Türkiye’de ihmal edilen en büyük konulardan biri de, köylerde imar projelerinin olmamasıdır. Bir ülkenin birinci derecede temel yerleşim bölgeleri olan köylerin imar projesinin olmaması büyük bir eksikliktir.

Köylerle ilgili imar projelerinin en başında köy camii ve okullar gelir. Okullar genelde Milli Eğitim Bakanlığı ihalesi ile yapıldığı için plân ve projeleri yapılıyor. Ancak camiler hâlâ projesiz ve kontrolsüz yapılmaktadır. İlgili kurumlar bu konuda duyarlı olmalıdır. Projesi ve sanat özelliği bulunmayan cami inşaatlarına harcanan paralara yazık oluyor.

Köylerin imarı projeleri ile caddesi, sokağı, park ve dinlenme alanları, meskeni, okulu, camisi ve sağlık ocağı belirli olan plânlı köyler kurulmalıdır. Köylerde, yaşama şartlarına uygun banyolu, mutfaklı, tuvaletli, suyu, elektriği içinde, en az üç oda bir salondan meydana gelen müstakil evler yapılmalıdır. Köylerin kanalizasyonu tamamlanmalıdır.

Çiftçiler için ayrıca ahır ve depoları olan projeler hazırlayıp, küçük, orta ve büyük çaptaki projeler köy muhtarlarına verilmelidir. Köy muhtarı, bir belediye başkanı gibi köyüne ilgi duymalı, sahip çıkmalı ve yetkilendirilmelidir. Özellikle kalkınmış ülkelerde dağ başına yapılan tek bir evin dahi imar projesi olmadan yapılması mümkün değildir (Amerika ve Avrupa’da olduğu gibi). Onun içindir ki, Batı’da köyler, şehirlerin sadece uzakta olan birer mahalleleridir.

Köylerimizin gelişmesi ve kalkınması için bir seferberlik başlatılıp, merkezi konumda olan köylere ziraat mühendisleri tayin edilmelidir.

Köyler, “köylerin şehirleşmesi” parolasından yola çıkarak; yolu, altyapısı, camisi, okulu, sağlık ocağı, sokak ve caddesi belirlenmiş, sağlık şartlarına uygun güzel meskenleri olan plânlı ve projeli bir hale getirilmelidir. Köylerin, su, elektrik ve haberleşmesi eksiksiz sağlanmalıdır. Köylerde tarım ve hayvancılık geliştirilmeli ve üretim artırılmalıdır. Köylünün ürettiği ürününe pazar bulunmalıdır. İşte bu yapıldığı zaman köyden şehre olan göçte duracaktır.

Türkiye’de, Batılı standartlarda altyapısı düzgün, iyi ve güzel köyler kurulmadığı sürece millî bir kalkınmadan söz edilemez.

KÖYE DÖNÜŞ PROJESİ

Türkiye’de köylerden şehirlere göç eden çoğu vatandaşlarımız, geldikleri yerlerde büyük zorluklarla karşı karşıya kalmışlardır. Şehirlere göç edince büyük bir yaşam zorlukları çeken bu insanların, köylerine geri dönmeleri için “Köye Dönüş Projesi” uygulamaları ile dönüşleri sağlanmalıdır.

Gerçi şu anda Türkiye’de uygulanmakta olan “Köye Dönüş ve Rehabilitasyon Projesi” ile bazı vatandaşların köylerine dönüşleri sağlanmıştır. Ancak bu uygulama güzel olmakla beraber, yeterli bir “Köye Dönüş Projesi” olmaktan çok uzaktır.

Köylerden şehirlere gelip, şehirlerin “gecekondu” semtlerinde işsizlik ve geçim sıkıntısı içinde ilkel bir hayat süren bu insanlara gerçek manada bir köye dönüşü özendirecek teklifler sunmak gerekir.

Şehirlerden köylerine geri dönecek olanlara; mesken temini, çiftçilik yapacaklara ve hayvancılık yapabileceklere faizsiz finansman (kredi) sağlanmalıdır. Köylerin gelişmesi ve kalkınması programı çerçevesinde, köyler yaşanabilecek cazibe merkezleri haline getirilmelidir.

Türkiye’de Avrupa standartlarında modern köyler kurma anlayışı henüz gündemde yoktur. Hükümetler, güzel köyler kurma projelerini hayata geçirmelidirler. Hükümetlerin, “köylüye destek” adı altında verdiği paraların çoğu verimsiz bir şekilde kullanılmaktadır. Köylünün ve köylerin çözüm bekleyen pek çok problemleri vardır. Bir kere köylü dar imkânlarla hayatını idame ettirmektedir. Bu nedenle köylünün gelir seviyesini artırmak gerekir.

Köylerin gelişmesi ve kalkınması için; altyapı yatırımlarının yapılması, güzel meskenlerin yapılması, modern çiftçiliklerin yapılması, modern ahırlar yapılması, üretilen ürünlerin pazarlanması gibi çok yönlü girişimler gerekir.

Hükümetler, “köylüye destek paraları” verirken, köylüye öncü olup, kalkınma projeleri de sunmalıdır. “Köylerin Şehirleşmesi” parolasından hareketle, modern ve düzenli köyler kurulmalıdır. Bu yapılmadığı sürece, uygulanacak “Köye Dönüş Projeleri” başarılı olamaz.