Leblebi gibi ağrı kesici tüketiyoruz

Leblebi gibi ağrı kesici tüketiyoruz

Eczanelerde en çok satılan ilaçlar arasında bulunan ağrı kesiciler, uzun süre kullanıldığında böbrek yetmezliğine neden oluyor. Doktorlar, “Ağrı kesici tedavi etmiyor, sadece rahatlatıyor. Her ağrıda ilaç kullanılmaz” uyarısında bulundu

Özellikle uzun yıllar kullanılan ağrı kesiciler böbreklerde kalıcı hasara neden oluyor. Her ağrıda ağrı kesici kullanan vatandaşlar, böbreklerine zarar verdiklerinden habersiz. Kullanılan ağrı kesiciler, hastanın ağrısının kesilmesine yardımcı olsa da böbrekler üzerinde çeşitli zararlara yol açıyor. Ağrı kesiciler, eczanelerde en çok satılan ilaçlar arasında bulunuyor. Diyalizmerkezleri.org isimli internet sitesinden alınan bilgilere göre, Türkiye genelinde diyaliz hasta sayısında yüzde 11'lik bir artış söz konusu. Ülke genelinde 7 milyon diyabetli hasta bulunuyor. Beslenme alışkanlığındaki değişmeler, yani kola ve benzeri hazır gıda tüketimi ve aşırı ilaç kullanımı hasta sayısını artıran en önemli etken. Konya'da 13 diyaliz merkezi var. Merkezlerden 5 tanesi sadece bir firmaya ait. Merkez sayısında kota olduğu için artış yok. Rekabeti önlemek için sınırlama getirildi.

EN ÇOK SATILANLAR ARASINDA

Konuyla ilgili konuşan ve halkın bilinçsizce ağrı kesici kullandığını söyleyen Konya Tabip Odası Başkanı Dr. Halil Öztürk, “İnsanımız rastgele ilaç kullanıyor. En ufak bir ağrıda ağrı kesicilere yükleniyoruz. Aşırı ilaç kullanımı bazı hastalıklara davetiye çıkarıyor. Ağrı kesiciler eczanelerde en çok satılan ilaçlar arasında. Ağrı kesiciler, böbrek yetmezliğine neden oluyor. Hastalar tedavi altına alınıyor. Böbrekler durma noktasına geldiğinde ise hasta diyalize bağlı kalıyor. Geçtiğimiz yıllarda diyaliz merkezi sayısında hızlı bir artış oldu. Şu an merkez sayısında bir artış yok. Bugün ise merkezlere alınan cihaz sayısında bir artış söz konusu” ifadelerini kullandı. Konya Eczacılar Odası Başkanı Cemil Karakap da, “Doktorlar tarafından yazılan reçetelerin yüzde 60-70'inin içinde ağrı kesici var. Bir de reçetesiz alınan ilaçlar var. Dolayısıyla ağrı kesici kullanımı fazla. Ağrı kesicilerin faydası olduğu kadar zararı da var. Ancak halkımız leblebi gibi ağrı kesici tüketiyor. Sürekli ağrı kesici kullanıldığında vücut ilaca karşı direnç geliştiriyor. Yani ilacın etkisi sona eriyor ve vatandaş daha etkili ilaçlar almak zorunda kalıyor. Avrupa'ya oranla Türkiye'de ilaç kullanım oranı çok fazla. Türkiye'de sık sık doktora gidiliyor. İlaca ve hekime ulaşılabilirlik de fazla. İlaç kullanım oranını düşürmekte yarar var” değerlendirmesinde bulundu.

TEDAVİ EDİCİ ÖZELLİĞİ YOK

Konya Özel Selçuklu Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Sait Önal, bilinçsiz ve gereksiz ağrı kesici kullanımıyla ilgili uyarıda bulundu. Ağrı kesicilerin tedavi edici özelliğinin olmadığını hatırlatan Dr. Önal, ağrı kesicilerin ancak bir tedaviyle birlikte doktor tavsiyesinde kullanılmalarının gerektiğini belirtti. Ağrı kesici ilaçların kullanım alanının çok geniş olduğunu ve neredeyse her eczaneden reçetesiz olarak da alınabildiğini belirten Dr. Önal, “Baş ağrısından, diş ağrısına, adet ağrısından, artrite, kas ağrılarından, cerrahi operasyon sonrası oluşan ağrılara kadar birçok tıbbi tedaviyle birlikte uygulanan ağrı kesiciler, doktor kontrolünde kullanıldığında güvenli olarak kabul edilebilmektedir. Fakat, ağrı kesicileri kimseye danışmadan sıklıkla ve gereksiz yere kullanan vatandaşlarımız bu davranışlarıyla birçok sağlık sorununun oluşumuna zemin oluşturmaktadır. Unutulmamalıdır ki tek başına ağrı kesici hiçbir hastalığı tedavi etmez, ağrı ise birçok hastalığın ön belirtisidir ve kişiyi hastalıklara karşı uyarıcıdır” şeklinde konuştu.

HASTAYI RAHATLATIYOR
Ağrı kesicilerin akut rahatsızlıkların tedavisinde hastayı rahatlatıcı etkisinin yadsınamaz ve vazgeçilemez olduğunu belirten Önal, hangi durumda olursa olsun ağrı kesici kullanırken doktorun tavsiye ettiği dozlara uyulması gerektiğini belirtti. Gereksiz ve bilinçsiz ağrı kesici kullanımı sonucunda birçok yan etkinin oluşabileceğini belirten Önal, “Gereksiz veya uygunsuz ağrı kesici kullanımının karaciğer ve böbrek hastaları için yan etkisi olabilir. Ağrı kesiciler kan basıncını yükseltip, kalp atışını da yükseltmektedir. Bunun için kalp, damar ve kalp ritminde sorun olan hastaların gereksiz veya uygunsuz kullanımı çok zararlıdır. Ağrı kesicileri doktor tavsiyesiz kesinlikle alınmaması gerekir. Her hangi bir rahatsızlığınız olduğunda doktora gidip, doktorun yazdığı ilacı kullanmalısınız. Ayrıca ağrının varlığı o bölgede ki bir sorunun işaretidir. Ağrıyı kesmek sorunu ortadan kaldırmayacaktır. Uzun süre ağrı kesici kullanılmamalıdır. Sık ağrı kesici kullanımında vücutta ağrı kesiciye karşı duyarsızlaşma gelişebilir fakat bu etki kalıcı değildir. Metamizol sodyum etkin maddesini içeren ilaçlar uzun süre kullanılırsa kemik iliğini baskılayabilir. Parasetamol etkin maddesi yüksek dozda kullanılırsa karaciğer ve böbrek hasarına neden olabilir” ifadelerini kullandı. AĞRI KESİCİ BÖBREĞE ZARAR

Böbrek yetmezliğiyle ilgili konuşan Özel Selçuklu Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Osman Tufan da, hastalığın belirtilerinin çoğu zaman geç fark edildiğini ve bazen geri dönüşü olmayan ve ölümle sonuçlanabilen ciddi rahatsızlıklara yol açtığını belirterek, hastalığa karşı vatandaşların bilinçli olması gerektiğini ve düzenli aralıklarla doktora görünmeleri gerektiğini söyledi. Böbreklerin kandan atık maddelerin idrar halinde süzülmesini sağlayan ve vücuttaki sıvı dengesini düzenleyen boşaltım sistemi organları olduğunu belirten Tufan, “Böbreklerimiz vücudumuzda en yüksek tempoyla çalışan organlarımızdandır. Çok önemli görevler gören ve günde yaklaşık bin 700 litre kanı temizleyen böbreklerimiz aynı zamanda çok hassas bir yapıya da sahiptir. Kişinin yaşam tarzı ve geçirdiği hastalıklar böbreklerde kendisini gösterir. Bu durum kronik ve akut böbrek yetmezliklerine yol açar. Çeşitli genetiksel hastalıklar, alkol ve sigara kullanımı, şeker, yüksek tansiyo, taşlı böbrek hastalıkları, aşırı ağrı kesici kullanımı, hazmı zor ve çok yağlı besinler tüketimi, obezite, aşırı tuz tüketimi, stresli yaşam tarzı gibi birçok nedenden ötürü böbrek yetmezliği oluşabilir. Akut böbrek yetmezliği olan hastaların böbrekleri iyi ve yeterli tedavi ile genellikle düzelir. Böbrek yetmezliği ilerler ve kalıcı hale gelirse başka tedavi yöntemleri gerekir. Bu yöntemler böbrek nakli ve diyalizdir” ifadelerini kullandı.

KERİM ATICI merhabahaber.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.