Dr. İbrahim Büyükeken

Dr. İbrahim Büyükeken

Krizin sonu dipsiz kuyu!

Krizin sonu dipsiz kuyu!

Devletler arasında dostlukların olmayacağını, devlet başkanları arasında dostluk, kardeşlik gibi kavramların kullanılmaması gerektiğine en son Rusya ile yaşadığımız krizde tekrar şahit olduk. "Dostum Berlusconi", "Kardeşim Esad", "Sevgili Dostum Putin" mazide kaldı...

**

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad 'kardeşti (!), "katil Esed' oldu. Bir kaç ay içerisinde anlamı "aslan" olan Esad, birden "Esed" oluverdi. Suriye kardeş ülkeydi şimdi en azılı düşmanımız. Daha düne kadar Rusya ile dosttuk (!). Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir ay öncesine kadar Putin'i "Sevgili dostum Putin" diye çağırıyordu... Sevgili Dostum Putin hızla "Potin" olma yolunda ilerliyor.

**

Ukrayna halkı özellikle Batı Ukraynalılar Vladimir Putin'den nefret ediyor. Haklılık payları da var. Putin'e kızan Ukrayna halkı Hitler'in faşizan uygulamalarını hatırlatmak için ona "Putler" ismini takmış. Sosyal medyada Putin için takılan Putler lakabını görebilirsiniz. Ukraynalılar, Putin'e "Putler" diyorsa, bizimkiler neden "Potin" demesin. Potin, Putler'den daha masum...

**

Krizin ardından Rusya, Türkiye'yi turist göndermemekle, domates almamakla tehdit ediyor. Büyük ihtimal bu yaz Rus turistler sahillerimizde göremeyeceğiz. O zaman iş başa düştü. Türkler tatile gidecek. 5 yıldız otel sahipleri Ruslara verdiği tarifeyi Türklere de uygulamalı. Ruslar da kendi memleketlerini keşfe çıkabilir. 17 milyon kilometrelik bir toprak parçası gez gez bitmez..

**

Meyve sebze ambargosuna gelince Rusya mandalinamızı, portakalımızı almazsa biz de kendimiz yeriz. Bir zamanlar patates tüketimi konusunda eklamlar yapılmıştı. Şimdi de narenciye ürünlerinin tüketimi konusunda reklamlar yapılabilir. Tezek meselesine gelince. Artık köylerde bile yakacak tezek yok! Her şeyde olduğu gibi bu işin de içine ettik...

**

Geçen yıl Ağustos ayında Polonya'daydım. Rusya, Polonya'dan elma ithalatını durdurunca Polonyalıların ürünleri elinde kalmış. Tabii iş başa düşünce Polonya'da elma tüketimi kampanyaları düzenlenmiş. Bir Polonyalı günde 1 kilo elma tüketmeye başlamıştı.. Bizde neden olmasın? Biz de günde 1 kilo hatta 2 kilo mandalina bile tüketiriz...

**

Rusya ile yaşadığımız krizde Türkiye'yi mümkünse yandaş gazeteciler savunmasın. Abdurrahman Dilipak, twitterde düzenlediği bir anketle Türkiye'yi, Türk hükümetini ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanını tüm Rusya'ya ve dünyaya rezil etti. Propaganda savaşını daha profesyonel isimlerle yapmalı...

**

Rusya, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ailesini de bu işe katıyor. Türkiye de Putin'in ailesini bu işin içine katabilir. Hatta Rusya Başbakanı Dimitri Medvedev ve son Rus Çarı 2. Nikolay'ın müthiş benzerliği ile ilgili komplo teorileri ortaya atabilir. Bizim boyalı basın bu işleri sulandıra sulandıra yazabilir mesela...

**

Rusya ile yaşanan jet krizinden bu yana iki toplumun bilinç altındaki tarihi gerçekler uyandırılmaya çalışılıyor. Her geçen gün yeni bir boyut kazanan propaganda savaşı devlet başkanlarının aileleri ve özel hayatları üzerinden gidiyor. Spor müsabakaları iptal ediliyor, işadamları gözaltına alınıyor, maçlarda Türk bayrakları yakılıyor...

**

Türkiye ve Türk milleti bütün bunları sabırla izliyor. Bu işin sonunda kaybeden iki ülke olacak. Bunu tüm dünya biliyor. Rusya son 10 yılda Ukrayna ve Gürcistan'la büyük bir kriz yaşadı. Gürcistan'da iki uydu devlet kurdu. Ukrayna'da Kırım'ı topraklarına kattı ve Doğu Ukrayna'daki Rus milisleri destekledi.

**

Rus tarihçi "Türkiye, Ukrayna'ya asker gönderip Rus milisleri öldürse Putin bundan hoşlanır mı? Diye sormuş... Hayatı pahasına da olsa çok cesurca bir soru sormuş... Bizim de sormamız gereken çok soru var ama yemiyor artık. Rus tarihçi kadar cesur gazeteciler ve aksiyon adamları kalmadı bu ülkede. Rusya ile yaşadığımız kriz dipsiz bir kuyu gibi sonu görünmüyor... Allah milletimize ve devletimize zeval vermesin...

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dr. İbrahim Büyükeken Arşivi
SON YAZILAR