Maazallah!..
Türkiye futbol ligleri için uyardık. Olaylar kapıda diye. Kulüp yöneticileri seslerini kesmedikleri sürece olaylar giderek büyüyecek. Bunların başında da Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor Başkanlarının açıklamaları geliyor dedik.
Ligin daha 3. haftasında gelişen olaylar, hakem hataları Türk futbolunun üzerine bir kaos gibi çöktü. Bakınız, Trabzonspor-Fenerbahçe derbi maçı öncesi sivri açıklamalar yerine sağduyu çağrısı yapılınca hiç bir olay olmadı. Umarız, bu örnekler bundan sonraki haftalarda da tekrarlanır ve kaos büyümeden önlenir. Yoksa Türk futbolunu bu sezon kötü günler beklemekte.
…
Türk futbolunun geldiği, dahası düştüğü duruma bir bakar mısınız? Kulüp başkanı kalkıyor, teknik direktöre, falanca futbolcuyu oyuna al, oynat diye baskı yapıyor. Bununla da kalmıyor, teknik adamı soyunma odasında görevden alıyor, bir hafta sonra kendisi teknik direktörlüğe soyunuyor ve sahaya takım çıkartıyor. Doğru, teknik adamın işine karışılması her kulüpte var. Bunlar artık Türk futbolunda olağan hale geldi. Ama, her şey adabına göre yapılır. Başkanların, yöneticilerin baskısına karşı koyamayan, onların soyunma odalarına girmelerine engel olamayan, taktik vermelerine ses çıkartmayan teknik adamlarda ne yazık ki, Türkiye’de iyi teknik direktör! olarak anılır.
Üzüntümüz, Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği genel merkezinin bu duruma ses çıkartmamasından yanadır. Üzüntümüz, teknik adamların tüm baskılara rağmen, kendi işlerine karışılacağını bilerek gidip o kulüplerle anlaşma sağlamalarından ve görev yapmalarından yanadır.
…
Geçtiğimiz hafta, televizyonda kanallar arasında dolaşırken, yerel bir TV’de Torku Konyaspor yöneticilerinin de katıldığı bir programda söylenen sözlere tanık oldum. Konyaspor’a kendi olanakları içerisinde hizmet etmeye çalışan yöneticiler, ne yazık ki, Torku Konyaspor’daki sakatlıkları nazara bağladılar.. “Takıma nazar değdi” diye üzerine basa basa konuştular. Maazallah, Konyaspor’u Allah nazardan korusun. Ama, üzülerek söylemek gerekirse, o TV’nin program sunucusu ve yorumcusu da ne yazık ki, bu sözlere katıldılar.
Oysa, sakatlıkların nazardan değil, takımın iyi hazırlık dönemi geçirmemesinden veya hazırlık döneminde aşırı yüklemeden olduğu gerçeği dile getirilmedi. Haydi yöneticiler, nazardan bahsedebilirler, ama spor programı yapan iki arkadaşımızın doğruları nazara bağlamalarına bir anlam veremedim. Tabi ki, futbolcuların profesyonelce davranmaması ve kendilerine iyi bakmamaları da sakatlıklarda etken olabilir.
Sakın, sakatlıklar bu gerçeklerden kaynaklanmasın
…
Torku Konyaspor’da, lig hazırlıklarına diğer takımlara oranla 10 gün kadar erken başlanmasına karşın ilk 3 hafta da kondisyon eksikliği gözlendi. Bunu, biz değil teknik adamlarda apaçık dile getirmekte.
Eskişehirspor, Balıkesirspor ve son hafta da Sivasspor maçlarında bunu gördük. Şimdi, sırada Erciyesspor maçı var. Umarız, bu sıkıntısı en aza indirilmiştir. Yoksa Erciyes maçında Torku Konyaspor’u zor bir 90 dakikanın beklediğini söyleyebiliriz. Gerçi yeşil-beyazlı takımın 3 puana daha yakın olduğunu gönülden söyleyebiliriz, ama 3 maçta 2 beraberlik sonucu 2 puanlar tehlike hattının hemen üzerinde yer alan Erciyesspor, puan çıkarmak için tüm gücüyle saldıracaktır. Rakibin, kontratak futbolunu iyi uygulayan oyunculara sahip olması da ayrı bir artı olarak görülebilir.
…
UEFA Hakem Komisyonu üyesi ve Türkiye Futbol Federasyonu Merkez Hakem Kurulu danışmanı Ulenberg, geçtiğimiz hafta Süper ligde bazı maçlarda görev yapan hakemleri izledi. MHK başkanı ve Ulenberg’e tavsiyemiz, 1. ligde de görev yapan ve gelecekte Türk hakemliğinin omurgasını oluşturacak genç hakemleri de izleyerek onların önünü açmalarından ve Türk futboluna kazandırmalarından yanadır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.