYOLU YAPILIRSA MESAFE 110 KİLOMETRE KISALACAK
Marmara Sanayi Bölgesi'nden Orta Anadolu Sanayi Bölgesi'ne geçecek uzmanların, işçilerin ve ailelerinin de barınma ihtiyacının karşılanması zorunluluğuna dikkat çeken KTO Başkanı Selçuk Öztürk, “Organize sanayi alanlarının yakınına ve bağlantılı olan bölgelere, şehirlerin konut fiyatlarındaki dengeyi de bozmamak için yeni yerleşim alanlarının yapılması gerekiyor. İşçilerin ve ailelerinin tüm sosyal ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri yapılanmanın oluşturulması için hassasiyetle bir süreç yürütülmeli. Ayrıca Orta Anadolu Sanayi Bölgesi'nde oluşacak sanayi tesislerinin üretim yapabilmeleri için gerekli enerji alt yapılarının geliştirilmesi ve yeni enerji tedarik ağlarının oluşturulması da plana dahil edilmesi gereken konular arasında yer alıyor. Bir de bölgede ihtiyaç olan lojistik alt yapı ve ağının oluşturulması bu projenin en önemli ayağını oluşturuyor. Orta Anadolu Sanayi Bölgesi'nin gerçek bir yatırım üssü haline gelebilmesi, dünya ticaretinin yaklaşık yüzde 90'ının gerçekleştirildiği deniz yoluna hızlı ve düşük maliyetli bağlantı sağlanmasıyla mümkün olabilecek, Orta Anadolu Sanayi Bölgesi'ni Mersin Limanına bağlayan mevcut demiryolu 388 kilometre uzunluğunda. Konya-Taşucu arası karayolu ile 275 kilometre mesafede. Karaman'dan sonra Taşucu Limanına bağlayan yeni bir demiryolu yapılması halinde bu mesafe yaklaşık 110 kilometre kısalacak. Orta Anadolu Bölgesi'nde yeni demiryolu ağlarının inşa edilmesi Konya-Karaman-Mersin ticaret koridoruna yeni yük taşıyacak ve bölgenin ihtiyaç duyduğu nitelikli üretim, nitelikli lojistiğe kapı açacak” şeklinde konuştu.
BU PROJE İLE ÜRETİMİN ÖNÜNDEKİ RİSKLER KALDIRILACAK
Bir ülkenin ekonomik ve demografik yoğunluğunu tek bir bölgeye yığmanın pek çok açıdan riski barındırdığını ifade eden KTO Başkanı Selçuk Öztürk, Marmara Sanayi Bölgesi'nin kayda değer bir kısmının Orta Anadolu'ya kaydırılmasının önemine tekrar tekrar vurgu yaptı. Marmara Sanayi Bölgesi'nin bir kısmının Orta Anadolu'da konumlandırılmasının uzun vadeli getirisinin sadece ekonomik olmayacağını öne süren Başkan Öztürk, “Bu aynı zamanda stratejik bir değer de taşıyor” diye konuştu. Konya başta olmak üzere; Orta Anadolu'daki şehirlerin alt yapısı, sanayi tecrübesi ve şehirlerin büyüme iştahıyla birlikte sanayiyi yeniden konumlandırmaya oldukça cazip bir imkân sağladığını da söyleyen KTO Başkanı Selçuk Öztürk, konuşmasını şöyle noktaladı: “Marmara Sanayi Bölgesi'nin kayda değer bir kısmının Orta Anadolu illerinde yeniden konumlandırılması Türkiye'nin ekonomi güvenliğine katkı sağlayacak. Bölgeler arası gelişmişlik farklılıklar azalacak. Marmara Sanayi Bölgesi'ndeki yoğunluk azalacak, bu da fiyatlama davranışlarına olumlu yansıyacak. En önemlisi de ülke kalkınmasının önündeki potansiyel riskler ortadan kaldırılacak.”
Kaynak:Anadolu Ajansı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.