Kudüs Fatihi Selahaddin-i Eyyubi
Eyyubi Devletinin kurucusu Selahaddin-i Eyyubi; Selçuklunun Tikrit Valisi olan Necmeddin Eyyub ’un oğlu olarak 1138 yılında Dicle Nehrinin kenarındaki Tikrit Şehrinde doğmuş ve 1193 yılında 55 yaşındayken Şam’da vefat etmiştir.
Necmeddin Eyyub Şam Valisidir. Musul hükümdarı Atabek; Fatımilerin son devrinde meydana gelen olaylar üzerine Fatımi Halifesi Azidüddin İllah Atabek Nureddinden yardım ister. O’da Selahaddin-i Eyyubi’yi Mısır’a gönderir. Selahaddin buradaki olayları bastırıp asayişi sağlamıştır. Bir müddet sonra Selahaddin-i Eyyubi orada 1171 yılında vezir oldu.
Fatımilerin Halifesinin oğlu olmayınca, ölümü üzerine 1171 yılında Selahaddin- Eyyubi; Melik-ün Nasır unvanıyla müstakil hükümdar oldu.
İlk işi Mısır’da yayılmış olan Şiiliğin önüne geçerek Sünniliği hâkim eyledi. 1176 yılında Mekke ve Medine’yi fethederek o mübarek beldelerin de hâkimi oldu. Kardeşi Turhan’ı vali tayin etti. Sonra Musuluda fethetti. Böylece Eyyubi Devletinin sınırları Hil bölgesinden Fırat’a kadar genişlemiş oldu.
Abbasi Halifesi olan Selahaddin-i Eyyubi gece çadırında yatarken bir yılan tarafından ısırılarak zehirlendi. Acil olarak müdahale edilmesine rağmen bir hafta çadırında baygın yattı. Birçok sıkıntılar çekti.
Büyük bir ordu ile Filistin üzerine sefere yürüdü. Aslı Fransız şövalyesi olan Kudüs kralı Lüzinyanlı Guy ya da Guy de Lusignan ile Hıttin bölgesinde savaşıp Kudüs’ü haçlıların elinden alarak Eyyubilerin hâkimiyeti altına aldı. Kudüs Kralı ve ordu komutanını esir aldı. Haberi alan Avrupalılar mateme büründüler. İslam Ordusu Selahaddin-i Eyyubi’nin gayretiyle Kudüs’ü kuşattı.
Haçlıların İlk Karşılaştığı Savaş
Gazze Aslanları sefere çıktı. Çok çetin bir savaş oldu. Bunun yanı sıra isyan eden Şemseddin bin Mukadden ile de mücadele ediyordu. Bir yanda haçlılarla diğer yandan da içteki isyankârlarla mücadele devam ediyordu.
Musul ihtilafını çözdükten sonra güçlenerek Kudüs üzerine yürüdü. 1185 yılında güçlü ordusuyla Kudüs üzerine yoğunlaştı. Bu sırada Kudüs kralı olan Baudouin ölmüş yerine çocuk yaşta olan oğlu V. Bauodouin geçmişti. Bu tecrübesiz olduğu için Selahaddin-i Eyyubi 20 Eylül 1187 yılında Kudüs’ü kuşattı. İçten koyduğu elemanlar onların umutlarını kırıyordu. Nihayet 2 Ekim 1187 yılı Cuma Günü Kudüs’e tekbirlerle girdi. 90 yıl sonra Kudüs’te İslam Bayrağı açıldı.
Fetihten sonra Selahaddin-i Eyyubi halkı topladı. Çok etkili bir konuşma yaptı. Peygamber Efendimiz (SAV)’in Mekke’yi fethettiği zaman yaptığı gibi onları affetti. Halk gözyaşları içinde birbirlerine sarıldılar.
Selahaddin-i Eyyubi halka hitaben: “Bugünden itibaren; mal güvenliğiniz, din güvenliğiniz, nesil güvenliğiniz bize aittir. Yalnız İslam Devletine vergi vereceksiniz” dedi.
Selahaddin-i Eyyubi’nin Vefatı
4 Mart 1193 yılında Şam’da vefat etti. 47 dirhem gümüş, ok, mızrak, kepenek ve zırh gibi az bir mal varlığı vardı.
Selahaddin-i Eyyubi
Tarihçilerin anlattığına göre; vaktini okumakla, cihatla, devlet işleriyle geçiren bir liderdi. Hafızı kelam, iyi bir eğitim görmüş, Arapça, Türkçe, Kürtçe, Farsça ve birde Fransızca biliyordu.
Mezhep olarak Şafii Mezhebine, İtikatta ise Eşari Mezhebine mensuptur. Tatbikatta çoğu zaman Hanefi Mezhebinin görüşlerini uygulardı. Mezhep taassubu yoktu.
Verdiği sözü ne pahasına olursa olsun sözünde dururdu. Münafıklık alameti kendisinde görülmezdi. Çok cömertti, yardımı severdi.
Haçlı seferinde 12.000 atlı hazırlayıp sefere çıkarmıştır.
Selahaddin-i Eyyubi için Mehmet Akif ERSOY; “Şarkın en sevgili, cesur, akıllı, olgun, araştıran, azimli bir komutan ve reisti. Her konuda Nureddin Mahmut Zengi’nin takipçisi, rol model alan bir liderdi”
Kabri Şam’dadır.
Allah (CC) rahmeti ile muamele eylesin İnşaallah! MİN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.