Hüzeyme Yeşim Koçak

Hüzeyme Yeşim Koçak

Lavdrim’in Kahkahası

Lavdrim’in Kahkahası

Irak Türklerini satanlar, Barzani ile iş birliği içinde olan düşmanlar. Kanlı eylemleriyle terör örgütü İŞİD’de, her türlü lojistik, silah, para yardımları sağlayarak Türkmenleri kendi ana baba topraklarından sürmek için görev başındadırlar, buna karşı her gün kıyarcasına Irak Türkleri şehit etmektedirler.

İŞİD bir yandan, Barzani ile Türk kanını döktürüyor. Artık eski tarihi yüce belgelerle Türk şehri toprakları olan Türk yurtlarımız Barzani'ye, İsrail'e öte yandan peşkeş edilmektedir, hediye verilmektedir.”

Sadun Köprülü (Türkmen dava ve fikir adamı, hukukçu, yazar)

 

İsrail ordusu Gazze’de hastane dahil, BM’e bağlı bir okula saldırarak, katliamlarını sürdürürken ve Telaviv’de “Gazze’de okullar tatil, çünkü bütün çocuklar öldü” diye sevinç sloganları atılırken; diğer taraftan Doğu Türkistan’da, sivilleri hedef alan mütecavizlerin 100’den fazla kişiyi öldürdüğü benzeri haberler hepimizi yaraladı.

Topyekûn bir çılgınlık içindeyiz. İnsaniyeti bulmak imkânsızlaştı. Esasen güçlerini birleştirmiş, birbiriyle beslenmiş kem bir kahkahanın, iğrenç bir tahakküm iştihasının, cehenneme yaraşır gaddarlık ve hunharlığın, bir vahşet mirasını benimsemiş canavarlığın sereserpe beyanını her yerde görüyoruz.

İşin en acı yanı artık ABD zulmü, Avrupa adına yapılan barbarlıklar, kötülüğü, Ebu Gureyp Cezaevi işkencelerini, tacizlerini, Guantanamolar, Gulag kamplarını, hiç birini konuşmuyoruz.

Neredeyse hepsini unuttuk da İslâm adına faturası kesilen, akla dine sığmaz işler yapan, mesela 10 yaşındaki kıza intihar yeleği giydiren Nijeryalı Boko- Haram, El-Kaide, Taliban, El Nusra, ve özellikle de kahrolası IŞİD’in cehaletinden şiddetinden bahsediyoruz. Onlar öne geçti. Esfel-i safilinin değişik derekeleri sanki. Ve habire ürüyorlar.

Özellikle IŞİD, Suriye ve Irak’taki uygulamalarıyla kan donduruyor. Iraklı Türkmen kızı Zehra’nın defalarca tecavüze uğrayıp, direğe asılarak öldürülmesi; 12-13 yaşındaki kızları militanlara, askerlere “İslâm nâmına” ikram eden, “canını, malını, ırzını helâl kılan” fetvalar azgınlığın nerelere uzandığına dâir bazı göstergeler.

Bizse, kadın kahkahalarıyla ilgili, üst düzeyden açıklamalarla meşgul ediliyoruz. Doğumundan, çocuk sayısına, kahkahasına kadar bir belirleme, sınırlama.

Tehlikeli gelişmelerle yüz yüzeyken; hükümetin uğraşacak daha mühim işleri, sorumlulukları yok mudur? Zinayı meşrû kabul etmenin mesuliyeti, orta yerde atılan kadın kahkahasından daha mı ehemmiyetsizdir.

Aynı zatın, Türkiye’de IŞİD sempatizanlarının artışına ilişkin sözlerini okumuştuk. Değişik kaynaklar şimdi bu sayının 100 bine ulaştığını duyuruyor.

Oysa şiddet zaten ensesinde olan gariban kadınların dertli kahkahalarından daha önemlisi; bazı erkeklerin yüksek seviyeden yerli yersiz zırıl zırıl akan gözyaşları, zırt pırt esip yağıp gürlemeleri, yani duygusal patlamalarının hâlisiyeti. (ben ağlıyorum, sen ağlıyorsun, o ağlıyor, muhalefet ağlıyor, HÜKÜMET ağlıyor)

Yönetenler” olarak ölçülü, yerinde hareketler, seviyeli kelâm, sağlam sırtımızı dayayacağımız bir kuvvet beklenirken; sözle eylem arasındaki uçurumlar, Filistin’e ağlarken “İsrail’le iş tutan ilk 10 ülke arasına girerek, çok güçlü ekonomik bağlar kurmak”; gözyaşlarımızın samimiyetini, hakikiliğini sorgulatıyor.

Engin şefkat ve merhametinizi, yüreğinizin bileğinizin gücünü, dikkat ve tepkinizi Filistinli çocuklar kadar, Türk hükümetinin terk ettiği, kamplardaki 50 derece sıcakta yemek yemeğe zorlanarak, ölen Türkmen çocuklara.. Musul’da rehin alınan, IŞİD belasından kaçarken susuzluktan, açlıktan kötü şartlardan kırılan, zulme uğrayan, kapıları bir türlü açmadığınız bütün kardeşlerimize; din etiketli teröristler tarafından, bir düşman hıncıyla yıkılan tarihî camilerin hazin sonlarına; bölücülük peşindeki eşkıyaya yöneltilen ilgi hoşgörü kadar, şehit annelerine ve şehitlerimize de gösterebilseydiniz keşke. Onlar bu alâkayı peşinen ve daha ziyade beklerlerdi.

Keşke, babalarının yanında masum yavrularını kirleterek, babanın intiharına sebebiyet veren cihatçının(!) cinsel eğilimlerine, kadın kahkahası kadar itiraz edebilseydiniz. (Gerçi belki de küçük kızlar; saldırıya uğrarken, ulu savaşçıyı tahrik edici şekilde gülerek kışkırtıyorlardı)

Biz, halkın kahkahaları, gülüşlerinin değil; idarecilerin gözyaşlarının muhakemesini, eleştirisini yapabilmeliyiz. Adaleti, hukuku, medeniyeti, denge ve selâmeti gözyaşının aktığı zeminlerde görebilmeliyiz.

Onursuzluktan, her saniye köpüren yalanlardan, saat başı değişen kisvelerden, maskelerden, ikiyüzlülükten, kaypak ruhlardan yorulduk bıktık artık.

Hayâ duygusu erkekler için de önemlidir. Sadece kadınlar değil, erkekler de iffete sahiptir. Fikir namusu başta gelir.

Ha, Lavdrim mi kim diyorsunuz. Lavdrim Muhaceri, Kosova’dan gelerek IŞİD’e katılan ve kafa kesme gururunu, çektiği fotoğraflarla bizlerle paylaşan dindaşımız militan.

İslam’ı temsil makamına bu barbarlar, iblisler geçiyor ve dinimizi göstere göstere, güle oynaya eziyor çiğnetiyor. Yalnızca günümüz değil, geleceğimizi de karartıyor.

Ben kadınların değil, lânetli(k) zalimlerin kahkahalarını işitiyorum.

Bir şeyler yapın! Susturun durdurun artık şu meşum kahkahaları, viranelerdeki baykuşları.

Gözyaşının, erkekliğin de bir haysiyeti var.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Hüzeyme Yeşim Koçak Arşivi