Ahmet Güldağ

Ahmet Güldağ

Maden yoluna biz başladık. Kulaklara verilen zarar

Maden yoluna biz başladık. Kulaklara verilen zarar

Seydişehir – Maden arası yol yapımını yapmak için taşeron olarak alan.

Başbakan Demirel’in okul arkadaşı olduğu söylenen Emin Hattat.

Yolun çok zor yapımını görerek bırakmış İzmir karayolları bölge müdürlüğünden iş alıp ayrılmıştı.

***

Ne olacaktı Şimdi? Yol yapılamayacak mı idi? Bölge olarak düşüncemizi genel müdürlüğüne ilettik.

İletimiz şöyle idi. Bize yeni çıkan D8 dozerlerinden üç tane alıp bize verin. Biz emanet usulü ile yaparız.”

Teklifimiz kabul edildi Etibank ile müşterek hareketle bize üç D8 alıp kısa zamanda teslim ettiler.

***

Bizde o sıralarda tamamlanmış olan Afyon – Emirdağ şantiyesinin greyderlerini alımı yanında.

Ustalaşmış formen (yol ustası) operatör ve patlatmada usta işçileri Seydişehir’e getirttik.

Yeni gele D8 dozerler için bir aylık öğretim neticesi işe başlattık.

***

Bu ara yolun projesi nerelerden geçiyor ve neler yapmalıyız tespiti için…

Ben, etüt proje ekip başı ki projeyi yapan Mühendis Osman Bey ve Konya Beyşehir yolu şantiye şefi Tekniker Mahmut Bey olarak…

Arazi poweri ile Susuz Köyü üzerinden, taşlı dar bir geçitten zar zor geçip Madene vardık.

Madende Etibank’ın şantiye binası vardı. Biraz soluk ve yemekten sonra yapılacak güzergâhı yaya geçerek görecektik.

Ekim ayının çok güzel güneşli olduğu için üzerimizde gömlekten başka bir şey yoktu.

Arazi powerin şoförünü göndererek bizi 7 km uzaklıktaki Susuz yaylasında beklemesini salık vererek gönderdik.

Yol yok dik kayaları atlaya atlaya gidecektik.

Daha 200 metre gitmiştik ki birden hava bozuldu ve karlı sulusepken hem ıslatıyor hem de sert vuruyordu.

Yapacak bir şey yoktu. Sineye çekerek, aman kayadan ayağımız kaymasın dikkati içinde yol almaya başladık.

Elimizin parmakları gibi kaya çıkıntıları vardı yeni yapılacak yol üzerinde.

Allah muhafaza ayağımız kayıpta aralığına düşersek kimse çıkaramaz ve bulamazdı da.

***

Kayalıkları salimen geçtik. Üstümüz başımız tamamen ıslanmıştı yağışta durmuştu.

Susuz yaylası civarında bekleyen powere bindik ve Seydişehir’e doğru yol aldık

Kışlak meydanına kuş bakışı bakış yerinde durup yolun durumunu mütalaa ettik

“Tamam, gidelim” dediğimizde, şoför 90 derece dönüşle devam edeceği yeri geri vitese alacağı yerde ileri vitese takmasın mı?

 Hemen bağırmamla kurtulduk uçurumdan aşağıya yuvarlanmaktan.

***

Akşam Etibank misafirhanesinde otururken sesleri anlamaz oldum bir uğultu içinde idi kulaklarım ve ne denildiğini asla anlamıyordum.

Ertesi gün Konya’da göründüğüm doktor…

“Çok fena iltihap almış kulakların. Sol zaten zayıftı o kayboluyor sağ iyileşecek ama az duyacağı için kulaklık kullanacaksın” kötü haberini vermiş oldu.

Yol yapabilme uğruna kulakları vermiştim. Allah’a hamt etmekten başka yapacak bir şey yoktu.

***

Dozerler yardımcı greyderler işe başlamış dağları deviriyorlardı.

Projedeki istinat duvarı yerine yamaca girerek hallediyorduk. Araştırmacıların “heyelan var” demesi hakikati tutmadı ve bu gün yamaca dört metre girildiği halde yoh yoh…

Halen tehlikeli varyant olan U şeklindeki kışlak varyantı, o zaman daha tehlikeli idi bu yer şimdi yarmalardan inen molozlarla görünmez durumda ve tehlikeyi giderecek, kurtarma rampalı tali yollar yapıldı.

***

Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Güldağ Arşivi