Koronayı Sevmiyorum
Teklifsizce, renk renk maskeler takıverdin yüzümüze; aldığımız nefesi azaltmak istercesine. Karşımızdaki gülüyor mu, ağlıyor mu? Belli değil. O garabet örtünün arkasında kayboldu mimiklerimiz. Yabancı filmlerde görüp, “Böyle şeyler ancak filmlerde olur” diye yadırgadığınız sevimsiz durum geldi, çıkmamacasına giriverdi hayatımıza. Koca dünyayı süresiz bir maskeli baloya çeviriverdin.
Rafa kaldırdın içimizdeki bazı güzel değerleri. Anaya-babaya, eşe-dosta sarılmayı; ellerinden ve gözlerinden öpmeyi özler olduk. Kapı komşumuzu görünce hâl hatır sormak yerine kaçar olduk. Uzak ettin yakınları, ulaşması imkânsız hale getiriverdin.
Sevdiklerimizi aldın. Sevenlerimizin sevdiklerini aldın. Acılarını bile paylaşmamıza izin vermedin dostlarımızın. Gidemedik ne cenazelerine, ne taziyelerine. Uzaktan uzağa, yad el ettin hepimizi.
Öğrencisiz öğretmenler, öğretmensiz öğrenciler oluverdik birden. Okulumuzu elimizden aldın, nefes alıp kalbimizin attığı yeri. Okşayamaz olduk, güneş gülüşlü çocuklarımızın başlarını. Gelip sarılıvermelerine engel oldun, hoyratça. Okulun bahçesine çıkıp yakan top, mendil kapmaca oynamayı yasakladın bize, hiçbir yerde yazılı kural olmamasına rağmen.
Düğünlerimize, kınalarımıza, asker uğurlamalarımıza; hasılı bütün güzel alışkanlıklarımıza mâni oldun. Elini dudaklarına götürüp sus işareti yapan hemşire gibi sessizce, matem havasında yapmamızı istedin. İnsanlar sevinçlerini doya doya yaşayamaz hâle geldiler.
Toplanamaz olduk çay ocaklarında, söğüt gölgelerinde, köy kahvehanelerinde. Demli bir çay eşliğinde, devlet meselelerini konuşup, en az içtiğimiz çay kadar koyu bir spor muhabbeti yapmamızı yasakladın. Dertleşemedik, şakalaşamadık, hasbihâl edemez olduk, şöyle bir ağız tadıyla.
Aklımıza esince, saate bakmadan çıkamaz olduk dışarıya. “Bugün günlerden ne, saat kaç, sokağa çıkma yasağı başladı mı, maskeyi taktım mı?” diye hesap etmeden, adım atamaz olduk. Eskiden hiç aklımıza gelmeyen alışkanlıklar soktun hayatımıza.
Ayrı düştük sevdiklerimizden ve sevenlerimizden. Yollar kapanıverirse diye gidemez olduk. Onlar da bize gelemez oldular; yarın ne olacağı belli değil diye. Hasretlerimizi, özlemlerimizi biriktirdik içimizde, deniz olsa taşardı şimdiye kadar.
Spordan soğuttun herkesi. Stadyumlardan, spor salonlarından, tribünlerden uzaklaştırdın. Takımımızın attığı gole sevinemez, bir hakem hatasına kahırlanamaz olduk, sınırları zorlarcasına.
Koronayı sevmiyorum... Yeter artık be Korona. Yeter tadı varsa. Verdin vereceğini, aldın alacağını. Özgürlüklerimizi geri ver. Topla maskelerini, çekil git hayatımızdan.