Kukla liderlerin sonu göründü

Kukla liderlerin sonu göründü

Tunusda başlayan Ortadoğu ve Kuzey Afrikaya yayılan özgürlük hareketlerini değerlendiren Yrd. Doç. Dr. Hasan Mor, Bölgede yıllarca milletini köle olarak gören yapmacık liderlerin oyuncak devletleri

Tunus’da başlayan Ortadoğu ve Kuzey Afrika’ya yayılan özgürlük hareketlerini değerlendiren Yrd. Doç. Dr. Hasan Mor, “Bölgede yıllarca milletini köle olarak gören yapmacık liderlerin oyuncak devletleri yıkılıyor” dedi.
Tunus’ta başlayıp Mısır’a yayılan ve günlerce süren gösteriler sonucunda Hüsnü Mübarek’in koltuğunu bırakarak gitmesinden sonra özgürlük ateşi tüm Ortadoğu’yu ve Kuzey Afrika’yı sardı. Mısır’ın ardından Fas, Libya, Bahreyn, Yemen, Umman, Ürdün, Lübnan ve İran’da başlayan halk ayaklanmaları diktatörleri telaşlandırmaya başladı. Libya Lideri Kaddafi dâhil birçok devlet başkanı isyanları bastırmak için silah kullanmaya başladı. Silahlı çatışmalarda yüzlerce kişinin ölmesine rağmen halk isteklerinden vazgeçecek gibi görünmüyor.
Ortadoğu ülkelerinde meydana gelen halk ayaklanası hakkında bilgi veren Selçuk Üniversitesi (SÜ) Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hasan Mor, genel küresel eğilimler ile bölgesel dinamizmlerin aynı istikamete doğru yöneldiğini belirterek, bu durumun bölge hakları için olumlu bir gelişme olduğunu söyledi. 
“AYAKLANMALAR BÖLGE HALKI İÇİN OLUMLU”
Ortadoğu’daki insanların 1. Dünya Savaşı’ndan sonra sömürgeleri altında oldukları Avrupalı ülkelere karşı isyan ederek bağımsızlıklarını kazandıklarını ancak batı destekli despot yöneticilerin Avrupalı ülkelerin yaptığı halk üzerindeki baskıyı kaldırmadığını dile getiren Mor, “Batı’nın ve Amerika’nın himayesi altına giren liderler kendi vatandaşlarını köle olarak gördü. Halk yoksulluk içinde yaşam mücadelesi vermeye başladı. Siyasi özgürlükleri gasp edildi. Fakat Tunus’ta ve Mısır’da isyanların başarıya ulaşması diğer Arap haklarını cesaretlendirdi. Halk batı destekli totaliter yöneticiler karşı isyan ederek ve insanlık olarak hakları olan özgürlüklerini elde etmeye başladı. Bu isyanların ileri ki günlerde Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Suriye, Azerbaycan gibi ülkelere de sıçrayabileceğini düşünüyorum. Çünkü özgürlük ateşi bir kere yakıldı kolay kolayda sönmeyecek gibi görünüyor” dedi.
“YENİ YÖNETİMLER HALKIN ÇIKARINI KORUMALI”
Asıl önemli olanın isyanlardan sonra devletlerdeki yeni yönetimin yapısı olacağını anlatan Mor, yapılanmaların insanların çıkarlarını yansıtacak şekilde kurulmasının bölgenin geleceği açısından önemli olduğunu kaydetti. Küresel uluslar arası ilişkiler sisteminin etkisiyle isyanların ortaya çıktığını dile getiren Mor, şunları kaydetti: “Gelinen noktada kendi halkına yıllarca zulüm eden yapmacık liderlerin oyuncak devletleri yıkılıyor. Dolayısıyla bu gelişmeler bölge hakları için önemlidir ve hayrınadır.”
İsyanlarda Batı ve Amerikan etkisinin olmadığına inandığını bunun nedenin ise Mısır isyanı sırasında İsrail’in endişesinden anlaşılabileceğini aktaran Mor, “İsrail Mübarek’in gitmemesi için büyük mücadele verdi. Çünkü İsrail’in varlığı Mısır’ın konumuna da bağlı. İsrail Karşıtı bir Mısır bölgesel dinamikleri çok büyüt etkileyebilir. Diğer yandan Amerika isyanlardan büyük rahatsızlık duydu. ABD Başkanı Obama ile Pentagon’un görüşleri birbirini tutmuyor. Bu süreçte Amerika isyanları ve değişimi engelleyemeyeceğinin farkında ama hiç olmazsa gelişmeleri kendi lehine çekmek için büyük gayretleri var” diye konuştu.
“TÜRKİYE BÖLGEDE BATI İLE ORTAK DİL GELİŞTİRMELİ”
Bu süreçte Türkiye’nin durumunu da ortaya koyan Hasan Mor, bölgede Batı ve Amerika ile Türkiye’nin menfaatlerinin çok farklı olduğunu anlatarak, Türkiye’nin bölgeye doğrudan müdahale olması yerine herkesin uzlaştığı ortak bir dil kullanması gerektiğine dikkat çekti. Üç yıl önce Başbakan’ın Büyük Ortadoğu Projesi’nin eş başkanıyım açıklamalarını da talihsizlik olarak açıklayan Mor, akademisyen olması nedeniyle Ahmet Davutoğlu’nun olaylara daha çok ilgilenmesi gerekirken, başbakanın telkinleri doğrultusunda hareket etmek zorunda kaldığını aktardı. Bunun yanında Türkiye’nin Ortadoğu’daki halk ayaklanmalarına karşı duyarsız kalmaması gerektiğine de işaret eden Mor, şöyle konuştu: “Halk ayaklanması despot yöneticileri tamamen ortadan kaldıracak. Türkiye’nin buralarda etkin rol üstlenebilmesi için bu insanların başlattığı ayaklanmaya yardımcı olması ve ayaklanan halk önderleriyle iletişime geçmesi gerekir. Türkiye barış ve demokrasi için insanların hakkı olan özgürlüklerini kazanmaları için hayati önem taşıyan yardımını esirgememelidir.” 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.