Koruyucu hekimlik yaygınlaştırılmalı

Koruyucu hekimlik yaygınlaştırılmalı

Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Süleyman Türk, sağlık hizmetlerine ulaşımın kolaylaşması ile birlikte hastaneye gitme oranlarının aşırı yükseldiğini söyledi.


Sağlık Bakanlığı’nın halkın sağlık hizmetlerine ulaşımını kolaylaştıran politikasının iyi niyetli olduğunu ancak sağlık harcamalarının son 6 yılda 6 kat arttığını belirten Türk, “Sağlık hizmetlerine en kolay ve en ucuz ulaşan ülke şu anda Türkiye ancak devletin iyi niyetle gerçekleştirdiği bu uygulamada şu anda sıkıntı var” dedi.
Türkiye’de hastaneye gitme oranlarını AB ile kıyaslamanın çok yanlış olduğunu ifade eden Türk, Türkiye’de nüfusun genç olduğu için hastaneye gitme gerekliliğinin daha düşük olduğunu kaydetti. Bu şekilde hastanelere çok sık gitmenin bir bedeli olduğuna dikkati çeken Türk, şöyle devam etti: “SGK’nın sağlık için harcadığı para 2003’te 6 milyar TL iken 2009’da bu rakamın 40 milyar TL civarında olacağı tahmin ediliyor. SGK’nın açıklanının önlenmesi için toplumun bilinçlendirilmesi, gereksiz yere hastaneye gitmelerin önüne geçilmesi gerekiyor. Acilen önlem alıp bu rakamları aşağı düşürmezsek sağlık harcamaları 5 yıl sonra 100 milyar TL’yi bulacak.”
Öncelikle insanların sağlıklı yaşamayı ve sağlığını korumayı öğrenmesi gerektiğini dile getiren Türk, şunları kaydetti: “Bu noktada da koruyucu hekimlik ön plana çıkıyor. İnsanlara sağlıklı kalmayı öğretmeliyiz. Okullarda sağlıklı yaşama biçimi öğretilmeli hatta kontrol altında tutulmalı. Beslenme alışkanlıklarına dikkat eden, spor yapan, sağlığına dikkat eden insanlar ödüllendirilmeli. MEDULA sistemi sayesinde sağlığına dikkat edenlerin tespit edilmesi artık çok kolay. Sistemde 2008’den bu yana kaç kişi kaç kez hastaneye gitmiş ne kadar harcama yapılmış öğrenebiliyoruz. Sağlıklı kalanlara sigorta priminden geri iade ya da daha az prim kesilmesi yönünde ödüllendirilme yapılabilir.”
GDO’LU GIDALARA VE ZİRAİ İLAÇLARA DİKKAT
Bunların yanı sıra gıda politikasının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğine dikkat çeken Süleyman Türk, GDO’ların denetiminin olumlu bir adım olduğunu, toplumun sağlığını tehdit eden bütün gıdaların üretimi ve tüketimi arasındaki zincirin düzenli kontrolü üzerinde önemle durulması gerektiğini kaydetti. Türk, zirai ilaçların reçeteli satılmasının zorunlu olması, sağlıklı et üretimi için tüm hayvanların veteriner kontrolünde olması, hazır gıdalarla ilgili standartların yanlış yapanları caydırıcı özelliklere de sahip olması gerektiğini sözlerine ekledi. 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.