Korkumuzu yendik

Korkumuzu yendik

Doç. Dr. Bekir Biçer, “Halil İnalcık hoca Türk tarihçiliğini küresel ölçekte ele aldı. Ve korkularımızı büyük oranda yenerek küresel bir tarih üretmeye başladık. Bu Türk tarihçiliği bakımından müthiş bir başarıdır” dedi

Konya Aydınlar Ocağı’nın bu haftaki Selçuklu Salı Sohbetleri’nde, 100 yaşında vefat eden Prof. Dr. Halil İnalcık yâd edildi. Panel Yöneticiliğini Prof. Dr. Caner Arabacı’nın yaptığı “Osmanlı’ya Adanan Bir Ömür: Halil İnalcık” başlıklı panelde ömrünü Devlet-i Aliyye Osmanlı araştırmalarına vakfeden dünyaca ünlü tarihçimiz Prof. Dr. Halil İnalcık’ı, panelistler Doç. Dr. Bekir Biçer, Yrd. Doç. Dr. Ahmet Dönmez ve Dr. Ümit Eser tarafından her yönüyle ele alarak anlattılar.  Konya İl Halk Kütüphanesi’nde gerçekleştirilen panelin moderatörü Prof. Dr. Caner Arabacı, muhacir tarihçi ve yazar silsilesinden Anadolu’ya gelen olan Halil İnalcık’ın “ İlber Ortaylı, Halil Berktay, Özer Ergenç, Bülent Arı ve Hasan Celal Güzel” gibi birçok talebe yetiştirdiğini belirtti.  Doğmadan önce 1953’de yazdığı ilk makalesini okuduktan sonra Halil İnalcık ile dekan odasında tanıştığını ifade eden Prof. Dr. Arabacı, kendisine “TRT’deki programlarımı seyrediyor musun?” şeklinde sorduğu soruya, televizyon seyretmediği için cevap veremediğini anlatarak tarihçi İnalcık’ın, “Ben Osmanlı tarihini büyük bir hırs ve sevgiyle çalıştım” sözünü aktardı.

OSMANLI NE ZAMAN KURULDU?

Yrd. Doç. Dr. Ahmet Dönmez de, tarihçi-yazar Halil İnalcık’ın özgeçmişini verirken 7 Eylül 1916’da doğduğunu ve babasının Kırım göçmeni olduğunu söyledi. Osmanlı Türk tarihine katkıları hakkında bilgiler vererek akademik hayatından kesitler sunan Yrd. Doç. Dr. Dönmez, “İnalcık’ın Osmanlı Devleti’nin kuruluşunun Söğüt’te 1299’da değil, 27 Temmuz 1302 yılında Koyunhisar’da Bafeus Savaşı’nın kazanılmasıyla Yalova civarında kurulduğunu iddia ediyor. Hocanın bu söylediğini biz iddia değil, doğru olduğuna inanıyoruz.” dedi.

Dünyadaki tarihçilik anlayışını üç başlık altında toplayarak sözlerine başlayan Doç. Dr. Bekir Biçer de, Türkiye’de tarihin bilim olma sürecinin Fuat Köprülü’yle başladığını ifade ederek “Tarihin bilim olması 19. Yüzyılda başlıyor. Dil Tarih Coğrafya Fakültesi’nde Fuat Köprülü ve Abdulbaki Gölpınarlı, el atarak Halil İnalcık’ı ortaya çıkarıyorlar. Ömer Lütfi Baykan hem hocası hem çalışma arkadaşı. Yabancı ve yerli hocalardan dünyanın bütün birikimini kazanıyor” dedi.

OSMANLI TARİHİNİ YAZMAK İÇİN 5 DİL BİLMEK GEREKİR

Prof. Dr. Halil İnalcık’ın “Bir kişi Osmanlı tarihi çalışacaksa en az 5 dil bilmesi lazım” sözüne dikkati çeken Doç. Dr. Biçer, katılımcılara, İnalcık’ın şu sözlerini aktardı: “Benim bütün idealim, bütün mücadelem Türk Devleti’nin Batılıların hafızasında yer eden bu kötü imajın tashihine yöneliktir. Kendi hakikatlerimizi nasıl kabul ettirebiliriz. Bunun mücadelesini verdim. Türkiye dünya milletleri arasında yalnız bir ülkedir. Tarihten gelen dinmez bir husumetin daima hedefi olmuştur ve olmaktadır.” Türk tarihçiliğine günümüzde Amerikan ekolünün yön verdiğini kaydeden Doç. Dr. Biçer, “İnalcık hoca Türk tarihçiliğini küresel ölçekte ele alıyor. Tarihçilik İnalcık’la beraber bizde kompleks alanı olmaktan çıktı, mukayeseli bir tarihçiliğe dönüştü. Ve korkularımızı büyük oranda yenerek küresel bir tarih üretmeye başladık. Bu, Türk tarihçiliği bakımından müthiş bir başarıdır” diye konuştu.

MARŞLARDA TÜRKLERE KÜFREDİLİYOR

Bizdeki tarihçilik anlayışının “Biz tarih boyunca adaletli toplumuz, gittiğimiz yere barış götürüyoruz” şeklinde olduğuna işaret eden Biçer, şu açıklamayı yaptı: “Osmanlı’dan bağımsızlığını elde eden toplumlarda Osmanlı’ya karşı müthiş bir öfke var. Bu öfkeyi Avrupa’da da görmek mümkün. 32 ülkenin milli marşında Türklere küfrediliyor. Dört tanesinin milli marşında Türk adı geçiyor. Arap televizyonlarında kötü adamın tamamı Türklerdir. Son dönemde bu Ak Parti’yle biraz değişti. Dolayısıyla bunun bir şekilde yıkılması gerekiyor.  Rahmetli keşke Ermenilere de, Kürtlere de, Aleviliğe de el atıp temel sorularımızı çözüp gitseydi.   Avrupa’da 1877’de başladı Kürt araştırmaları. Daha bizde başlamadı. Şükürler olsun İnalcık ekolü oluştu. Talebeleri devam ettirir mi, bilemiyorum. Tarihçilik için bir zirve oluştu ve standart koydu.” Panelin soru-cevap bölümünde ise, Türk tarihinin öğrencilere öğretilmesi kitlelere aktarılmasında popüler tarihin önemine dikkat çekilerek ortaöğretimde, tarih şuurunun topluma aşılanması ve yansıtılmasında tarih öğretmenlerine büyük görevler düştüğü kaydedildi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.