Hüzeyme Yeşim Koçak

Hüzeyme Yeşim Koçak

Küçük zevkler

Küçük zevkler

Diyoruz da aslında büyük… Önce onları kaybettik.

Mesela beden yorgun olsa da, keyfimizi bozup, birine sırf gönül tadı için yapılan yardım.

Sevdiğimizle kol kola girmek, başımızı yakın hissettiğimiz birinin omzuna dayamak.

Su verdiğimiz bir çiçeğin büyüyüşünü izlemek;  bulutların ayın yıldızların hareketlerini gözlemek.

Nefes almak, muzipçe göz kırpmak, su içmek.

Bize gülümseyen ağaçlıklı bir yol, sıcak bir tebessüm, el vermek.

Geceyle, zamanla edilen sohbetler. Vakte eklenen gündüzler.

Varlıktaki, Bir’e götüren bilinme arzusu; dolayısıyla öğrenme sevki şevki, ipuçları keşifler…

İman çoğaltma çalışmaları, sevgi çeşitlemeleri, emek(leme)ler.

Bir kitabın sayfalarını karıştırmak, beyin hazları, akıl yürüyüşleri.

Zorlu, sancılı, nefes nefese kaldığımız yokuşlardaki müjdeler incelikler.

Dost çayı, kahvesi; sade mütevazı yemeğini paylaşmak; yabancıya doğru atılan 2-3 adım.

Küçük gibi gözüken doğuşlara ebelik etmek; âna, saate güne hoş bir şey iliştirivermek.

İyiliklerin kolaylığını lezzetini yeniden keşfetmek; dua köprüleri geçişleri, hissî birliktelikler.

Kulluk teriyle, gözyaşıyla dikilmiş; edeple bezenmiş, ustaca giydirilen manevî elbiseler.

Hayatı bir kez daha gözden geçirmek, sayfalara aldığınız ana cümleleri düşünmek.

Hâlbuki; ömrü dikkate almayıp, umursamaz bir tavırla, ne hâle getiriyor, nasıl da cahilce tüketiyoruz.

Sımsıkı yakalayıp, ilmek ilmek işlememiz gereken, hayatî bir konu aslında. Heder edilen, uçup giden bizim mevcudiyetimiz.

Herhalde güzellik anlayışımızda bir daralma, sınırlanmaya mukabil; nesnelere dünyaya bakış biçimimiz değişti.

İnsan olmanın mânâsı kalmadı; cilalı maskeli sûretler yetti. Ruh hiç bu kadar sahipsiz kalmamıştı, bitti.

Ufak sıkıntılarda kaybolurken, hep aynı kelimelerde, görsel alfabede takılındı.

Okumamız gereken bir dış yüz, iç yüz vardı. Ve dil seçme işinde gönül dili en sona, yaya kaldı.

Kalp huzur, sükûn ve esasen mutluluğun yeriyken; maddeyle, sırf büyüsüne kapılınan dünyevî tercihle yandı…

Ölülerden, dirilerden, eşyadan çok şey öğreneceğimiz zengin bir âlemde hüküm sürüyoruz oysaki.

Umutlar kırılsa da, “Her an yeni bir baht, yeni bir tecellî var” buyuruyor Hz. Mevlâna.

Perdeler elbet bir gün çekilir, kapılar açılır, ufuk aydınlanır.

Yollar açılır.

KONYA ANSİKLOPEDİSİ

Dedeman Otel’de tanıtım programı yapılan, Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan Konya Ansiklopedisi, gerçekten büyük ve takdire şayan bir hizmet.

Zamanla eksikleri tamamlanır, yeni ilavelerle güncellenir, güçlendirilir şüphesiz. Projenin başarılması ve hayata geçirilmesi önemliydi.

Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, Sayın Mehmet Ali Uz başta, Ali Işık, Bekir Şahin, Ercan Uslu, Hasan Yaşar, Prof. Dr. Haşim Karpuz, Prof. Dr. Saim Sakaoğlu,  Prof. Dr. Emine Yeniterzi, Prof. Dr. Ahmet Sevgi, Prof. Dr. Mevlüt Mülayim, Prof. Dr. Dilaver Gürer, Dr. Yakup Şafak gibi emeği geçen, katkıda bulunan nice değerimize, Konya ve kültür sevdalılarına teşekkür ediyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüzeyme Yeşim Koçak Arşivi